Web’in yarısı hala karanlık

Web’in yarısı hala karanlık
Ballandıra ballandıra anlatmaya alıştığımız Web, Kubrick’in ünlü gerilim filmi Cinnet’teki dev labirenti andırıyor gitgide. Kendi içlerinde milyarlarca bağlantıyla rastgele birleştirilmiş yine milyarlarca sayfa... Söylenen o ki; herhangi bir dilde, herhangi bir konuda ve dünyanın herhangi bir köşesinde yapılan sayfaların günlük toplamı bir milyonu buluyor. Düşünün bir; tarihte ilk defa insanlar birey veya topluluk olarak kendilerini bütün dünyaya ifade etme şansına sahipler.
Efendim öncelikle şunu net olarak ifade etmek lazım: World Wide Web’de bin bir türlü numaradan sonra aradığımızı bulabiliyoruz. Internet büyüdükçe ve daha çok bilgiyi kapsadıkça belirgin veriler elde etmek de dev boyutlarda işlemler gerektiriyor.
Bütün günah sayfa yapanlarda değil elbet. Kendini arama motoru olarak niteleyen efendilere de sormak lazım ne yaptıklarını. Bu efendilerin büyük bölümü, programlanmış örümceklerini (spider) Web’in en alengirli noktalarına kadar salarak, tüm sayfaların bağlantılarını avlıyorlar. Bu sanal örümcekler önlerine gelen her bilgiyi çiğneyip kendilerine gerekenleri ayıklayarak kelimelerin ve bağlantıların listelerini çıkarıyorlar. Yani, diyelim ki "Milliyet" sözcüğü Papua Yeni Gine’de bir lokantanın sitesinde bulunuyorsa, bu sayfa motorların büyük bölümü tarafından önümüze çıkarılacaktır.
Bugün arama motorlarının en iyilerinin toplam adedi yirmi civarında ve çoğunlukla Web sitelerini, içeriklerini temel alarak kategorize ediyorlar. Bu yirmi iyi arama motorunun Web’in sadece yarısını tarayabildiğini ve öbür yarısının karanlıkta olduğunu söylersem sanırım dehşete düşeceksiniz. İşin korkunç yanı aradığımız bilginin bu karanlık tarafta kalması riski.
Etkili yazılımlardan ve formüllerden faydalanarak ve biraz da vakit harcayarak aradığınızı bulabilir ve mutlu olabilirsiniz.
Yeni bir mesajda buluşmak dileğiyle...



CUMARTESİ