Cumartesi Yeni hayat kursu

Yeni hayat kursu

05.01.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kadıköy Belediyesi’nin açtığı kurslara katılan kadınlar bu eğitim ile yeni bir hayata başlıyor

Yeni hayat kursu

Yeni hayat kursu

Kadıköy Belediyesi’nin açtığı kurslara katılan kadınlar bu eğitim ile yeni bir hayata başlıyor

TUBA AKYOL

Yeter Hanım dokuz kardeşin sonuncusu. Ailenin "Yeter" çığlığı bir yerlere ulaşmış olmalı ki ondan sonra yeni bir kardeş daha katılmamış aileye. Ama Yeter Hanım annesinden bayrağı devralarak sekiz yılda sekiz çocuk doğurmuş.
Kadıköy Belediyesi Aile Danışma Merkezi Sorumlu Başkan Yardımcısı İnci Beşpınar "Bir gün, biraz da sinirlenerek ‘Niçin doğurdun bunca çocuğu?’ diye sordum" diyor. Yeter Hanım yapıştırıyor cevabı: "Şimdiye kadar neredeydin? Niye bana daha önce öğretmedin aile planlamasını? Madem şimdi öğrettin, bundan sonra çocuk doğurursam onun hesabını sorarsın."
"Bu insanlara hiçbir şey öğretmeden onları yadırgamak çok yanlış" diyor Beşpınar. Aile Danışma Merkezi’nin amacı da bu: Öğretmek.
Kurslarda Atatürk devrimleri, Türk Medeni Kanunu’nda kadın hakları, İslam’da kadının konumuna farklı yaklaşımlar gibi derslerin yanı sıra gündelik hayata yönelik konular da yer alıyor. Aile içi iletişim dersinde "Kocaya nasıl davranılır?", "Çocuk eğitiminde nelere dikkat edilmelidir?" gibi başlıklar bulunuyor.
Fakat bir gün eğitime katılan kadınlar "Siz bizi eğitiyorsunuz, dayak yememeniz gerekir diyorsunuz. Biz artık dayağın insan onuruna aykırı olduğunu öğrendik, tamam ama dayağı atan biz değiliz ki, kocalarımız. Kocamız bizi dövüyorsa, biz ne yapabiliriz? Bari siz onları da eğitin" diyorlar.

"Ders bitti artık kahveye gidebilirsin"
Bunun üzerine erkekler için de sınıflar açılıyor. Dersler maç saatlerine göre ayarlanıyor. "Kadınlar, kocalarını derse getiriyorlar; onlar sınıftayken bekleme salonunda örgü örüyorlardı. Her dersin sonunda bir kilo süt, bir koli yumurta hediye ediyoruz katılanlara, dersleri takip etmenin bir cazibesi olsun diye. Kadınlar tecrübeli ya, ders bitiminde bir çalımla ‘Hadi sen şimdi kahveye gidebilirsin. Ver bakayım elindekileri’ deyip nevaleyi kapıyorlardı" diye anlatıyor İnci Beşpınar.
Marmara Üniversitesi’nden Necla Pur’un eğitim projesinin en önemli ayaklarından biri ödüllendirerek öğretme ilkesi. İki yıllık bir eğitim programının ardından atölye bölümüne geçen kadınlar ayda 150-200 milyon lira civarında para kazanabiliyorlar. Peki bu iki yılı nasıl geçiriyorlar? Yiyecek, giyecek ve yakacak yardımları ile...

Evlilik cüzdanı yerine vesikalık fotoğraf
Kömür yardımı almak isteyen kadınların evlilik cüzdanları ile başvurmaları gerekiyor. Ancak bu kadınların büyük bölümü imam nikahlı olduğu için kocasının vesikalık fotoğrafını kapan geliyor. Aile Danışma Merkezi, resmi nikahlı olmayan ailelerin çocuklarına nüfus cüzdanı çıkarıyor. Sonra toplu nikahlarla onları "resmen" dünyaevine sokuyor.
Uzun zamandır Aile Danışma Merkezi’nde gönüllü olarak çalışan Aynur Ataman "Elimizden geldiği, elimize geçtiği kadarıyla insanların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Yeterli mi? Hayır, değil..." diyor ve bir anısını anlatıyor:

"Benden daha zor durumda olan insanlar var"
"Okuma yazma kursu öğretmenliği yapıyordum. Nursen Yıldız diye bir öğrencimiz vardı. Bir gün tesadüfen tanıştığı, çok mağdur durumda bir aileden söz etti. Bir şekilde el attık o aileye. Gerçekten çok zor şartlarda yaşıyorlardı. Sonra sınıfta ‘Teşekkürler Nursen, iyi ki bize söyledin’ dedim. ‘Sizlerin sayesinde benden daha zor durumda olan insanların da olabileceğini öğrendim’ diye cevap verdi."
Ekonomik kriz Türkiye’de yaşayan herkesi bir şekilde etkiledi. Kadıköy Belediyesi, Marmara Üniversitesi ve Kadıköy Kadın Platformu ellerinden geldiğince Kadıköy’ün ekonomik yönden zor durumda olan ailelerine yardımcı olmaya çalışıyorlar. Yeterli mi? Hayır, değil! Bu çalışmaların tüm Türkiye’ye yayılması gerekiyor. Çünkü bakmasını bilenler görüyorlar ki bizden daha zor durumda insanlar var...

