ABD'den helikopter ambargosu

ABD yönetiminin, Güneydoğu'da sivil halka karşı kullanıldığı gerekçesiyle satışını engellediği Süper Kobra helikopterleri ve Kongre'den bir türlü onay alamadığı fırkateynlerden sonra, Seahawk (Deniz Şahini) helikopterlerinin Türkiye'ye gelmesi de tehlikeye düştü. Seahawk'ların satışını durdurmak için atağa geçen Rum lobisi başarı sağlarsa, Türkiye'nin ABD'den askeri alımlarındaki "fiili ambargo" kesinleşecek.
ABD Temsilciler Meclisi Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı, New York Cumhuriyetçi Temsilcisi Benjamin Gilman, Seahawk helikopterlerinin Türkiye'ye satılmaması için, Dışişleri Bakanı Madeleine Albright nezdinde girişimde bulundu.
Gilman, 30 Ocak tarihli mektubunda, Kongre'nin bu satışın önüne engel çıkaracağını bildirerek, Kıbrıs'ta ve Ege'de gerginlik sürdüğü müddetçe, Türkiye'ye "helikopter ambargosu" uygulanmasını istedi. "Bu aşamada, Seahawklar'ın satışını gerçekleştirmeyin" diyen Gilman, talebinin başlıca gerekçesini, "Kıbrıs'ın Rusya'dan yerden havaya füze alma planına Türkiye'nin gösterdiği savaşperest tepki nedeniyle, Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye arasında gerginliğin tırmanması" diye açıkladı.

Kongre'nin dış politika konusundaki en etkin üyelerinden Gilman, yeni dışişleri bakanına "Bu satış, Kongre'nin etkin muhalefetiyle karşılaşacaktır. Böyle bir satışın, Türkiye hükümetiyle halihazırda sıkıntılı olan ilişkilerimizde yaratacağı kargaşaya değmeyecektir" görüşünü iletti.
Milliyet'in Kongre kaynaklarından edindiği bilgiye göre, Gilman'ın Albright'a yazdığı mektupta, bir süredir Seahawk'ların satışına Türkiye'deki insan hakları ihlallerini gerekçe göstererek muhalefet eden Rum lobisinin görüşleri etkili oldu. Seahawk'lara karşı kampanyanın öncülüğünü, Ulusal Eşgüdümlü Çaba adlı Rum lobi kuruluşu yapıyor.
Öte yandan, ABD'nin insan haklarından sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı John Shattuck, PBS televizyonunun Türkiye'deki ihlallere karşı nasıl önlem alınabileceğine ilişkin sorusunu yanıtlarken, silah ve askeri donanım satışına getirilen engellerle bu yönde adım atıldığını bildirdi. Özellikle basına ve Güneydoğu'da sivil halka yönelik baskıdan yakınan Shattuck, Türkiye'yi eleştiren insan hakları raporunun "çok samimi" olduğunu ve bu konuda iki ülke arasında "sağlıklı bir tartışma" sürdüğünü bildirdi.