Cumartesi "Yüzümü yıkamış gibi oldum"

"Yüzümü yıkamış gibi oldum"

24.04.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Tümü maddi sıkıntı çeken, pek çoğu sorunlu öğrenciler bir tiyatro oyunu sergilemiş. Oyundan sonra biri demiş ki: "Yüzümü yıkamış gibi oldum." Çocuklar her şeyi ne kadar güzel anlatıyor

Yüzümü yıkamış gibi oldum

"Kontesin benim olması" diyor kız.Ben kontes olmak istiyor sandım. Yaşı küçük ya, Türkçesi kayar canım o kadarcık.Hayır. Komşunun köpeğinin adıymış Kontes. Mucize, o köpeğin onun olmasıymış. Çocuklar her şeyi ne kadar güzel anlatıyor! * * * Üniversitedeyken, 22 yaşında falandım, bir vakıf ayarladı sanırım, bana bir arkadaşım çok ısrar etti diye birkaç ay Ümraniye Yukarı Dudullu'da bir ilkokulda ders saatleri dışında gönüllü öğretmenlik yapmıştım. "Evinizin kapısını yazın" diye bir ödev vermiştim onlara. "Gerçek olması gerekmez, hayal de kurabilirsiniz" dedim. "Okuldan çıktınız, eve gittiniz, evinizin kapısının önündesiniz. O kapıyı, kapının önünü, kapıdan içeri girişinizi yazın."İnanılmazdı. Okurken çok gülmüştüm, çok ağlamıştım. "Kapımız kocaman, kahverengi. Kardeşim açamaz, ben açarım. Babam geç gelir ama sarhoş değil. Annemi dövmez. Bizi de dövmez. Yaramazlık yaptıysak döver ama...""Annem kapıyı açar. Babam yorgun değil. Annem yemekler yapmış. Çilek de var."Ders sonunda sıraya girip beni öperlerdi. O sıra bitmezdi. Öpen, sıranın sonuna geçip bir daha öperdi. Sonra bahçeden yolcu ederlerdi. Ne yalan söyleyeyim, hele baharda, havalar güzelken, gitmek istemezdim oraya. Çimlerde yuvarlanmak dururken... Ama sonra dönerken, yanaklarım ıpıslak, el sallamaktan bitap, her seferinde "İyi ki gelmişim" derdim.* * * Bugün de bir ilkokulda 23 Nisan kutlamasına davetliyim. Öğrencilerinin çoğu Arap, Kürt, Roman olan bir ilkokul. Çiçekçi, çalgıcı, hamal çocukları... Bu çocuklar, sokakta selpak satan, çiçek satan çocuklar... Tinerci çocuklar... Belki aralarında kapkaççı, yankesici çocuklar da vardır. Onlar da çocuklar! Birkaçının annesi genelevde çalışıyormuş. Birkaçının babası, bildiğiniz pezevenk. Geçen yıl 23 Nisan kutlamasında bir oyun sahnelemişler. Büyük ihtimalle babası tarafından tacize uğrayan en sorunlu çocuklardan biri, oyundan sonra demiş ki:"Yüzümü yıkamış gibi oldum."* * * "Mucize, Kontes'in benim olmasıdır""Çilek de var...""Yüzümü yıkamış gibi oldum."Çocuklar her şeyi ne kadar güzel anlatıyor. Bizim ailede yazı işlerine abim bakar esasında. Benimki piyangodan. O süper bir oyun yazdı bu arada. Bir de sözlüğe başlamıştı, her kelimeye en cuk tarifi veren. Galiba sıkıldı, bıraktı. Sıkıntı bizde genetiktir. Ama "m"ye kadar gelmiş. "Mucize"yi yazacak. Düşünüyor düşünüyor, bir arkadaşının beş yaşlarındaki kızına soruyor: Mucize nedir? "Dünyanın en pahalı yerlerinde dolaşan bir çocuk değilim", "Ben pozitif düşünmeye çalışan bir çocuğum", "Meğer başarılı çocuğun arkasında durulmuyormuş", "İçimdeki çocukla eğlenmeyi seviyorum"...Bunları Sanem Çelik söylüyor. Geçen hafta Radikal Cumartesi'deki röportajında. Çelik'i Habertürk'te de dinlemiştim. Orada da çocuk aşağı, çocuk yukarı... Koca kadının kendinden ha bire "çocuk" diye bahsetme hali, "çocuk irisi" bir durum yani.Sanem Çelik'e özgü bir şey de değil bu. Bazılarının içinde bir çocuk varmış. Benim içimde yok. Şişman gösterir. İçim dışım aynı yaşta benim. Birlikte büyüdüler. Şikayetçi değilim. Çocuk olmak çocukken güzel. Sanem Çelik'in ve içinde bir çocuk olduğunu söyleyen herkesin bayramı kutlu olsun bari -ne diyeyim? Bugün 23 Nisan / Neşe doluyor Sanem Çelik "Canım, kapıcı çocuğu ama kendini yetiştirmiş" Bir grup Fenerbahçe taraftarı Şükrü Saracoğlu Stadı'nda "Rıza Efendi, 2 ekmek, 1 süt" yazan bir pankart açtılar, biliyorsunuz. Rıza'nın babası kapıcı diye onu aşağılamak istemiş olabilirler. "Kapıcı çocuğu" diye onunla dalga geçmeye çalışmış olabilirler. "Senin çalıştırdığın takımdan bir halt olmaz, sen bize iki ekmek, bir süt getir" demeye getiriyor olabilirler. Rıza kapıcı çocuğu. Eee?Bu kadar esasında. Yaptıkları şey... Nasıl anlatayım? Faydasız. Saçma yani. Aptalca. Absürd. Gülünç. O pankartı ilk gördüğümde bana öyle gelmişti yani. "Kapıcı çocuğu" olmayı kötü bir şey zanneden küçük bir grup taraftarın kendi zeka düzeylerini gösteren ve nihayetinde onları gülünç duruma düşüren bir hamlesi. Var mı ötesi?Varmış. Bu pankartla ilgili haberleri, yorumları falan okuyunca, nasıl anlatayım, sözde o küçük grubu kınayanların, o küçük grupla en temelinde aynı yerde durduğunu anlıyor insan. O küçük grubun o kadar küçük değil; bilakis, kalabalık olduğunu idrak ediyor. "Canım, kapıcı çocuğu ama kendini yetiştirmiş" diye Rıza'yı savunmaya çalışanlar var. Ki Rıza da böyle dedi. Bu cümle, bence o pankarttan falan kat kat feci. Çünkü kapıcı çocuğu olmayı aklamaya çalışan bir cümle bu. Sanki aklanması gereken bir şeymiş gibi.Meğer herkes kapıcılığı aşağılarmış. Meğer herkes kapıcı çocuğu olmanın hakikaten çok utanılacak, mümkünse kimsenin kimseye hatırlatmaması gereken, bilinse bile hakkında konuşulmaması gereken, çünkü nasıl düşük, nasıl feci bir şey olduğuna inanırmış.Ne var abi? Kapıcılık da bir meslek. Görevleri var, maaşı var falan. Ne oluyor ki? Köşe yazarları belli ki kapıcılıktan daha haysiyetli bir iş yaptıklarını düşünüyorlar. Şöyle söyleyeyim: Çoğu çok fena yanılıyorlar. Bir yazar da artık kapıcısından bir şey istemeyeceğini yazdı mesela. Niye?Yıllar evvel bir arkadaşım işyerindeki çaycıdan çay istemediğini anlatmıştı övünerek. Küçük bir ofiste çalışıyordu. Telefonla çay söylüyorsun, çaycı da getiriyor. Aarkadaşım, "iyi insan" ya, gidip çayını kendi alıyormuş. "Sen onu aşağılıyorsun" dedim. Anlamadı. "Onun işi sana çay getirmek" dedim. "Bunun karşılığında bir maaş alıyor. Senin de kendine göre bir işin var. Sen de yaptığın iş karşılığında para alıyorsun. Çay getirmeyi kendince düşük bir iş olarak kabul ettiğin için ondan çay istemiyorsun. Oysa senin yaptığın işten daha düşük bir iş değil çaycılık. İş işte."Kapıcılık da iş, futbolculuk da, gazetecilik de, avukatlık da, mimarlık da... Bana sorarsanız dilencilik bile. Şöyle yazmışım:"Dilencilik de bir çalışma biçimidir. Ve pek çoğumuzunkinden zor bir mesaidir.İkna et ve paranı al!İkna eder ve paramızı alırız biz."Hepimiz! tubakyol@yahoo.com

Yazarlar