Tısss davası

tubakyol@yahoo.com Niye bu eski diziyi izliyorum? Trendy'likten de geçtim, düpedüz demodeyim. Demodeliğin dibindeyim. Çağın çok gerisindeyim.Niye?Çünkü çağın çok gerisinde bir metropolde yaşıyorum.Şöyle: İstanbul Belediyesi'ne dava açacağım. Sular İdaresi'ne dava açacağım. Herkese dava açacağım. Çünkü "Ally McBeal"in ilk sezon bölümlerinin DVD'sini izliyorum. Sabah uyandım. Sular akmıyor. Gidip yattım. Su gelene kadar kalkmayacağım. Ki kalkmazdım da... Ama çok acıktım. Artık açlığa dayanamaz hale gelince kalktım. Ne çay ne kahvaltı ne de bir fincan kahve; kendime bir sandviç hazırladım. Ve koltuğa çöktüm.185'i aradım. Bakım uygulaması ve su kesintisi uygulanan semt yok!Nasıl yani?Benim suyumu kim kesti?"0"a bastım. Karşıma çıkan adama "Niye bizim evde sular akmıyor?" diye sordum. "Beyoğlu'nda çalışma var" dedi. Beyoğlu'nda ne zaman çalışma yok ki? Sök taşı, döşe taşı, sök bir daha, döşe bir daha... Beyoğlu mütemadiyen hummalı bir çalışma içinde.Bu, suların kesilmesi için sebep değil... Bana Üçüncü Dünya Savaşı'nın çıktığını söyleyin. Bana bir füzenin su borularına isabet ettiğini söyleyin. Bana teröristlerin sulara zehir kattığını söyleyin.Bana manalı bir şey söyleyin!Manasız bir şekilde sularım akmıyor. Ben şimdi ne yapacağım?Aklıma 90'lar geldi. İstanbul'un ha bire susuz kaldığı o yıllar. Sular akmıyor diye banyolarda ağladığımı bilirim, hüngür hüngür. Böylece 90'ların sonundan "Ally McBeal"i buldum DVD'ler arasından. Koydum DVD player'a. Bir bölüm, iki, üç, beş bölüm...Ota boka dava açıyorlar. John Cage, namı diğer Bisküvi de bardaklara yavaş yavaş su koyuyor, karşısındakinin sinirini bozmak için. Benim sinirimi bozuyor!Belediye'ye dava açacağım. Sular İdaresi'ne dava açacağım. İki uçlu duygulanım (yani kısaca manikdepresif) bozukluğundan mustarip olduğunu tahmin ettiğim Ally'yi arka arkaya beş bölüm izlemenin benim ruh halimi de olumsuz yönde etkilediği iddiasıyla dava açabilir miyim?Hah buldum. Kaç kez böyle habersiz kesilen sular yüzünden, ta uzaklardan benim evime temizlik yapmaya gelen Melahat hanıma, temizlik yapamadığı halde tam para ödedim ben. Çünkü onun suçu değil suların kesilmesi. Ama benim de suçum değil. Biri bu paraları bana geri ödemeli.Altıncı bölüm, yedinci bölüm...Su sesi mi duyuyorum? Yoksa iki uçlu duygulanım bozukluğunun "psikotik özellikli mani" evresindeyim ve halüsinasyon mu görüyorum? Suyum kesik değilmiş! İki gün sonra... Yazı yazıyorum. Elektrik kesildi. Elektrik kesilecek miydi? Bunu duyurdular da ben mi duymadım?Laptop'umun şarjı bitti bitecek. Ki neyse ki laptop'ta yazıyordum. Yoksa yazdığım her şey uçacaktı.Peki bu elektrik ne kadar zaman sonra gelecek?Elektrik arıza 186'yı arıyorum. Cevap yok. Otomatik santral bile yok. Sıfır. BEDAŞ'ın internet sitesine göre de benim elektriklerim kesik değil. Nasıl değil?Laptop'um uyarı veriyor: "Düşük pil..."Ben şimdi ne yapacağım?Ally'yi bile izleyemem.Birilerini dava etmek istiyorum. Acilen!* * *Yasalar yazılı halde bir halta yaramazlar. Tüketici hakları, vatandaş hakları, o-bu-şu hakları... Sizin evinizdeki su gece yarısından itibaren, ertesi gün akşama kadar kesiliyor ve siz bundan haberdar edilmiyorsanız ve bunun bilgisi 185 Alo İSKİ'ye bile konulmuyorsa ve Alo İSKİ'den size suyunuzun ne zaman geleceği hakkında bilgi almanız için verilen telefon numarasında dahili numara asla açılmıyorsa... Elektrik kesintisi ha keza!Yasalar ne işe yarar?Davacıyım hakim bey! Elektrik kesik değilmiş! Sabah'ın eki Günaydın'ın manşeti: "İşte merak edilen sevgili..." Spot da şöyle bi'şi: "Zuhal Olcay'ın sevgilisini Hey Canlı buldu. Öğretim üyesi Ege Yazgan ilk kez konuştu."Ege'yi tanıyorum ben. Bir magazin programına mı konuşmuş? Ege? Ünsüz birinin, bir ünlü kişinin sevgilisi olma kontenjanından yancı pozisyonunda ilişki hakkında açıklamalar yapması... En hafif ifadeyle "düşük" geliyor bana.Ege de konuşmuş ha?Magazin programlarının karşı konulamaz bir cazibesi, insan beyninde bastığı bir düğme falan mı var?