Cumartesi Şapkasız çıkmıyorlar abi

Şapkasız çıkmıyorlar abi

26.02.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

En karmaşık kilitleri kırıyor, en kalın duvarları aşıyor, en gizli pencereleri açıyorlar. Ve tüm bu sanal yolculuklara, kafalarında hep siyah, beyaz ya da gri bir kovboy şapkasıyla çıkıyorlar. Onlar siberkovboylar... Şapkasız katiyen çıkmazlar!

Şapkasız çıkmıyorlar abi

Ayrıca da öyle, günlerden bir gün, hadi biraz porno bakayım diye girmedim. Ama internette, ne bileyim, Paris Hiltonu "gugıllıyorsanız" mesela, yolunuz bazen de porno sitelere düşüyor. Ben ne yapayım? Mücadele ediyorum. Bilgisayarımdaki casus benim internet bağlantımı kesip kendi kafasına göre telefonumu kullanmaya başladığında, tık, telefonun kablosunu çıkarıyorum. Ama yine de aramış hayvan! Ayrıntılı telefon faturasını görünce fark ettim. Edinburghu aramış. Casus! Muhtemelen Edinburghda yaşayan, siyah şapkalı bir "hacker"ın, yani bilgisayar korsanının bilgisayarıma fırlattığı pis casus... Bilgisayarıma hükmeden siyah şapkalı bir İskoç korsan! Çok havalı, değil mi? Hal böyle değil. Başıma gelenler özel olarak benim bilgisayarıma dadanmış bir hackerın marifeti değil. Paris Hiltonlu porno sitelerden birine tuzak kurmuş, oraya "trojan", bir nevi Truva atı koymuş bir hacker, Allah bilir kaç kişiyle birlikte, beni de avladı.Siyah şapkasına gelince... Bu şapka meselesi eski kovboy filmlerinden esin bir terminoloji. O filmlerde kötü adamlar genellikle siyah şapka takar, esas adamlar ise genellikle beyaz şapkayla gezer ya... Bilgisayarımın içine casus kaçtı. "Hah, girdin tabii porno sitelere, dolaştın ettin, Allah cezanı verdi, sana spy / casus yolladı, oh olsun" demeyiniz. Girdiysem ne olmuş? Sanal alem kovboyları arasında da beyaz, siyah ve gri şapkalılar var (Bakınız: Alo bağyan, bilgisayarınız tehlikede). Gri şapkalılar, kötü esas adamlar. Oceanın 11i, sonra da 12si gibi mesela. Onlar da çalıyor, basbayağı hırsızlar falan ama polisin tarafını mı tuttunuz siz "Oceans Twelve"i izlerken? Gri şapkalılar işte böyle kimseler. En kahraman "kötüler" "Hacker ethic" diye bir şey var efenim. Her işin bir ahlakı var. Ve bu ahlaka uyanlar var, uymayanlar var. "Hackerism" bilginin dolaşımı ve paylaşımı esasına dayanıyor. Gri şapkalılar bilgisayarların kat kat kilitleri, şifreleri altında bizden saklanan bilgileri, "gözetleme kulelerine" rağmen bulup çıkarıyor, bize getiriyorlar. Tabii bazen yeni çıkan albümleri, klipleri, DVDleri falan da... Gri şapkalı bakıyor ki bir program çok pahalı; kırıyor şifreyi, indiriyor, koyuyor internete... Buyrun, şimdi bedava.Bir de bazı sistemleri falan kırıyorlar ki, o sistemlerin zayıf yönleri ortaya çıksın ve sistem iyileştirilsin... Neticede yasadışı bunların hepsi tabii. Üstelik yasaların hackerın şapkasının rengine baktığı da yok. Dur, bununki gri, daha az ceza verelim falan... Yok! Griymiş, siyahmış; at sepete, koy kodese... Ona göre yani, heves etme! Ama bu çok pahalı! Artık bedava :) Siyah şapkalılar arasında durduk yerde, sırf zevkine bilgisayarlara zarar verenler, kendini tatmin etmek için özellikle iyi korunan internet sitelerini hackleyip oralara porno resimler, sinir bozucu mesajlar koyanlar var. Şu benim siyah şapkalı İskoç -eğer Paris Hiltona, onu hiç kimseyle paylaşamayacak kadar tutkun olduğu için değilse- neden, ey Allahım, neden, o siteye girenlerin telefon faturasını köpürtmeye çalışıyor, neden?Kredi kartı numaralarını alan, sizden para çalan siyah şapkalılar da var ya da gizlice ulaştıkları bilgiyi paylaşmak yerine kendi çıkarına kullanan, satan siyah şapkalılar...Ama siyah şapkalılar arasında da kendince bir hacker ahlakı gözetenler olduğu muhakkak. "Siyah şapkasına beyaz karanfil takanlar" desek onlara?Bu siyah şapkalı beyaz karanfilliler, çocuk pornosu sitelerinde dolaşanların başına bela oluyorlar misal. Hele de bir bilgisayara girdi, baktı ki çocuk pornosuna düşkün bir sapık ile karşı karşıya... Bilgisayarı göçertiyor anında. Şimdi diyebilir misiniz ki "Bu yasal". Katiyen değil. Ama bilirsiniz işte, bazı filmlerde yasadışı adamlar esas adam olabiliyor ya da esas adamlar yasadışı yollara başvurabiliyor. Maksat, kötülere hadleri bildirilsin!