21.06.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
CEREN SIRDAR ceren.sirdar@milliyet.com.tr
Ahu Yağtu’yu bir dönem hep magazin programlarında görür, gazetelerde onunla ilgili haberleri okurduk. O ise tüm bunların arasından vintage (eski dönemlere ait kıyafet, aksesuar) ürünlere olan tutkusuyla sıyrılıp yarattığı Auvintage markasıyla çıktı. Auvintage.com adlı internet sitesinde dekoratif ürünlerden elbiselere ve şapkalara kadar pek çok ürünü meraklılarıyla buluşturan 36 yaşındaki oyuncuyla Etiler’deki vintage butiğinde buluşup alışveriş alışkanlıklarını konuştuk.
Bebek ve Galata’da vintage ürünler satan butikler açmıştınız. Şimdi ise Auvintage markasını yarattınız. Vintage’a olan merakınız nereden geliyor?
Küçüklüğümden beri anne ve babaannemin giysilerini giyer, aksesuarlarını takıştırırdım. Zamanla onlara ait şeyler benim olmaya başladı. Böylece koca bir koleksiyon oluştu ve vintage benim için tutkuya dönüştü.
Auvintage’tan nasıl alışveriş yapılıyor? Neler satılıyor bu butikte?
Mağazada sınırlı insana ulaşabildiğim için konsepti sanal ortama taşıdım, böylece herkes dilediğini alabiliyor. Auvintage.com’da elbiseden ayakkabıya, kahve fincanlarından eski parfüm şişelerine kadar her şey var.
Sitede satılan ürünler size mi ait?
Kendi koleksiyonumuzun yanı sıra farklı tasarımcıların, ismi gizli tutulan birçok ünlünün vintage ve ikinci el ürünleri de var. Ayrıca “Au exclusive” bölümünde özenle seçilmiş bazı özel markalarla da çalışıyoruz.
Çok sık alışveriş yapar mısınız?
Ben daha çok ihtiyaca yönelik alışveriş yapmayı seviyorum. Bu ara hep günlük, sade şeyler alıyorum. Bu noktada benim için H&M’in eline kimse su dökemez.
“Evde oğlum Kemal’le oyun oynamayı çok seviyorum”
TV’deki programınızda dekorasyonla ilgili detaylara da değiniyorsunuz. Evinize de dekoratif ürünler alır mısınız?
Eğer eksik olduğunu düşündüğüm, bakarken gözüme çarpan ve dekorasyona dair bir ihtiyaç varsa ve kafamdaki şey her neyse onu arar, gider bir şekilde bulup alırım.
Daha çok evde mi vakit geçirirsiniz dışarıda mı?
Evde. Oğlum Kemal’le oyun oynamayı çok seviyorum. Bazen mutfağa girip ona yemek hazırlıyorum, kendime
Türk kahvesi yapıp oturuyorum, çok keyifli geliyor.