Doçentlik teklifinde ‘kadrolaşma’ gerilimi

Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) yardımcı doçentliği, “doktor öğretim üyesi” kadrosuna dönüştüren, akademik kadronun önemli bir bölümünü Cumhurbaşkanı tarafından atanmış rektörlerin oluşturmasını öngören yasa teklifinin görüşüldüğü komisyon toplantısına, “kadrolaşma” tartışması damgasını vurdu. YÖK’ün yardımcı doçentlik ve doçentlik sürecine ilişkin hazırladığı ve Ak Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş imzasıyla Meclis’e getirilen yasa teklifi dün TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşüldü. Komisyona değişiklikleri sunan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, “Bilim hayatını, üniversitelerimizin bilimsel gücüyle tekrar şekillendirmeye ve yüksek öğretimi kalite, ihtisaslaşma, öncelikli alanlar ve nitelikli doktora gibi kavramlarla yeniden yapılandırmaya çalışıyoruz. Teklifle de aynı amaca hizmet edilmek istenmektedir” ifadeleriyle teklifi anlattı.

‘Bari gerekçe sunun’

Toplantıda genel üzerine yapılan görüşmelerin ardından maddelerin görüşüldüğü ikinci bölüme Bakan Yılmaz ve YÖK Başkan’ı Yekta Saraç katılmadı. Görüşmelerde hükümeti MEB Müsteşarı Yusuf Tekin temsil etti.

Teklifle, yeni akademisyenlerin rektörlük tarafından oluşturulacak birimlerin sadece görüşleri alınarak 4 yıl süre ile atanmasına ilişkin düzenlemeler kadrolaşma eleştirilerine neden oldu. Komisyonun HDP’li üyesi Mahmut Toğrul’un, “Bir siyasi partinin genel başkanının atadığı rektörlerin akademisyen kadrolarını belirlemesi kabul edilemez” sözleri tartışma yarattı. Toğrul’a tepki gösteren komisyon başkanı Ak Partili Emrullah İşler, “Atamaları bir siyasi partinin genel başkanı olarak yapmıyor. Yüzde 52 oy alarak seçildiği Cumhurbaşkanı sıfatıyla yapıyor” dedi. Rektör atama yetkisinin Erdoğan’a KHK ile verildiğini hatırlatan CHP’li Aytuğ Atıcı da, “Atanan rektör akademisyen atamamalı. YÖK ve MEB, bu teklifi nasıl kabul ediyor? Bu teklif, ‘biz üniversitelerde kadrolaşma yapacağız’ teklifidir” diye konuştu. Daha sonra yasa teklifiyle ilgili 60 sayfalık inceleme raporu hazırlayan CHP’li Ceyhun İrgil ve Gaye Usluer imzalı değişiklik içeren önergelerin görüşülmesine geçildi. Verilen önergelerin reddedilmesi üzerine İrgil, “Biz siyasi bir davranışla değil akademisyen olarak yasanın samimi bir şekilde düzeltilmesini istiyoruz. Tekliflerimizin birini bile dikkate almadınız. Bari bir gerekçe sunun” ifadelerini kullandı.

‘Gerek yok’

CHP’nin teklife atamalar için, “kişiye özel ölçütler belirlenmemesi”ne yönelik bir madde eklenmesini istediği önergesinin Ak Partili vekiller tarafından reddedilmesi dikkati çekti. CHP’li İrgil’in tepkisi üzerine YÖK Başkanvekili Sefa Kapıcıoğlu, “Bunun kanunen yapılmasının gerek olmadığını düşünüyoruz. Üniversitelerde zaten kişiye özel ölçüt belirlenmesi söz konusu olamaz. Olduğu takdirde bu yargıya tabi bir ilandır” diye yanıt verdi. Müsteşar Tekin de teklifi onaylamadıklarını belirtti. Kanun teklifi, toplantı sonunda komisyonda kabul edildi.

AK PARTİLİ ILICALI’DAN İTİRAZ: KALİTEYİ DÜŞÜRÜRÜZ

Muhalefet vekilleri dışında teklifteki bazı düzenlemelere tek itiraz Ak Partili Mustafa Ilıcalı’dan geldi. Komisyon üyesi olmadığını ancak bir öğretim üyesi olarak kendisine gelen eleştiri ve önerileri komisyona aktarmak için söz aldığını belirten Ilıcalı, “Doçentlikte sözlü sınavı kaldırırsak, kaliteyi çok düşürmüş oluruz. Yetiştirecekleri öğrenciler açısından bunu düşünmek lazım. Doçentlikteki sözlü sınavın kalkması halinde büyük sıkıntılar yaşanacağını düşünüyorum” dedi.