Tike Ortadoğu'ya açılıyor

Mehmet Ali Burduroğlu, Orhan Tekin, Seha Tekin ve Ferhat Yeşilpınar adlı dört kuzen tarafından 1998 yılında Levent'te açılan Tike bugün artık kabına sığamıyor. Türkiye'deki şube sayısı 11'e ulaşırken Atina'da bir restoran açtılar, şubat ayının ortalarında ise İsrail'de, Tel Aviv'deki yeni restoranlarının açılışını yapacaklar. Mehmet Ali Burduroğlu ve Orhan Tekin yeni restoranlarını anlattı. Mehmet Ali Burduroğlu: Bugüne dek restoranlarımızda 2 milyona yakın kişi ağırladık. Yüzde 45'i yabancı misafirdir. Bunun çoğunluğu da Avrupalı ve Ortadoğulu. İsrail'den çok ciddi bir misafir kitlesi gelir bize. Bir de bölgesel bir mönü bu. Bu lezzete yakınlar. Tike mönüsü İsraillilerin ağız tadına hitap ediyor mu? Orhan Tekin: Hiçbir şeyi değiştirmeyeceğiz. Aradıkları bu zaten. Bana en çok "Aynısı olacak mı?" diye soruyorlar. Mönüde sadece humus yok. Orası zaten humus cenneti. O yüzden mönüye koymadık. İsraillilerin beğenilerine göre yemeklerinizde uyarlamaya gidecek misiniz? Orhan T.: Hem Türkiye hem İsrail'de işleri olan, iki ülke arasında mekik dokuyan Türk Musevi bir arkadaşımız aracı oldu. Mehmet Ali B.: Beş yıldır yakın çevremizdeki ülkeleri ziyaret ediyoruz. Tel Aviv'deki restoran terörle ilgili sorunlardan dolayı rötar yaptı. Atina şubesi açıldı. Atina'daki işten aldığımız zevkten dolayı Tel Aviv'i hayata geçirdik. Ortağımızı da üç-beş yıllık bir eleme sonucunda bulduk. Şimdi profesyonel şef olan bir ortağımız var. Genç, dinamik, yakışıklı, hoş bir adam. İsrail'de bir şube açma fikri nasıl doğdu? Mehmet Ali B.: İşletmeden sorumlu olacak. Gerekirse aşçılık da yapacak.Orhan T.: Yemeklerimizi öğrendi. Restoran da işletmiş. Bu bizim için büyük avantaj. Çok işimize yarayacak. Aşçılık da yapacak mı? En pahalı caddede Orhan T.: Altı usta götürüyoruz. Mehmet Ali B.: Yıl içinde de üç-dört kez baş aşçılarımız oraya gidip eğitim verecek ve denetleme görevini üstlenecek. Türkiye'den eleman götürüyor musunuz? Orhan T.: Eğitim vereceğiz. Mesela Atina'da servis Türkiye'dekinden çok farklı. Orada müşteri rahat bırakılmayı seviyor. Biz ise devamlı sofrayı toplarız, tabağı, bardakları değiştiririz. Orada müşteri garsona dönüp "Bizi rahat bırakır mısınız?" diyor. İsrail ise Türkiye gibi. Oraya buradaki hizmet anlayışını götürecek misiniz? Orhan T.: Herzliya Pituah adı verilen bir cadde üzerinde.Mehmet Ali B.: Maslak'ı düşünün, Maslak'ın etrafına Kemer Country'yi koyun. Hem işyeri hem evlerin yer aldığı bir semt. Gündüz işadamları, akşamları ise bölgede yaşayan insanlar gelecek. Orhan T.: Yan yana bir sürü lokanta var. Uzakdoğu, İtalyan, Japon, Asya lokantaları, steak house'lar... Biz plazanın içindeyiz. Restoran, şehrin kalburüstü bir semtinde mi yer alıyor? Mehmet Ali B.: Çok yüksek. Şehrin en pahalı, en güzel caddesindeyiz. Orhan T.: Evlerin olduğu bölgede Sami Ofer oturuyor mesela. Müşteri profiliniz gelir düzeyi yüksek insanlar olmalı... 1,5 milyon dolarlık ciro Mehmet Ali B.: Türkiye'den pahalı olacak. Muhtemelen kişi başı 30-35 dolara yemek yenecek. Fiyatlar Türkiye'dekiyle aynı mı olacak? Mehmet Ali B.: Yarım milyon dolar civarında. Bu restoranı açmanın maliyeti ne oldu? Mehmet Ali B.: Yılda 1,5 milyon dolarlık ciro yapmak. Hedef cironuz nedir? Mehmet Ali B.: Dünyanın her yerinde araştırmalarımız sürüyor. İki yıl önce 10 gün Uzakdoğu'da davet edildiğimiz ülkeleri dolaştım. İki yıldır İngiltere'ye gidip geliyoruz. Ortadoğu şu anda ekonomilerin hareket ettiği bir yer. Oradaki fırsatları değerlendirmeye çalışıyoruz. Kuveyt, Katar, Bahreyn ve Dubai'den de talep var. Başka hangi ülkelere uzanmayı düşünüyorsunuz? Adana kebabı mönüden çıkıyor Mehmet Ali B.: İstanbul'da dokuz, Ankara ve Antalya'da birer şubemiz var. Yazın Bodrum'da hizmet veriyoruz. Atina'da bir restoranımız faaliyette. Şimdi de İsrail'deki restoranımızı açıyoruz. İstanbul'u fethettiniz, sonra Yunanistan ve şimdi de İsrail'e açıldınız. Toplam kaç şubeniz var? Bir merkez ofisimiz var, burada performansımız, gelir ve giderlerimiz en ince ayrıntısına kadar inceleniyor. Levent şubemiz aşçılık okulumuz. Bizim işimiz film değil, tiyatro. Her gün restoranlarımızın her birinde canlı yayın yapıyoruz. Serviste, mutfakta çalışan arkadaşlarımız ve bizler çıkıp rolümüzü oynuyoruz. Bu kadar çok restoranı işletmek zor olmuyor mu? Adana Ticaret Odası Adana kebabının isminin kullanımını ve reçetesini almış. Benim reçetem onlarınkiyle uyuşmuyor. O reçeteye uymak istemiyoruz. O yüzden mönüden kaldırıyoruz. Para vermeye de karşıyım çünkü bu artık anonim olmuş bir isim. Tescilsiz Adana kebabı yapıp satmak yasak. Tescili almak için istenen 500 YTL'yi her yıl ödeyecek misiniz?