“Yeni nesil sokaklarını üreterek sahiplenecek”

Graffiti son yıllarda altın çağını yaşıyor. Pek çok galeride sokak sanatı sergileri açılıyor. Hatta street art’ın ana şehirleri olan Londra, Berlin ve Seattle’dan sonra artık İstanbul’da da street art turları düzenleniyor. Şehirde birçok çalışmaları bulunan Cins ve Eskreyn, geçtiğimiz hafta Maçka’daki billboard’ları Adidas’ın Nişantaşı’nda açılan yeni mağazası için renklendirdiler. İki usta isimle sokak sanatının renkli yüzü hakkında konuştuk.

- İstanbul’da özellikle hangi semtler bu sanata ev sahipliği yapıyor?

Cins: İstanbul’da birçok bölgede “street art” eserleriyle karşılaşabilirsiniz. Özellikle benim de çoğu çalışmamın bulunduğu, son dönemde ise Mural İstanbul Festivali’ne de ev sahipliği yapan Kadıköy’ü biraz ayrı tutabilirim. Beyoğlu ve Karaköy’deki yoğunluktan da bahsetmeden geçemem.

- Semt sakinlerinin ilk etapta yorumu ne oluyor?

Eskreyn: 10 yıl içinde giderek daha fazla bilinir ve anlaşılır oldu. Bunda sosyal medyanın da büyük etkisi var. Eskiden gelen önyargı yavaş yavaş da olsa kırılmış durumda. Gelecek yeni dalga; 15 sene içinde gelişen duruşun bizden sonra gelen genç arkadaşlarımız tarafından benimsenip kendilerine ait tarzlar geliştirme çabasında olmaları, yaşadıkları ve büyüdükleri bu sokakları üreterek sahiplenmeleri olacak bence.

“Sokaklar herkesin”

- Sokakta işler illegal mi yürüyor? Yani gece gizli gizli gidiyorsunuz, çizip sonra hızlıca kaçıyor musunuz? Aklımızda hep böyle bir sahne var...

Cins: Aslında akılda canlandırılan sahneye yakın bir durum söz konusu oluyor illegal boyarken. Ama o kadar da sert şartlarla karşılaşmadım. Tabii bu yaptığınız yer ve bölgeye göre de değişebilir.

Eskreyn: Bu işin birden fazla üretim yolu var, illegal de bunun en doğal ve normal yolu. Sokaklar herkesin. Var olduğunuzu belli etmek için birinden izin almanıza gerek yok.

- Duvar üzerine çizim yapmakla kağıt-kalemin tadı farklı mı?

Eskreyn: Duvar çok başka ve anıtsal bir durum. Kendinizden büyük bir iş yapmak güzel bir his. Çok içten bir eylem; sonuçta insanlığın başından beri hep duvarlara resim yapılmış.

- Nelerden ilham alıyorsunuz?

Cins: Birçok şeyden... Her ne kadar modernist akımları kendime daha yakın bulsam da, tarz gözetmeden daha eski ya da güncel sanatçıları takip etmeye çalışıyorum.

“Takma isim bir gelenek”

- Street art sanatçılarını sadece imzalarından tanıyabiliyoruz, yüzünüzü ve adınızı gizlemenizin
sebebi nedir?

Cins: Çalışmalarımı takip eden birisinin zihninde bana dair bir şey canlanıyordur mutlaka. Aklında o imajla var olma fikri hoşuma gidiyor. Takma isim ise aslında bir gelenek. Kendine yeni bir kimlik oluşturma durumu ve onun keyfi de söz konusu tabii.

Eskreyn: Yüzümüz yerine işlerimizle hafızalarda yer etmek istiyoruz. İsmimiz söylediğinde ilk aklınıza işlerimizin gelmesi çok daha doğru.

- Son çalışmanız adidasOriginals için ayrılan billboard’larda karşımıza çıktı. Öne çıkarmak istediğiniz neydi?

Cins: AdidasOriginals Nişantaşı mağazası açılırken yapılan marketing çalışmalarında; Nişantaşı’nın görsel olarak krokisi önem taşıyordu. Ben de yaptığım çalışmada bu krokideki çizgisel hareketi kendime referans alarak bir kompozisyon oluşturdum. Çalışmadaki ritim ve hareket biraz da Nişantaşı’nın hareketiyle paralel oldu.

Eskreyn: Billboard ilk defa tercih ettiğim bir boyama alanıydı, denemek istedim. Nişantaşı haritasından yola çıkarak kendi kullandığım şehir soyutlamalarını bir araya getirerek aslında Nişantaşı’nda bir farkındalık olduğunu göstermek istedim. -