Cumartesi Sevgilim 1000'i devirdi

Sevgilim 1000'i devirdi

23.06.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kawasaki ER-6n ile 1000 km'dir birlikteyiz. Kolay hükmedilebilen bu hırçın tipli motosiklet, kullanıcı hatasını affediyor. ER-6 kadınların da gözde motosikletleri arasında

Sevgilim 1000i devirdi

mozel@milliyet.com.tr Ve caddede takılmaya karar verdim.Mayısın son günlerinde aldığım siyah çıplak ER-6'mın kitabında yazan "şu devri aşma, bunu yapma gibi" ilk 1000 km. kurallarına uydum. Motosikletler gerçek performansını rodaj olarak adlandırılan ilk 1000 km'den sonra göstermeye başlar. Bu süreçte motorun parçaları birbirine alışır. ER-6n'in hırçınlığı her halinden belli. Hırçın dediysek korkmayın; her şey kontrol altında. Basit gaz hareketleriyle birden kendinizi yanınızdaki araçların yüzlerce metre önünde buluyorsunuz. Ağırlık merkezinin aşağıda, selenin de alçak olması motoru dengeli ve kontrolü kolay kılıyor. Bu motosiklet kullanıcı açıklarını kapatıyor, hataları affediyor. Klasik bir test yazısı yazmayacağım, yeri olsa da yazsak. Kawasaki Er-6n'imle 1000 km'yi çoktan aştık. Aslında almadan önce bir süre enduro mu yapsam yoksa caddelerde mi takılsam diye ciddi çelişkiler yaşadım. Bir motosiklete aşık olup sonuna kadar onunla yaşamak değil; birçok sevgilim olsun, hepsiyle gezeyim, tozayım istiyorum. ER-6'yı almadan önce bazı yabancı sitelerde yeni ER-6'nın ustaların yanı sıra yeni başlayanlara ve kadınlara da önerildiğini okumuştum. Gözlerimle gördüm ki kadınlara çok yakışıyor, uzun boylu ve iri yarı tiplerde ise komik duruyor. 650 cc'lik bu motosiklet, "İki tekerleklilere 125, 250 cc. gibi düşük hacimli motorlarla başlamalı" diye ifade edilen inanışa karşı da bir antitez oluyor. Tabii bunun bir de bedeli var; daha fazla yakıt sarfiyatı ve daha hızlı küresel ısınma. İşin doğrusu, motorumu almadan önce yabancı bir kaynakta ER-6n'in Dunlop lastiklerinden şikayet eden ve onları Metzeler ile değiştiren birinin test yazısını okumuştum. Daha yağmurda hiç kullanmadım, zaten bu konuda kesin bir yargıya varmak içi lastiklerin iyice sertleşmesini beklemeli. Neyse, Kawasaki servislerinin sorunlu olduğu söylenir. En azından benim gittiğim Büyük Armutlu'da Volkan ustayla (Özdemir) Zinnet hanımın birlikte işlettiği Motopar'ın müşterileriyle diyaloğu iyi; yalnızca motor muhabbeti için bile uğranabilir. Volkan ustanın ustalığını önümüzdeki kilometrelerde göreceğiz. Bu arada Volkan, rodajdaki motosikleti açmanın iyi yollarından birinin de kompresyonla yokuş aşağı inmek olduğunu söyledi. Duyurulur! Kadınlara çok yakışıyor Geçen hafta iki Vespa modelinin Beymen'lerde satılacağını anlatmıştık. Piaggio'nun Türkiye atağı sürüyor. Piaggio'nun Türkiye'ye yeni gelen Fly 100 modeli artık Metro mağazalarında da satılacak. Alışveriş kartı olanlar, şık bir scooter olan FLY 100'ü Metro'dan vade farksız 18 ay taksitle alabilir.Scooter denince akla gelen ilk marka olan İtalyan Piaggio, FLY 100'le de kent yaşamının trafiğinden bunalanlara sıra dışı ve eğlenceli çözümler sunuyor. Teknik özelliklerine göz atalım: Tek silindir, 4 zaman, 2 sübap, 7500 devirde 6,2 hp, hava soğutma, arka kampana, ön disk fren, 100 kg. ağırlık, 7,5 litre yakıt deposu, maksimum hız 81 km. Piaggio FLY 100 Metro'da satılacak Enduro Motosiklet Kulübü EMOK'un, 28 Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında Eskişehir-Kırka'da düzenlediği, Türkiye'nin en prestijli motosiklet festivali EMOK'a sayılı günler kaldı. Motosikletiyle gidecek olanlar ihtiyaçlarını gözden geçirip makinelerini iyice incelesinler.Bu sene altıncısı düzenlenecek olan festival, ruhu benzerleri bir kez daha doğada buluşturacak. Festival boyunca motosikletçiler sektörün önde gelen isimleriyle tanışacak, muhabbet edecek. Deneme sürüşleri, yarışlar, gece Delikanlı Motorcu Yarışması, konserler, Moğollar, Kurtalan Ekspres, damardan Anadolu rock, anlatmaya satırlar yetmez. Türkiye'nin dört yanından motorcular Kırka'ya akacak.Fırsatını bulmuşken yakınanların sözcüsü olalım: Türkiye'nin en büyük kenti İstanbul'da da her yıl büyük bir motosiklet festivali düzenlensin; en azından fuarlardan biri açık havada festival olsun! İstanbul'a da bir festival istiyoruz! Şövalyeleriyle ünlü Yunan adası Rodos'ta motosiklet en etkili ulaşım aracı. Genci, yaşlısı herkesin bir motosikleti var. Türkiye'den gelen biri kendini motosiklet cennetinde sanabilir. Ancak adada çok az insan kask takıyor ve sık sık ölümlü kazalara rastlanıyor. Çoğu Ortodoks olan ada halkı oldukça dindar ve şöyle bir gelenek var: Trafik kazasında bir ölümün gerçekleştiği yere, yol kenarına küçücük kutu gibi bir kilise inşa ediliyor. Kasabalararası yollar böyle kutu kiliselerle dolu ve bunların birçoğunun inşa nedeni motosiklet kazaları.Bu arada kask takmadan motosiklete binen Selanik Valisi Panayottis Psomiadis'in 350 avro para cezasına çarptırıldığını gazetelerde okuyunca, birkaç hafta önce kasksız bindiği motosikletin üzerinde medyaya poz veren Aydın Valisi Mustafa Malay konusunda motosiklet.net'te Antalyalı Dishy ve Marmarisli BBRR ile girdiğimiz tatlı polemik geldi aklıma. Motosikletli şövalyeler