Cumartesi Şeytan çikolata giyer

Şeytan çikolata giyer

20.11.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Dünyanın en iyi 50 yemek blogundan biri olan, her gün 12 bin kişinin ziyaret ettiği Cafe Fernando’nun yaratıcısı Cenk Sönmezsoy D&G’nın dijital dergisi için brownie tasarladı. Design Sponge sitesine özel olarak da Devil’s Food Cake yaptı

Şeytan çikolata giyer

Yemek blogu Cafe Fernando’yu günde yaklaşık 10-12 bin kişi ziyaret ediyor. 4,5 yıllık bu blogu hazırlayan Cenk Sönmezsoy eski reklamcı. İyi bir fotoğrafçı. Yaptığı yemekleri kendi fotoğraflıyor. Tükürük bezlerimizi harekete geçiren kareler çekiyor. Bilkent Üniversitesi’nde işletme okumuş, San Francisco Üniversitesi’nde MBA yapmış. Blogunu hem İngilizce hem de Türkçe yayımlıyor. Yurtdışında da takipçileri var. İngiliz The Times gazetesi Sönmezsoy’un blogunu dünyanın en iyi 50 yemek blogu listesine aldı. Saveur dergisi tarafından 2010’un Best Culinary Travel Blog’u (en iyi yemek odaklı seyahat blogu) seçildi. Washington Post bir makalesinde brownie tarifine yer verdi.
Cafe Fernando’da geçtiğimiz günlerde ağzımızı sulandıran iki “dizayn pasta” fotoğrafı yer alıyordu. Sönmezsoy Dolce&Gabbana’nın dijital dergisi Swide’a özel bir brownie tasarladı. Adını da “Brownie Dantel Giyer” koydu. Ardından Design Sponge sitesinin In The Kitchen With bölümü için de bir pasta hazırladı: “Devil’s Food Cake”. Sönmezsoy’un deyimiyle “biraz çarpıtırsak”, adına Şeytan Çikolata Giyer diyebiliriz...

Haberin Devamı

Dolce&Gabbana’ya özel bir tarif tasarlama teklifini yapan kimdi? Dantelli brownie fikrini nasıl buldunuz?
Dolce&Gabbana’nın dijital dergisi swide.com’da çalışan bir Türk blogumu takip ediyormuş. Dergiye özel bir tatlı tasarımı aradıklarını duyunca beni önermiş. Teklifi alınca ne yapacağımı karar verme aşamasına geçtim. Moda hakkındaki bilgim birkaç bölüm “Project Runway”, birkaç sayı da Vogue ile sınırlıydı. İlhamı Dolce&Gabbana’nın internet sitesinden aldım. Sonbahar-kış 2011 defilesindeki kıyafetlerde kullanılan danteller gözüme çarptı. Brownie, üzerine ince bir katman fındık ezmesi kapladım. En üste de çikolatadan dantel yaptım.

Fotoğrafını çektikten sonra afiyetle yediniz mi pastayı?
Pasta iki gün buzdolabında süründü çünkü birkaç kez fotoğrafladım. Ama brownie buzdolabında bekledikçe güzelleşen bir tatlı. İki günün sonunda arkadaşlarımla yedik.

Şeytan çikolata giyer
“Paris’te Dolce ve Gabbana ile yan yana çikolata alışverişi yaptık”
Daha önce, Dolce&Gabbana’nın sahipleri ile Domenico Dolce ve Stefano Gabbana ile çikolata alışverişi yaparken karşılaşmışsınız...
Kaderin cilvesi olsa gerek. Fouquet Paris’te yan yana çikolata seçtik. Sonra ben onların dergisine çikolatadan dantelli bir brownie hazırladım. Swide’daki tarifle aynı günlerde günlük ziyaretçi sayısı 90 bini bulan Design Sponge’un In The Kitchen With bölümüne konuk oldum. Orası için de yine bir çikolatalı pasta yaptım. Her iki pasta tarifinin ardından Cafe Fernando’yu yurtdışından daha çok kişi tıklamaya başladı. 15 bini buldu günlük ziyaretçi sayımız.

Çikolataya tutkun biri olarak çikolata alışverişini hep yurtdışından mı yapıyorsunuz?
Paris’teki şeker ve çikolata dükkanı A l’Etoile d’Or’un içinde yaşamayı hayal ediyorum. Orada satılan Bernachon çikolatalarını yemeyi çok seviyorum. Ama blogumda hazırladığım çikolatalı tariflerde kullandığım Fransız Valrhona marka kakaoyu Türkiye’den alıyorum. Pastarom adlı şirket getiriyor. Marketlerde satılan kakao ile arasında uçurumlar var!

Haberin Devamı

“Reçetelerimi tarif denekleri grubu test ediyor”

Yakında makaronlarıyla meşhur Fransız Laduree Bebek’te açılacak. Pastanelerde makaron satılıyor bir süredir. Siz hiç blogunuzda makaron tarifi verdiniz mi?
Evde yaptım ama blogumda yayımlamadım. Kitabıma saklıyorum tarifi. Makaronda favorim Pierre Herme’ninkiler. Paris’te makaronlarını yediğim günden beri benzerlerini evde yapmak istiyorum. Sırf ona özel Amerika’dan badem unu getirttim. Aslında makaron yapmak atla deve değil. Ancak malzeme çok önemli. Badem unu ve badem tozu ile yapılmalı. Bizdeki pastanelerde satılan makaronlar yurtdışındaki örneklerini temsil etmiyor. Mereng tozuyla yaparak basite kaçıyorlar. Ve olması gerekenden çok daha fazla tatlılar.

Kitap hazırlığınız ne aşamada şu an?
En iyi ihtimalle 2011 yılının eylül ayında bitecek. Üzerinde çok titiz çalışıyorum. Beş-altı kişilik bir tarif denekleri grubum var. Tariflerimi evde pişirdikten sonra onlara yolluyorum. Onlar da tarifi evde uyguluyorlar. Anlattığım tarifin ne kadar açıklayıcı olduğunu ve birebir uygulanabilirliğinin derecesini görme şansı yakalıyorum. Bu uygulama kitabın çıkma sürecini de uzatıyor tabii.