Gündem Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı darbe girişimi davası

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı darbe girişimi davası

21.02.2018 - 13:10 | Son Güncellenme:

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe  girişimi sırasında, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin,  aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski başyaveri albay Ali Yazıcı  ile eski alay komutanı albay Muhsin Kutsi Barış'ın da bulunduğu 534 kişinin  yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı darbe girişimi davası

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesi'nde yapılan duruşmaya, sanıklar, avukatları ve yakınları ile TBMM, Başbakanlık, TRT ve diğer müşteki kurumların avukatları katıldı.

Haberin Devamı

Tutuklu sanıkların savunmalarıyla devam edilen duruşmada, sanıklardan eski astsubay Hüseyin Kaplan, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, FETÖ üyesi olmadığını ve hakkında tek bir somut delil bulunmadığını ileri sürdü.

Dava sanığı eski rütbelilerin hiçbir şey anlatmadığını belirten Kaplan, "Huzura gelen hiçbir komutan gerçeği anlatmadı, herkes ne olduğunu bilmiyormuş, o rütbeliler bilmezken biz nasıl bilelim? 12 Temmuz'da saat 10.00'da bölük komutanı yüzbaşı Recep Karabayır, alarm verildiğinde kim kiminle ve ne kadar sürede gelecek şeklinde bir hazırlık yapılmasını söyledi. Uzman çavuş Özkan Akışık'ı çağırıp, uzmanların bilgisini ve tatbikat alarmına yönelik personel listelerinin hazırlanmasını istedi." dedi.

Haberin Devamı

Sanık eski yüzbaşı Karabayır'ın hazırlanan listeyi aldığını, listede hangi personelin ne kadar sürede tabura geleceğinin yazıldığını anlatan Kaplan, şöyle devam etti:

"Hazırlanan liste, 15 Temmuz'a kadar birkaç kez değişti. 13 Temmuz'da Recep Karabayır ile Tabur Komutanı binbaşı Fedakar Akça'nın yanına gittik, taburdaki bütün subay ve astsubaylar da oradaydı. Komutan, ilk önce 18 Temmuz törenleriyle ilgili konuştu, sonra da Alay Komutanı Kutsi Barış, hafta sonu Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile spor yaparken Akar'ın 'Emniyet için ne yapıyorsunuz?' diye sorduğunu, Kutsi Barış da durumu Orgeneral Yaşar Güler'e aktardığını ve Güler'in de 'Bir koruma tatbikatı yapın o halde' dediğini anlattı. Bunun üzerine Fedakar Akça, tatbikat yapılacağını ve Güler Paşa'nın da tatbikatı denetleyeceğini söyledi.

Tabur Komutanı Fedakar Akça, 'Pars' koduyla alarm tatbikatı olacağını ve bunun amacının reaksiyon zamanını ölçmek olduğunu söyledi. Alarm verildiğinde alaya gelineceğini, herkesin teçhizat alacağını, içtimaya çıkılacağını ve Yaşar Güler'in gelerek, Kutsi Barış ile tatbikatı denetleyeceğini söyledi. Tatbikata her bölükten 40 uzman ve 40 erin katılacağı söylendiği için mühimmat durumuna baktım ve mühimmatın yetmeyeceğini Fedakar Akça'ya ilettim. Komutan da emir yazarak, istediği mühimmatları usulüne uygun olarak aldık."

Haberin Devamı

Eski tabur komutanından "Pars gerçek" mesajı

Gelen mühimmatları şarjöre basıp hazır hale getirterek zimmetle teslim ettirdiğini ileri süren Kaplan, "Öğleden sonra tören provasına katıldım, Yaşar Paşa da provayı izledi. 14 Temmuz'daki içtimada bölük komutanı Karabayır, 14-15-16-17 Temmuz'da bir tatbikat yapılacağını ve büyük ihtimalle gece olacağını söyledi. Herkesin zamanında gelmesini, uzun kollu giyinilmesini ve şahsi tabancaların 2 dolu şarjörle üzerilerinde olmasını söyledi. Şahsi tabancası olmayana zimmetle tabanca verileceğini, çeşitli görev dağılımları yapıldıktan sonra tatbikatın isminin 'Pars' olacağını söyledi. İçtimadan sonra Recep Karabayır, 40 olan sayının 50'ye çıktığını belirterek yeni mühimmat alınması için emir verdi." diye konuştu.