Kursu bitirenlerin işi ve maaşı hazır
Dolma sarma kursu alan kadınlar, bu yemekleri satarak para kazanıyorlar
Dolma sarma, kek yapma, saç boyama, oya işleme kurslarına katılan kadınlar, öğrendiklerini atölyede uyguluyor, satış biriminde satıyorlar. Böylece Kadıköylüler ninelerinin cevizli baklavasını aratmayan ev baklavasını ucuza satın alıyor, bu kadınlar da para kazanmanın keyfini tadıyor

İlk basamak okuma-yazma kursları. Bu basamağı geçen kadınlar ilgi alanlarına göre bilgisayar, biçki-dikiş, mefruşat, el sanatları, oya, yemek ya da kuaförlük eğitimi alabiliyor. Aile Danışma Merkezi meslek eğitimini verdikten sonra da bu kadınları tek başına sokaklara, iş aramaya göndermiyor. Kursları başarıyla tamamlayanlar Kadın Emek Atölyeleri’nde öğrendiklerini uygulama ve para kazanma fırsatı buluyor. Atölyede yapılan zeytinyağlı dolmalar, içli köfteler, baklavalar Kadıköy’deki satış birimlerinde satılıyor. Bu birimlerde, dışarıda 6 milyona satılan kol böreği 3 buçuk milyon, bir tepsi baklava ise 10 milyon lira.
Aile Danışma Merkezi’nin üç ayağı var: Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Necla Pur tarafından hazırlanan proje Kadıköy Kadın Platformu gönüllü üyelerinin katılımıyla Kadıköy Belediyesi tarafından uygulanıyor.

Nasıl gönüllü olunur?
Aile Danışma Merkezleri’nde gönüllü olarak çalışmak isteyenler iletişim ve beden dili gibi konuları da içeren bir hizmet içi eğitimden geçiriliyor. Kadıköy Belediyesi Başkan Yardımcısı İnci Beşpınar "Gönüllü, dile kolay geliyor. Ancak çok zor, çileli bir iş. Çünkü bu merkezlerde daima yoksullukla karşı karşıyasınız. Sürekli çözüm üretmeniz gereken birtakım sorunlar var. Şiddete maruz kalan kadınlar, yetersiz beslenme nedeniyle ortaya çıkan hastalıklar... Tüm bu zorluklar karşısında yılmayacak kişiler gönüllü olmak için başvurmalı" diyor. Beşpınar’a göre eğitimsizlikle ve ekonomik zorluklarla boğuşan bu kadınlardan gönüllülerin de öğrenecek çok şeyi var: "Bu kadınların, çok küçük yardımlarla hayatlarında ne kadar büyük değişimler yarattıklarına inanamazsınız. En ufak bir güçlük karşısında pes edenlerin onlardan öğrenecekleri çok şey var. İnsanın zorlukları aşma gücünü kendi içinde taşıdığını ben onlardan öğrendim."

"Çalışan kadın ezilmiyor"
Kadın Emek Atölyesi Satış Birimi’nde çalışan Nermin Çeliktemel "Daha huzurluyum" diyor

Çalışan kadın ile çalışmayan kadının farkı ne?
Bir kadın için ekonomik bağımsızlık çok önemli. Çocuklara eğitim açısından çok farklı. Çalışan kadın ezilmiyor. Görüşlerini savunabiliyor.

Para kazanmaya başladıktan sonra ev ortamınız değişti mi?
Ben kurslara katılmadan önce de çalışıyordum. Ama hiç çalışmamış olanlar vardı aramızda. Onlar ilk kez para kazandıkları için çok mutlu oluyorlardı. Kendilerine güvenleri arttı. Evde huzurlu bir ortam oldu. İnsanın kendi ürettiği şeylerden para kazanması büyük mutluluk. Bu çalışma Türkiye genelinde genişlemeli. Biz burada meslek öğrendik, para kazanmaya başladık. Diğer ev hanımları da kendi becerilerinden para kazanabilirler.




CUMARTESİ