Cumartesi “Süslü şeyler tarzım değil”

“Süslü şeyler tarzım değil”

27.09.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

İkinci kızına hamile olan Yasemin Dalkılıç her daim spor ve rahat giyinmeyi sevenlerden. Dalkılıç: “Süslü bir şeyler bakmak tarzım değil. Sade giyiniyorum diye kızım bana kızıyor. Lara çok süslü, kime çekti bilmem...”

“Süslü şeyler tarzım değil”

Yasemin Dalkılıç’ın ismini duyduğumuzda aklımıza ilkini 1999 yılında kırdığı dokuz ayrı dünya serbest dalış rekoru, bir de 2010’daki son rekor denemesinde geçirdiği kaza geliyor. Kazanın ardından rekor denemelerine son veren Dalkılıç, Miami’de antrenör eşi Rudi Castineyra ve 3.5 yaşındaki kızları Lara ile yaşıyor. Dalkılıç yakında ikinci kez bebeğini kucağına alacak. Hamileliğinin altıncı ayında olan ve bir firmanın sosyal sorumluluk projesi için çektiği belgeselin basın toplantısı için İstanbul’a gelen Dalkılıç’la İstanbul’a geldiğinde uğradığı Galata’da buluşup Velvet kafede sohbet ettik...

Haberin Devamı

“Enerjini doğru kullan” isimli sosyal sorumluluk projesi kapsamında 2010 yılında Nasuh Mahruki Everest’in zirvesine çıkmıştı. Şimdi aynı proje sizinle derin denizlere indi ve “Dünyanın İnanılmaz Dalışları” ortaya çıktı. Nasıl dahil oldunuz bu projeye?

Rekor çalışmalarıma son verince dalmayı çok istediğim bazı yerleri yeniden ziyaret ettim. Fark ettim ki geçen süreçte o sualtı zenginlikleri yok olmaya yüz tutmuş. Kızıma ve onun nesline bu güzellikleri aktarabilmek için Cantek firmasıyla bir belgesel çekip bu dalış yerlerini göstermek istedik.

Projenin bir de kitabı çıktı...

Evet. Firma böyle bir teklifte bulundu. Çok güzel bir ek oldu projeye.

Miami’de yaşıyorsunuz. Bu proje için sık sık Türkiye’ye geliyorsunuz. Buradayken dolaşmaya çıkıyor musunuz?

Haberin Devamı

Ben mağaza dolaşmaktansa internet üzerinden alışveriş yapıyorum. Nerede olduğum fark etmiyor, beğenip eve getirtiyorum, daha kolay oluyor.

“Kızlarıma bir şeyler almayı çok seviyorum”

Neler alırsınız genelde?

Teknolojiye düşkünüm, o tarz şeyler alıyorum. Evimin her yerinde değişik özelliklerde kameralar var. Buradayken bile girip evimi kontrol edebiliyorum.

Kızlarınız için de internetten bir şeyler sipariş eder misiniz?

Onlar için bir şeyler almayı çok seviyorum. Kıyafet, bebek ürünleri... Alacaklarımın doğal, organik, vücutlarına zarar vermeyecek şeyler olmasına özen gösteriyorum. Bazen de kendim evde hazırlamayı deniyorum.

Ne hazırlıyorsunuz mesela?

Lara’da gördüm ki bebekler diş macununu yemeye çok meraklı. Hem dişlerini fırçalamaya yarayacak hem yese bile zararı olmayacak macun yapıyorum mesela. Ya da doğacak kızım için ıslak mendil yapmayı deniyorum.

Kendiniz için dışarıya çıkıp bir şeyler bakmaz mısınız hiç?

Spor ve kamp malzemelerine dalıp saatlerce bakabilirim. Hatta o tarz mağazalarda kendimi kaybedebilirim. Süslü bir şeyler bakmak tarzım değil. Sadece Lara’ya prenses kıyafetleri alıyorum çünkü çok süslü. Kime çekti bilmem. Sade giyiniyorum diye kızıyor.

Ne diyor kızınca?

Spor ayakkabı bakıyoruz, ben sade bir şey deniyorum, o ise nerede simli, parlak bir şey var onu seçiyor; “Anne biraz da bunlardan alsan ya” diyor.

Haberin Devamı

“Eşimle evimizin önündeki gölde kanoya biniyoruz”

Hamileyken spora devam edebiliyor musunuz?

İkinci hamileliğim zor geçiyor, ancak toparladım. Şimdi pilates yapıyorum.

Yeme alışkanlıklarınız nasıl bu dönemde?

Biz evde yemek yemeyi seviyoruz. Mutfak tamamen eşimin hâkimiyetinde. Çok lezzetli şeyler yapıyor.

Evdeyken vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kızımla kurabiye yapıyoruz. Miami’deki evimizin önünde bir göl var, bazen orada eşimle kanoya biniyoruz. Yeşillikler içinde evimiz; iguana, sincap gibi ilginç hayvanlar oluyor, onların fotoğrafını çekiyoruz. Hep beraber film izliyoruz, müzik dinliyoruz...

Piyanist ablanız Hande Dalkılıç’la küçükken piyano dersleri almışsınız. Hâlâ çalıyor musunuz?

O kadar profesyonel değilim ama çalıyorum. Caz müziğe hayranım. Belgeselin müziklerini de ben yaptım.

Seyahat etmeyi seviyor musunuz?

Seviyorum ve genelde tarihi dokusu olan yerleri tercih ediyorum. İstanbul’a geldiğimde Galata’ya mutlaka uğruyorum çünkü dokusunu seviyorum. Bir de her yaz Datça’ya ve Kaş’a gitmeye çalışıyorum.