Şu programı izlemeliyim mutlaka.Programı izleyemedim. Unutmuşum...Ama ertesi gün www.medyatava. com'da Ege Yazgan'dan bir açıklama vardı. Kanal 1'den Türkiye ekonomisi ile ilgili bir haberde görüşüne yer vermek için aramışlar, o da kabul etmiş. Sonrası malum. Ekonomi üzerine bir röportaj, ardından da Zuhal Olcay'la ilgili sorular... Sina Koloğlu haberi yapan ekibi aramış -Milliyet'te de yazdı. Röportajı yapan ekiptekiler "Ege Yazgan, Zuhal Olcay'ı tanıdığını, birkaç kez yemek yediklerini söyledi. Aşk sorularına ise 'Yanıt yok. Yorum yapmayacağım' diye cevap verdi. Biz de aşk yaşıyorlar demedik haberde" diyorlar.Ege Yazgan ise "Programı, yalan haber yaptıkları ve kişilik haklarıma saldırdıkları için dava edeceğim" diyor.Sina Koloğlu soruyor: "Eğer Zuhal Olcay'ın sevgilisi Ege Yazgan ise, Hey Canlı ekibi gazetecilik yapmamış mıdır?"İtiraz ediyorum! Davacı Ege Yazgan hakkında yapılan haberin doğru ya da yanlış olması bu mahkemenin konusu değil. Mahkemenin amacı bu haberin yapılış şeklinin etik olup olmadığı, davacının kendi isteği ve beyanı dışında ismi geçen şahsın (Zuhal Olcay) sevgilisi olarak lanse edilip edilmediğini tespit etmek Sayın Hakim!Keşke bizim mahkemelerde de jüri olsaydı da görseydik; "kim kiminle sevgili" öğrensin diye uğruna bunca çetrefilli yollarla haber yapılan halk, bu "yolları" onaylıyor mu acaba? Meçhul sevgili davası... Adli Tıp Kurumu, Gamze Özçelik'in "ağır bir uyuşturucunun etkisinde tecavüze uğradığı" yönünde rapor verdi. Bu ne demek?Gökhan Demirkol en az 10 yıl hapis cezası alabilir demek.Gamze Özçelik'in avukatı ne dedi peki?"Bu rapordan sonra da Gökhan Demirkol'un tutuklanacağından emin değilim."Geçen cumartesi Demirkol'u gördüm, Crystal'da eğleniyordu. Buralarda yani. Takılıyor... Niye onun tutuklanmayacağını düşünüyorsunuz, Sayın Avukat?"Burası Türkiye, burada işler öyle yürümüyor."Başka sorum yok! "Burası Türkiye" İslamcı yazar Ali Bulaç bir sempozyumda yaptığı konuşmada "Bugün bilgi çok kolay ve ucuz ulaşılabilir hale geldi. Tıpkı modern kadın gibi. Modern kadına da bilgi gibi çok kolay ulaşılabilir" dedi.Ali Bulaç'ın "ucuz ve kolay" bulduğu "modern kadın" kim?Türban takmayan kadın mı?Çünkü türban siyasi bir simge olduğu kadar iffet simgesi de...Bilmem farkında mısınız, genelevlerde çalışan hayat kadınlarının çoğu sokağa çıktığında "ucuz ve kolay" görünmemek için başını örter bu ülkede.AİHM'in Türkiye'de üniversitelerde uygulanan türban yasağını haklı bulduğu Leyla Şahin davasını hatırlarsınız. AİHM'in gerekçeli kararında Türk hükümetinin sunduğu tüm savunma tezleri destek görmüştü. Ama dahası vardı. Türkiye'nin savunmasında yer almayan bir şey...AİHM daha da ileri giderek üniversitelerde türbanın yasaklanmaması halinde türban takmayanlar üzerinde baskı oluşabileceği yorumunu getirmişti.Şimdi bir modern kadın çıksa, Ali Bulaç'a da değil, direkt Türkiye Cumhuriyeti'ne, bir sosyolog olan Bulaç'ın sözlerinden ve İslamcı gazetelerde yayınlanan kimi köşe yazılarından hareketle "türban takmadığı için baskı altında olduğu" gerekçesiyle dava açıp tüm Türkiye'de türbanın yasaklanmasını talep etse..."Modern kadının bu davayı kazanma ihtimali yok" diyebilir misiniz? "İffet simgesi" olarak türban 185, 186... Su arıza, elektrik arıza... Ben niye bu telefon numaralarını biliyorum? Niye takıntılı yaşlı kadınlar gibi vır vır'lanıyorum? Yoksa ben yaşlanınca; cumhurbaşkanına, başbakana, bakanlara, televizyonlara, gazetelere ha bire şikayet mektupları yazan biri mi olacağım?Kendi yaşlı halime de dava açmak istiyorum.Manik haldeyim ben galiba şu sıralar...Depresyona da mı dava açsam, ne yapsam? manik depresif köşe