Kaplan, 15 Temmuz 2016'da yeni aldığı evde tadilat yapılacağı için sabah izinli olduğunu ve öğleden sonra saat 15.30 gibi tabura geldiğini belirterek, şunları anlattı:

Haberin Devamı

"Her şey 15 Temmuz'da kopuyor. Çarşı izinlerini imzalatmak için geldiğimde, üsteğmen Hakan İnanç Bıçaksız, tatbikatın o gece olacağını söyledi. Listeler üzerinde herhangi bir oynama yapmadık, 16.30'da eve gittim. Tabur Komutanı Fedakar Akça, 'Pars gerçek' diye mesaj attı. Recep Karabayır'ı arayarak birliğe gelmesini söyleyerek ben de birliğime gittim. Odamın ışıklarının açık olduğunu gördüm. Odaya gittiğimde, askere ne olduğunu sordum. O da listelerin yeniden değiştiğini, binbaşı Anıl Aktaş'ın emir verdiğini ve Hakan İnanç Bıçaksız'ın da değiştirdiğini söyledi."

Önceki listeye 9 kişilik koruma ve araçların bu aşamada eklendiğini öğrendiğini öne süren Kaplan, "Listelerin hepsinde değişiklik olduğunu, gelen uzman çavuşların hangi listede olduğunu bilmiyordum, geldiğimde öğrendim. Hakan İnanç Bıçaksız da listeleri değiştirdikten sonra kimseye bir şey söylemeden değiştirdiği listeleri alıp gitti. Araç planlaması yapıldığını, lojistik desteğe gittiğimde öğrendim. Personel gelmeye başlayınca mühimmatları dağıtmaya başladık, Fedakar Akça, zamanlamanın iyi olduğunu söyledi." dedi.

Haberin Devamı

Sanıklardan eski binbaşı Anıl Aktaş'ın garajlara gidileceğini söylediğini belirten Kaplan, "Anıl Aktaş forsları çıkarttırdı, Aktaş'ın habercisi telsiz şemalarını dağıttı. Kimi gördüyse ona telsiz verdiler, garajlar bölgesine gidip içtima düzenine geçtik. Saat 22.00 suları sanıklardan eski piyade yarbay Ekrem Işık'ın herkesten telefonlarını bırakmasını istedi." diye konuştu.

Recep Karabayır, Ekrem Işık ve Anıl Aktaş dışındaki tüm personelin telefonunun toplandığını ileri süren Hüseyin Kaplan, savunmasına şöyle devam etti:

"Ekrem Işık'ın habercisi, poşetlere koyduğu telefonları alıp götürdü. Recep Karabayır, isimleri okudu, takımla beraber araca binmesini ve araçların birbirini takip etmesi emrini verdi. Hareket ettikten bir süre sonra durduk, önümüzden 4-5 araç hızla geçti. Bu araçların Genelkurmay Başkanlığına gittiğini ve bu grubun alay personeli olduğunu daha sonra öğrendim. Bu işi planlayanlar, hiçbir birliğin birbirini görmemesi üzerine planlama yapmış. TRT'ye giden ekipte bulunan ve telefonları yanında olanlar, orada olanları görmelerine rağmen 93 kişiyi çağırıp ateşe atmışlardır. TRT yerleşkesine 23.35-23.40 gibi girdik. Araçlardan indiğimizde Anıl Aktaş, dolduruş emri verdi, grupları yönlendirdi. Aktaş, kendi takımını nizamiyenin soluna yönlendirdikten 20 dakika sonra nizamiyeden bağırış sesleri geldi."

Sanık eski astsubay Hüseyin Kaplan, "Başta Pensilvanya'daki o şarlatandan, Kutsi Barış, Ekrem Işık, Ümit Gençer ve Muhammet Tanju Poshor bilerek darbe girişiminde bulunmuştur ve hepsinden şikayetçiyim. Suçsuz yere tutuklu olduğumu düşünüyorum ve tahliyemi talep ediyorum." diyerek savunmasını tamamladı.

Duruşmaya ara verildi.