Gündem Devlet yapacak bir şey bulamadı

Devlet yapacak bir şey bulamadı

19.07.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

AYM’nin Hrant Dink cinayetinde etkili soruşturma yürütülmediği kararının devlet görevlilerine uzanması bekleniyor. Ancak, AİHM’nin kararı üç bakanlığın ‘yapacak bir şey yok’ cevabıyla havada kalmıştı

Devlet yapacak bir şey bulamadı

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Agos gazetesi kurucu Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili etkili soruşturma yürütülmediğine karar vermesinin ardından gözler yeniden cinayetle ilgili soruşturmalara çevrildi. 2011’de Dink cinayeti ile ilgili “artık yapılacak bir şey olmadığı” kararı veren Dışişleri, İçişleri ve Adalet bakanlıkları temsilcilerinin AYM kararı sonrası adım atması bekleniyor; ancak, geçmiş uygulamalar umutsuzluğa neden oluyor.

‘Yaşam hakkı ihlal edildi’
AYM’nin, Dink ailesinin başvurusunu değerlendirirken, Dink’in yaşam hakkının ihlaline karar verdiği de ortaya çıktı. AYM, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kamu görevlilerine ilişkin etkili soruşturma yürütülmediğine karar vermesine rağmen, bu kararın gereğinin yerine getirilmemesini de yeni bir ihlal olarak değerlendirdi.
AYM’nin bu kararı vermesine devletin ilgili birimlerinin AİHM kararından sonra aldığı, adeta cinayet soruşturmasını bitiren bir karar yol açtı. Dışişleri Bakanlığı, AİHM kararının kesinleşmesinin ardından 5 Ocak 2011’de ilgili birimlere gönderdiği yazıda, AİHM’in Dink kararının icrasına ilişkin bir Eylem Planı hazırlanarak komiteye sunulması gerektiği belirtti. 31 Mart 2011’de Dışişleri’nde konuya ilişkin yapılan toplantıda, “belirlenen kıstaslara göre bir Eylem Planı’nın hazırlanarak komiteye sunulmasının mevcut bilgiler ışığında mümkün görünmediği” sonucu çıktı.
Bunun üzerine Dışişleri, İçişleri ve Adalet bakanlıklarına 27 Mayıs 2011’de bir yazı gönderdi. Yazıda, belirlenen kıstaslara göre bir Eylem Planı hazırlanamayacağı için “alınabilecek önlemlerin ve devam eden yargılamalara ilişkin güncel bilgilerin sunularak, en azından, hiçbir bilgi sunulmadığı yönünde olumsuz bir kaydın önüne geçilebileceğinin düşünüldüğü” belirtildi.

Soruşturma göstermelik mi?
Eylem Planı’nda Dink ailesinin AİHM kararından sonra yaptığı suç duyurusu üzerine kamu görevlileriyle ilgili başlatılan soruşturma da yer aldı. Hiçbir ilerleme sağlanmayan soruşturmayla ilgili, dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay, “Herhangi bir soruşturma yok” diye açıklama yapmış, ancak savcılık kayıtlarında soruşturma dosyasının açık olduğu belirtilmişti.
Eylem Planı’nda yer verilen ve 4 yıldır hiçbir ilerleme sağlanmayan bu soruşturmanın Avrupa Konseyi’ne bildirilmek için “göstermelik” açıldığı kuşkusu doğdu.

İzinler verilmedi
AİHM kararının gereğinin yerine getirilmesi için Dink ailesinin yaptığı başvurular ise bugüne kadar sonuçsuz kaldı. AİHM’nin etkili soruşturma yürütülmediğine karar verdiği dosyaların yeniden açılması ve soruşturma yürütülmesi yönünde kanun dahi çıkmasına rağmen İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlileri ve dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler hakkında soruşturma, izin için yetkili birimlere gönderildi.
Trabzon Emniyeti görevlileri için de benzer bir süreç işledi ve Dink cinayetinde sorumluluğu olduğu AİHM kararıyla kayıt altına alınan görevliler hakkında henüz tek bir soruşturma işlemi dahi yapılamadı.

Haberin Devamı

Sorumlular yargılanmadı

Dink ailesinin 11 Mayıs 2011’de Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Direktörlüğü’ne verdiği, Dışişleri’nce Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile Yargıtay Başsavcılığı’na iletilen mektupta ise AİHM kararının icrası için yapılması istenenler şöyle sıralandı:
* Dink’e suikast girişiminde bulunulacağının bilindiği halde tedbir almayan görevliler ile örgütlü suçtan yargılanan sanıklar arasındaki bağın ve örgüte verilen desteğin savcılar tarafından araştırılması.
* Soruşturmayı ve faillerin cezalandırılmasını engelleyenler hakkında cezai yaptırım uygulanması.
* Cinayeti işleyen kişi ve azmettirenler arasındaki bağın ortaya çıkarılarak azmettirenlerin de cezalandırılması.
* Katile kahraman gibi davrananların ve delilleri karartmaya çalışanların cezalandırılması.
* Cinayetin arkasında yatan gerekçelerin daha derinlemesine incelenmesini, ırkçı ve etnik ayrımcı önyargılara göre işlenen bu cinayetin bir örgüt işi olduğu göz önüne alınarak çok daha dikkatli ve titizlikle incelenmesi.

Haberin Devamı

Devletin komik ‘önlemleri’

Dışişleri Bakanlığı’nın 27 Mayıs 2011 tarihli yazısında Adalet Bakanlığı tarafından yapılacağı belirtilen önlemler şöyle sıralanmıştı:
* Dink hakkında mahkûmiyet kararı veren Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne AİHM kararının duyurulması ve karara Mahkeme’nin dikkatinin çekilmesi.
* AİHM kararının Adalet Bakanlığı web sitesinde ve yargı bülteninde yayımlanması.
* Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanlığı’na söz konusu kararın gönderilmesi.
* Dink’in mahkûm olduğu TCK 301. maddenin AİHM içtihatları doğrultusunda uygulanmasına yönelik meslek içi eğitim çalışmaları, çalıştay ve seminer düzenlenmesi konusunda Adalet Akademisi ile işbirliği yapılması.
* 301. maddeye ilişkin istatistiklerin Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nden temin edilmesi.