* * * Milliyet Sanat dergisinin editörü Filizin bilgisayarını hackledim demek isterdim. Hayır. Masasını hackledim diyeyim. "Gülen Polis" ve "Neptün Rüzgarları Altında" diye iki polisiye buldum şansıma. "Gülen Polis", bilen bilir, Martin Beck serisinden bir kitap. Ben sevdim."Neptün Rüzgarları Altında" da iyiydi. Ki dün gece sabahladım onu bitireyim diye, nasıl uykum var şimdi! Tam da kitabın sonlarında, inciler takan, döpiyesler giyen ama spor ayakkabıyla gezen yaşlı kadın, hacker çıkmasın mı? (Merak etmeyin "spoiler" değil bu, okuma keyfinizi bozmadım.)Esas adam sordu: Bütün gün bilgisayar başında ne yapıyorsunuz? Hacker hatun cevapladı: Aktarıyorum, eşitliyorum, bölüştürüyorum. Siyah şapkada bir beyaz karanfil Kevin Mitnick en ünlü hackerlardan biri. En azından öyleydi. FBI tarafından arandı, bulundu, tutuklandı, dört-beş yıl kadar hapiste kaldı, çıktığında belli bir süre bilgisayarlara ve telefonlara dokunması yasaktı. Gözlem altındaydı. Hatta bir keresinde metroda biletini bile bir başkasına aldırdığını, çünkü bilet veren makinenin bir bilgisayara bağlı olduğunu ve ona dokunmasının yasak olduğunu anlatıyor. 2003te bilgisayar yasağı kalktığında ilk internete girişi televizyondan naklen yayınlandı. Birkaç hafta sonra ise bir sürprizle karşılaştı. "Bugbear" tarafından sitesi hacklenmişti: "Özgürlüğe hoş geldin Mister Kevin." "Özgürlüğe hoş geldin Mister Kevin" Bilgisayarlar, virüsler, spywareler, trojanlar, hackerlar, hacker olduğunu iddia eden lamerlar... Başka bir dünya. Başka bir dil. Bilgisayarınıza bir haller olduğunda, ne oluyor lan, kim yapıyor bunu, nasıl, niye falan derken benim şahsen ulaşabildiğim ve derlediğim kırıntılar bu kadar. Bilgisayara format attıracağım. Bu arada kendime de attırıvereyim diyorum. Sonra ne depresyon, ne mani; bööle boş boş... manik depresif köşe Tamamen yasal sınırlar içinde kalan hackerlara beyaz şapkalılar deniyor. Beyaz şapkalılar sanal alemin iyi adamları. Bir bilgisayarın güvenlik açısından zayıf yönlerini buluyorlar ama bunu kötü niyetle kullanmıyorlar. Size telefon açıyorlarmış mesela, uyarmak için. Ki biri beni bu sebepten arasa, deli herhalde diye telefonu suratına kapatabilirim. Bir de mesaj falan yollayanları varmış. Bana çok geliyor öyle mesajlar ama açıkçası nereden bileceğiz kim iyi adam, kim kötü adam; ben siliyorum bu tür uyarı mesajlarının hepsini. Zaten bu beyaz şapkalı iyi hackerlar, genellikle şirketlerde falan istihdam ediliyor, danışmanlık neyin yapıyorlar. Öyle bedavaya, sırf iyi niyetten, sizin bilgisayarınızın zayıf noktalarını bulup bunları sizi bildirecek iyi adam sayısı çok az yani.Ben yine bizim bilgisayarcı Serkanı arayayım en iyisi... Gir internete, tam gezerken bağlantı kesildi, hii başka numarayı arıyor bilgisayar, çek telefonun fişini, biraz sonra yeniden tak fişi, gir internete, kesilene kadar bitir şu işi, ah yine kesildi, hii... Nereye kadar? Alo bağyan, bilgisayarınız tehlikede Paris Hiltonun cep telefonunu hackleyip, cepte kayıtlı olan Eminem, Anna Kournikova, Christina Aguilera gibi ünlülerin telefonlarını yayınlayan hacker, internet sitesinin başına böyle yazdı: Üzgünüm kaltak : ) Ya, işte böyle, cümlenin sonuna da böyle bir gülücük kondurmayı ihmal etmemiş siyah şapkalı -seni gidi komikçi seni- hacker! tubakyol@yahoo.com "Üzgünüm kaltak hacklendin"