AB’de Türkiye mesaisi

Almanya’nın, Avrupa Komisyonu’dan Türkiye’ye yapılacak mali yardımların dondurulması ve ekonomik yaptırım uygulanmasını talep ettiği yönündeki iddialar, Avrupa Komisyonu tarafından yanıtlandı.

Komisyonun günlük olağan basın toplantısında konuya ilişkin bir soruyu yanıtlayan Avrupa Komisyonu sözcülerinden Ruiz de Gordejuela, başkent Brüksel’de yankı uyandırdı. Komisyon sozculerinden Ruiz, Avrupa Komisyonu’nun Türkiye ile 21 yıldır devam eden Gümrük Birliği anlaşmasını çağdaşlaştırmak için 21 Aralık 2016 tarihinde Avrupa Birligi Konseyi’nden yetki talep ettiklerini hatırlatarak, sürecin Avrupa Birliği Konseyi’nde olduğuna dikkati çekti. Sözcü, ayrıca Gümrük Birliği’nin güncelleştirme ve modernleştirme çalışmalarının sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin (AB) yararına olduğunun da altını çizdi.

Türkiye’ye yapılan mali yardımların üçte birinin hukuk devleti, ifade özgürlüğü, temel hak ve özgürlükler alanındaki pekiştirme projelerine harcandığını hatırlatan sözcü Ruiz de Gordejuela, mali yardımların askıya alınmasının Türkiye’de bu alanda faaliyet gosteren kişi ve kuruluşlara zarar vereceğini hatırlattı.

Top AB Konseyi’nde

Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in sözcü vekili Mina Andreeva da, Türkiye’ye yapılacak mali yardımların askıya alınmasının sadece iki yöntemi olduğunu, bunun için ya Türkiye ile üyelik müzakerelerinin resmen askıya alınması ya da Türkiye’nin adaylık statüsüne son verilmesi gerektiğini hatırlattı. Andreeva, bununla birlikte söz konusu iki hususun da gündemde olmadığını belirterek, Almanya’nın Türkiye’ye yönelik iddialarına da son vermiş oldu.

AB kurumlarının, tatil olmasalar bile “rölantide” çalıştığı bir dönemde böyle haberlerin yapılması son derece dikkat çekici. Nitekim Milliyet’e konuşan diplomatik kaynaklar, 24 Eylül’de Almanya’da düzenlenecek olan genel seçimler öncesinde, AB-Türkiye ilişkilerinin iç politikada malzeme yapılmaya çalışıldığına dikkat çektiler.

Almanya ile Avusturya’da yapılacak seçimlerden önce kimsenin Gümrük Birliği anlaşmasının güncelleştirme çalışmalarına
yönelik olarak yetki devrinin yapılmayacağını bildiğini hatırlatan aynı kaynaklar, Ankara ile Berlin arasında yaşanacak olası gerilimden Almanya’daki hangi siyasi partinin yararlanabileceğini iyi düşünmek gerektiğini ifade etti.

Çekinceli yaklaşım

Avrupa Komisyonu kaynakları da, Gümrük Birliği’nin güncelleştirilmesi yönündeki süreçte topun halen Avrupa Birliği Konseyi’nde olduğunu hatırlatarak, “Almanya’nın Türkiye ile yapılacak olan güncelleştirme anlaşmasına çekinceleri olabilir. Ancak doğru adres Komisyon değil, Konsey’dir” ifadelerini kullanıyor. Bir anlamda provokatif sayılabilecek haberlere çekinceyle yaklaşmak gerektiğini hatırlatan diplomatlar da, Almanya ve Avusturya’da seçim sureci sona erene kadar, bu tür haberlerin devam edebilecegini konusunda uyarıda bulundular.

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in partisine desteğin azaldığı bir dönemde bu tür haberlerin yer alması, gerek Berlin gerekse de Brüksel’de dikkat çekici bir tesadüf olarak yorumlanıyor. Geçen hafta 17 puan farkla kamuoyu yoklamalarında önde görünen Merkel’in partisi, hafta başında yapılan son anketlerde liderliğini sürdürmesine rağmen, rakibi Sosyal demokratlarla arasındaki fark 12.5 puan düştü.