Cumartesi Üç kuşak aynı karede

Üç kuşak aynı karede

02.05.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

“Annem ve Kızım” sergisinde sanatçılar anneleri ve kızlarıyla birlikte aynı fotoğraf karesinde yer alıyor. Anneler Günü kapsamında gerçekleştirilen bu projeye 11 sanatçı katıldı

Üç kuşak  aynı karede

Bu yıl da Anneler Günü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. En dikkat çekicilerden biri ise Ağaoğlu Turizm Grubu’nun sponsorluğunda Caddebostan Kültür Merkezi’nde açılan “Annem ve Kızım” adlı sergi. Ancak bu sergide sadece anne-kız değil, anneanneler de poz veriyor. Sergilenen her eserin yanında aynı zamanda sanatçının hem kızı hem de annesiyle birlikte çekilmiş, koca duvarı kaplayan özel fotoğrafları yer alıyor. Yani üç kuşak bir arada, aynı karede...
Serginin küratörü Işık Gençoğlu “Genellikle insanların kızlarıyla poz verdikleri dikkatimi çekti bu sefer anneanneleri de bu işe katmaya karar verdim” diyor. Ağaoğlu Turizm Grubu Genel Koordinatörü Rose Kar da sergiyi destekliyor olmaktan çok memnun. 4-17 Mayıs’ta gezilebilecek bu serginin ardından bizleri, haziranda Babalar Günü kapsamında, yine önemli sanatçı baba ve oğullardan oluşan “Babam ve Oğlum” sergisi bekliyor...


“Üç kuşak arasındaki farkı aynaya yansıttık”
Gamze Araz Eskinazi (Cam üfleme sanatçısı)

-Arkadaşım Yasemin Sayınsoy ile sıcak cam üflüyoruz. Sıcak camla aynayı nasıl süsleyebiliriz diye düşündük. Üç aynada üç kuşağın arasındaki farkı anlatmaya çalıştık. İlk aynada filizlenmeye çalışan incecik bir dal var. İkincisinde doğurganlığı simgeleyen çiçek ve yapraklarla çoğalan dallar görülüyor, üçüncüsü ise tamamen olgunluk çağında, kocaman yaprakları olan bir ayna. Böylece üç kuşak arasındaki farkı anlattık.
-Kızım Lal 9 yaşında. Ressam olmak istiyor. Anneler Günü benim için öpücüklerle dolu, keyifli geçer.


“Renklerle nesiller arasındaki aktarımı anlattım” 
Gül Bolulu (Tekstil tasarımcısı)

-Nesilden nesile aktarma temalı bir çalışma yaptım. Annemden bana, annemle benden kızıma... Özellikle renklere önem verdim. Birinci renk anneanne rengi. Kırmızı ve mavinin karışımıyla mor elde ediliyor. Benim rengim sarı ve mavi. Bunun karışımından yeşil ortaya çıkıyor. Kızımın rengi de sarı, kırmızı ve turuncu. Hepimizin farklı bir kişiliği olmasına rağmen anneanneden bana gelen ve benden kızıma giden bazı bilgiler oluyor. Genler, eğitim, görgü gibi. Bunu anlatmak için de ponponlar kullandım.
-Tasarımı oluştururken kızımın fikirlerine başvurdum. Küçüklüğünden beri atölyede birlikte çalışırız. Deniz 15 yaşında, heykel, seramik ve resim çalışmaları var. Annem de çok güzel resim yapar. Resim yapmayı ondan öğrendim.


“Eseri kızım ve torunuma ithaf ettim” 
Deniz Işıksel (Ressam)

Üç kuşak  aynı karede


-Eserimin adı “Bedensel Döngü”. Daha önce yaptığım resimlerden oluşturduğum bir kolaj bu. İkinci diskin üstünde kızım ile torunumun portresi yer alıyor. Üçüncü parçayı istediğiniz gibi diskler üzerinde kaydırarak kendiniz bir resim oluşturabilirsiniz. Ben anneanne olarak bu eseri kızıma ve 1,5 yaşındaki torunuma ithaf ettim. 






Üç kuşak  aynı karede




Üç kuşak  aynı karede
“Annem isimsiz bir tasarımcıdır”

Gamze Güven
(Endüstriyel tasarımcı)

-Benim için anne kavramı memeyle özdeşleşmiş bir şey. Beslenmemiz, hayatımızı sürdürmemiz için verdiği meme çok önemli bir sembol. Aynı zamanda anne aydınlatan, eğiten bir varlık. Dolayısıyla kandil ve meme formundaki kadeh böyle buluştu.
-Üç kadeh tasarladım. En büyük boy anneanne, orta boy anne, küçük boy da küçük kızı sembolize ediyor. Büyük kızım Yeşeren görsel sanatlarla ilgileniyor. Küçük kızım Lila da aynada sürekli mimik çalışıyor. Taklit yeteneği de çok gelişmiş. Annem kimya mühendisidir ama içinde kalmıştır mimar olmak. İsimsiz bir tasarımcıdır.




Üç kuşak  aynı karede
“Eserin yuvarlak formu bizi koruyan annemi temsil ediyor”

Sevgi Karay (Heykeltıraş)

-Anneliği dişil enerji ve rahim olarak tarif ettim. Yuvarlak form ve eserin çubuklardan oluşması, koruyan, kollayan, içinde büyüten annemi temsil ediyor. İçindeki benim, kızım da ortadaki ışık. O daha yeni oluşuyor. Kızımı, bizi geçmişten geleceğe götürecek ışığımız olarak düşündüm ve iç içe üç form hazırladım. Annem ve kızım benim en yakın tanıdığım “ben”lerim ve bana en yakın olanlar. 

“Bu fotoğrafı çektirmeyi hep istedim” 
Günseli Kato (Minyatür sanatçısı)

- Üç kişiyi bir araya toplamak çok güzel oldu. Annem “Çok yaşlıyım, katılmayayım” dedi ama onu ikna ettik. Hayatımda böyle tarihi bir fotoğrafı hep çektirmek istemiştim. Anneler Günü’nü çok önemserim.
-Çekimden sonra kızımla birlikte içimizden geldiği gibi bu eserleri oluşturduk. Eserim Anneler Günü için yazılmış, parça parça bir mektup. İnsanoğlunun en önemli organlarından birinin göz olması dolayısıyla gözümü resmettim. Annemin gözü, kızımın gözü... O mektup ruh, gözler de gerçek sevgi ve mutluluğu yansıtıyor. Kızım Ay ise su ve balıklar yaptı. Onun naif dünyasının ilk eseri bu. Doğuştan ressam o. İnşallah bu yıl Londra’da resim eğitimi alacak. 



Sergiye katılan sanatçılar
-Aida Bergsen / “Taç”
-Deniz Tunç / “Rüya
-Deniz Işıksel “Bedensel döngü”
-Gamze Araz Eskinazi-Yasemin Sayınsoy / “3G”
-Gamze Güven / “Mammakupa”
-Gül Bolulu / “Kökler”
-Gülnur Özdağlar / “Teslis”
-Günseli Kato / “Olduğu gibi”
-Sabrina Fresko / “Lara, Su Perisi”
-Sevgi Karay / “Bendeki Benler”