Cumartesi Sergiden fotoğraflar

Sergiden fotoğraflar

06.09.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sergiden fotoğraflar

Sergiden fotoğraflar






Josephine Powell'ın beni görür görmez söylediği ilk şey "Fotoğraf için beni yürütüp işkence çektirmeyeceksiniz, değil mi?" oluyor. Anlaşıldığı gibi, çok çabuk yoruluyor. Bunda 84 yaşında olmasının mı yoksa elleriyle sarıp birbiri ardına yaktığı sigaraların mı payı büyük, bilemiyorum.
Powell güçlü ve etkileyici mavi gözlere sahip. Bu gözler gençliğindeki o 40 yıllık macera dolu Anadolu ve dünya gezilerini nasıl yaptığını, nasıl herkesten farklı bir yaşamı olduğunu anlatıyor. Sohbetimiz espriler ve Türkiye'nin dört bir tarafından ona yardım etmeye gelen kilimciler nedeniyle arada sırada kesiliyor. Ona Türkleri sorduğumda yüzünde sevgi dolu gülümseme ve elinde yeni bir sigarayla, köydeki insanların her yönden ne kadar cömert ve duyarlı olduğundan bahsediyor. Dünyada pek çok ülke görmüş ama Türkiye'nin köylerindeki ilgi ve yardımlaşma gibisini görmediğini söylüyor.
Bugüne dek yatağının altında sakladığı 30 bin fotoğraftan oluşan koleksiyonunu Tarih Vakfı'na bağışlayan Powell, başkaları da birikimlerinden yararlanacağı için mutlu. Tabii, yatağının altındaki karmaşa kalktığı için de...


İlk kez 1955'te bir müzedeki mozaiklerin fotoğraflarını çekmek için geldim. İşim bittiğinde Asya'ya, Anadolu'ya gitmenin çok romantik bir şey olabileceğine karar verdim. Gezilerde Anadolu'nun pek çok yerini gördüm. Şanslıydım çünkü o günlerde her şey güzeldi. Trafik yok, birkaç araba... Dönüşte birçok müze ve akademisyen, Anadolu'da çektiğim fotoğraflarla ilgilendiler. Gezip daha çok fotoğraf çekmeye karar verdim. 1974'ten sonra devamlı Türkiye'de yaşamaya başladım.

'Kırda her şey şaşırtıcıydı'

Hayır, ne mutlu bana ki aşk hikayesi değil. Mimarlıktan ve sanat eserlerinden sıkılmıştım. Kırsal yaşam, köyler, göçebeler ilgimi çekiyordu. Bu tarz şeylerin fotoğraflarını çekmeye başladım. Sonra kilimle tanıştım. Gerçekten büyüleyiciydi. Böylece kilim koleksiyonu yapmaya başladım.


Pazarlardan aldım. Köylüler ellerindekileri satmıyor, takas ediyorlardı. Benimse para dışında verecek hiçbir şeyim yoktu. Köylüler eşyaların parasal değeri hakkında hiçbir fikre sahip değildi. Ben onlara ne kadar para önereceğimi bilmiyorum, onlar da benden ne kadar istemeleri gerektiğini... İstedikleri parayı kabul ettiğimde "Keşke daha çok isteseydik" diyorlar. Bu iş bazı sıkıcı durumlar yaratınca kilimleri sadece pazarlardan almaya başladım.


Bir göçebe topluluğunu bulduğum yerdi. Bugün bile hâlâ çadırlarda yaşayan, çeşitli kilimleri ve özel süslü çorapları olan topluluklar var. Artık develeri olmasa da kamyonları ve traktörleriyle Hatay'dan Kayseri'nin güneyine göç ediyorlar.


Her şey şaşırtıcıydı. Ben New York'ta, Manhattan'da doğdum. Bir şehirli olarak bildiğim tek şey bir yerden bir yere gitmek için metro, otobüs kullanmak ya da yürümekti. İnsanların birbirinden bu kadar uzak köylerde yaşaması bence imkansızdı. Oralardaki küçük topluluklar nasıl saban sürüyor, tohum ekiyor ve onların büyümesini sağlıyorlardı? O birlik duygusu, birbirlerine yardım etmeleri, kurdukları sistem inanılmazdı.

'Bazı köylüler benden ürktü'

Korkutucu bir şey yaşamadım. Tam tersine, herkes yardım etmeye ya da beni korumaya çalışıyordu. Hatta bazen insanlar benden korkuyordu çünkü yalnız geziyordum.


Gezilerim sırasında aldığım notları düzenleyip fotoğraflarla eşleştirmeye uğraşıyorum. Bu çok zaman alıyor, bu yüzden genellikle Cihangir'deki evimde oluyorum.


Yatağımın altında.


Bir yatağım, divanım, alt katta bir yatağım, çalışma odamda başka bir yatağım var. Hepsi rulo halinde bunların altındaydı.

Powell'ın koleksiyonundaki fotoğrafları ve göçebe sanatından örnekleri içeren sergi 17 Eylül'e kadar Topkapı Sarayı Darphane-i Amire'de ücretsiz olarak gezilebilecek.

Josephine Powell kimdir?
1919'da New York'ta doğdu. 1941'de Cornell Üniversitesi'ni bitirdi. 1945'te Columbia Üniversitesi'nden lisansüstü diplamasını aldı. 1952-1974 yılları arasında Avrupa, Ortadoğu, Hindistan ve Kuzey Afrika gezileri sırasında karşılaştığı sanatsal, arkeolojik ve etnografik objeleri topladı. 1974'ten itibaren Türkiye'deki köy ve göçebe hayatının fotoğraflarını çekti. Anadolu etnografyası konulu 5 bin fotoğrafın kopyasını British Museum'a ve Türk İslam Sanatları Müzesi'ne, arşivindeki sanat ve mimarlık konulu birçok fotoğrafı da Harvard gibi üniversitelere bağışladı.

Darphane-i Amire'deki sergi, Powell'ın 1974-94 yılları arasında Anadolu'yu gezerek topladığı kilimler, çadırlar ve çektiği fotoğraflardan oluşuyor. Bu koleksiyon çektiği 30 bin fotoğrafı, 1400 kitabı, 250 çeşit dokuma ve tarım aletini, nadir kilim ve el dokuma örneklerini kapsıyor.