Cumartesi Twitter’da en çok konuşulan koleksiyon

Twitter’da en çok konuşulan koleksiyon

18.02.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

İstanbul Moda Haftası’nda (IFW) ünlü tasarımcıların yeni koleksiyonlarını görmek kadar yenileri keşfetmek de heyecan verici oluyor.

Twitter’da en çok konuşulan koleksiyon


Geçen hafta düzenlenen etkinlikte ilk defilesini sunan Nihan Peker de bu sezonun en çok dikkat çeken genç isimlerinden biriydi. Hatta kendisi farkında değil ama, defile sırasında Twitter’da ‘trending topic’ yani en çok konuşulan konulardan biri oldu. “Sessiz, sakin ama bütününde iddialı işler yapmak istiyorum” diyen 27 yaşındaki tasarımcı aynı zamanda bu sezon için Bilstore’a gömlek koleksiyonu da hazırlıyor.

Haberin Devamı

* IFW’de ilk defilenizi düzenlediniz, showroom’unuz yeni açıldı ve Bilstore’a danışmanlık yapmaya başladınız. Her şey üst üste geldi diyebilir miyiz?

Evet, aslında aylardır Bilstore’a tasarladığım gömlekler için heyecanlanıyordum. Yıllardır içinde olmak istediğim bir projeydi. Showroom’a da ancak yerleşebildim. Hepsini aynı anda yapmak biraz zor oldu ama sonuçların güzel olduğuna inanıyorum.

* IFW’ye katılmak nasıl bir deneyim oldu sizin için?

İstanbul’da yaşayan bir tasarımcı olarak katılabileceğim en önemli etkinlik bu. İlk kez katılmış olmama rağmen Ortadoğu ve Avrupa’dan ilgi gördüm. Tabii bunun kendimi, koleksiyonumu insanlara anlatabileceğim bir platform olması da önemli. İnsanların ilgisi de çok güzeldi.

* Hazırlanma süreci nasıl geçti?

Çok soğukkanlıydım. Çünkü koleksiyonu bitirmiştim ve rahattım. Sadece detaylarla ilgilenmek kalmıştı son haftalara. Yine de iş bitmiyor çünkü her şeyin en iyisini yapmak istiyorsun. Nasıl başlarsa öyle devam eder derler ya... Dünyanın en değişik tasarımlarını sunduğumu düşünmüyorum ama en azından beni anlatabilecek işler çıktı. Defileden sonra dışarıdan bir göz olarak bakınca yalın ve giyilebilir şeyler gördüm. Kıyafetlerin aynı dili konuşması, bir koleksiyon bütünlüğü taşıması önemli bence. İlk kez başlıyormuşum gibi değil de çok uzun seneledir yaptığım bir şeylerin devamı gibi durmasını istedim. Yoksa Narkoz koleksiyonu daha farklı başlamıştı benim için

* Nasıl başlamıştı?

Bir hazırgiyim koleksiyonu yapınca aslında siz ne kadar “Ben şu temayı yaptım” deseniz de boş. İnsanlar onu sadece beğenirlerse alıyorlar. Yoksa kimse “Tasarımcının bu temasından çok etkilendim” diye almıyor bir elbiseyi. Bunun çıkış noktası da bir sergi projesi, bir enstalasyondu. Kafamda sadece bembeyaz bir şey vardı. Ölmüşlük hissinin olduğu, cansız heykeller gibi... Defiledeki koleksiyon da “O sergideki cansız heykeller günlük hayatlarında ne giyerlerdi?” sorusunun cevabıydı belki. Sadece krem ve siyah vardı.

Haberin Devamı



Twitter’da en çok konuşulan koleksiyon

Kendisi de beyaz gömlek giymeyi çok seven Peker,
bu sezon Bilstore’a gömlek koleksiyonu tasarladı.

Haberin Devamı

* Nereden aklınıza geldi narkoz?

Daha önce yaptığım koleksiyonlara da bakınca bir devamlılığı olduğunu görüyorum yaptıklarımın. Bitirme projemle semazen kıyafetlerini günlük hayatta giyilebilir hale getirmiştim. Çelişkilerden
ilham aldığım Paradoks isimli bir koleksiyonum vardı. İtalya’da okurken Swarowski için yaptığım, ödül alan hamal teması vardı. İstanbul’a gelip markamı kurduğumdaki koleksiyonum da Uyandırma Ayini’ydi. Konseptlerime baktığımda hep insana dair şeylerden etkilendiğimi görüyorum. Narkozda sadelik, durgunluk duyularımızın yok oluşu gibi şeylerdi beni etkileyen. Tabii verdiğim mağazalarda satılırken kimse bunlarla ilgilenmiyor. En fazla “Nihan Peker’in tasarımı” derler. Ama böyle anlatırken iyi oluyor (gülüyor)!

* Defile sırasında Twitter’da trending topic oldunuz?

Ben mi olmuşum? Çok şaşırdım şu anda. Twitter’dan bir sürü insan bir şeyler yazmıştı ama bu kadar olduğunu bilmiyordum, çok sevindim.

* Koleksiyonlarınızdaki fiyat aralıkları nedir?

Gömleklerim 120-175 TL arasındaydı. Aslında abiye çalışmadığım için elbiseler maksimum 350 TL’ye çıkıyordu. İlk defa bu koleksiyonumda uzun gece elbiselerine yer verdim. Şimdi daha farklı kumaşlar, işçilikler eklenince biraz daha arttı fiyatlar. n

Haberin Devamı

“Taşlı tasarımlara Ortadoğu’dan büyük ilgi var

* Markanızı kurmadan önce neler yaptınız?

Yeditepe Üniversitesi’nde burslu moda tekstili okudum. Son sınıftayken Hatice Gökçe ile çalışmaya başlamıştım ve bir yıl devam ettim. Sonra İtalya’ya gittim ve Istituto Marangoni’de mastır yaptım. 2009’da döndüm ve kendi markamı kurdum.Tabii bazı şeyler zaman aldı. Gerçek bir marka olmak çok zor, hobi gibi değil. Hayatım boyunca bunu yapacağım için doğru adımlar atmaya çalıştım.

* Swarovski’nin düzenlediği bir yarışmada ilk üçe girmiştiniz değil mi?

İtalya’dayken Paris, Londra gibi moda başkentlerinde yapılan bir tasarım yarışması düzenlendi Swarovski tarafından. Ben de Milano’dan katıldım ve ilk üçe kaldım. Amaç moda haftaları kapsamında üç şehirde defile düzenleyerek bu tasarımları sergilemekti. Benim tasarımlarım da bu defilelerde yer aldı böylece. Aslında taş kullanmak bana çok uyan bir şey değildi ama onları kendi tarzıma göre daha avangart bir şekilde yorumladım. Sonra da devam ettirdim çünkü özellikle Ortadoğu’dan, Araplardan böyle tasarımlara çok talep geliyor.

* Daha çok nasıl materyaller kullanmayı tercih ediyorsunuz?

Bana özel gelen şey hiç dokunulmamış gibi, ham duran malzemeler. Farklı dokuları çok seviyorum. Tesbih iplerini, dikiş iplerini, keten dokuları ve çuval malzemelerini kimyasal yöntemlerle değiştirip kullanıyorum. Aslında bunlar kendini çok gösteren şeyler ama daha az detay ve dikiş göstererek dengelemeye çalışıyorum.