Kırklareli DAYKO KIRKLARELİ TEMSİLCİSİ ÇİDEM: "SÖZÜN DEĞİL SUYUN BİTTİĞİ YERDEYİZ"

DAYKO KIRKLARELİ TEMSİLCİSİ ÇİDEM: "SÖZÜN DEĞİL SUYUN BİTTİĞİ YERDEYİZ"

24.04.2014 - 09:55 | Son Güncellenme:

.

DAYKO KIRKLARELİ TEMSİLCİSİ ÇİDEM: SÖZÜN DEĞİL SUYUN BİTTİĞİ YERDEYİZ

Doğal Yaşamı Koruma Vakfı (DAYKO) Kırklareli Temsilcisi Göksal Çidem, Türkiye'nin son yılların en kurak yazına hazırlandığını ifade ederek, "Sözün değil suyun bittiği yerdeyiz" dedi.
Çidem, yaptığı açıklamada Türkiye'de son dönemde yaşanan kuraklığa dikkat çekti. Barajlardaki su rezervlerinin en düşük seviyeyi gösterdiğini kaydeden Çidem, Mustafa Kemal Atatürk'ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan'ın, dünya çocuklarının susuzluktan öldüğü bir dönemde kutlandığı öne sürdü.
Çocukların bayramında UNİCEF ve BM verilerine göre dünyada her gün 4 bini aşkın çocuk ishalli hastalıklardan dolayı öldüğünü söyleyen Çidem, "Bu çocukların ölüm nedeni ise, yüzde 40’ından fazlası temiz suya erişememesi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan kuraklık haritaları için yapılan değerlendirmelerde, genel yorumlar 'sözün bittiği yerdeyiz' dedirtiyor. Ancak aslında suyun bittiği yerdeyiz" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü, UNICEF ve BM’nin yayınladığı rapora göre, kirli sudan dolayı dakikada 7 kişinin hayatını kaybettiğine dikkat çeken Çidem, "UNİCEF 2013 yılında yayınlanan tahminler üzerinden 768 milyon kişinin temiz suya erişim sağlayamadığını kaydetti. UNİCEF, bunu 'şaşkınlık veren bir rakam' olarak değerlendirirken, temiz suya erişim olmadığı için her yıl yüz binlerce insan ölüyor. Dünya Sağlık Örgütü, UNICEF ve BM’nin yayınladığı rapora göre, kirli sudan dolayı dakikada 7 kişi hayatını kaybediyor. Anayasamızın 56'ncı maddesi herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Gereği anayasal koruma altında olduğunu bilip, yaşamı savunmaktan başka seçeneğimiz yoktur. Bunu da hem bugün hem de gelecek nesiller adına yapmak zorundayız" ifadelerine yer verdi.
"Seçilerek toplum adına sorumluluk üstlenenler, korumak adına ne yapıyorlar?" diye soran Çidem, sözlerini şöyle sürdürdü "Hiçbir şey yapmıyorlar. Istrancalar’da 26 noktada, taş ve maden ocakları var. Bunların bir çoğu yer altı ve yer üstü su toplama alanı. Yetmezmiş gibi var olan su kaynaklarının olduğu yerlere yeni yeni taş için, maden için işletme ruhsatları veriliyor. Eski ruhsat alanlarına ise yüz kat daha fazla kapasite artışları verilerek, derelerin kenarına işletme izinleri çıkıyor. Bunlara izin verenler, göz yumanlar, gelecek nesiller sizi her gün anacaklar. Ama nasıl? Siz bu yazıyı okurken, bir kişi daha susuzluktan öldü. El Fatiha"