Dünya Bir anda ortaya çıktı! Gizemli taşlar tarihin akışını değiştirebilir

Bir anda ortaya çıktı! Gizemli taşlar tarihin akışını değiştirebilir

08.06.2022 - 11:00 | Son Güncellenme:

Avustralya'nın Victoria eyaletindeki kırsal alanda gizemli bir taş yığını bulundu. Araştırmacılar ise henüz kaç yaşında olduğunu bilmedikleri bu taşların taşıdığı sırrın peşine düştü. Ortaya çıkan sonuçlar bildiğimiz pek çok gerçeği değiştirebilir.

Bir anda ortaya çıktı Gizemli taşlar tarihin akışını değiştirebilir

Milliyet.com.tr - Pek çok insan Avustralya'nın Victoria eyaletine bağlı en kalabalık ikinci şehri olan Melbourne'nın arka bahçesinde bulunan muhtelemelen ikinci bir Stonehenge'in varlığından habersiz. Astronominin doğduğu yer olan bu topraklarda yatan sır derin bir şekilde araştırılıyor. Araştırmalar eyaletin Wurdi Youang bölgesinde dikkatleri çeken kayalardan oluşturulmuş taş topluluğunun, bölgenin yerlileri Wadawurrung halkı tarafından yapıldığını gösteriyor. Ancak bu gizemli taş yığınına ait bilgiler bölgenin kolonizasyonu sırasında kaybolmuş olabilir. Bölgenin bekçiliğini yapan Trevor Reg Abrahams, "Buradaki taşlarla oluşturulmuş alanı kimsenin kullandığına dair kayıtlı bir kanıt yok. Ona dair bilgiler muhtemelen sömürgelik döneminde zarar görmüş, parçalanmış ve hatta bazı durumlarda yok edilmiş olabilir. Bu yapbozun parçalarını tekrar bir araya getirmeye başladığımızda bunun belki de bir ödüllendirme olduğunu düşündüm" dedi.

Haberin Devamı

Bir anda ortaya çıktı Gizemli taşlar tarihin akışını değiştirebilir

230 YAŞINDA DA OLABİLİR, 25 BİN YAŞINDA DA

Bölgedeki taşların kimler tarafından ve ne için yapıldığından ziyade önemli olan sorulardan biri de taşlarla çevrili bu alanın kaç yaşında olduğu. Araştırmacılar taşların sırrının çözmeye çalışırken kaç yaşında olabileceklerine dair net bir bilgileri olmadığını kaydetti. Onlara göre taşlar 230 yaşında da olabilir, 25 bin yaşında da.

Taşların yaşını inceleyen araştırmacılar Lüminesans tarihleme yöntemini kullanacaklar. Taşlardan herhangi birinin altında kuvars taşı bulunursa radyometrik araçlar kullanarak kuvars parçasının en son güneşe maruz kalmasından bugüne dek geçen yılı hesaplayabilecekler. Bu veri de gizemli taşların yaşı hakkına kabaca bir fikir verecek.

Melbourne Üniversitesi'nden Profesör Andrew Gleadow asıl sorunun bu topraklardaki kuvarsın varlığıyla ilgili olduğunu söylüyor. Gleadow, taşların üzerinde bulunduğu toprağın bazalt lav akışı üzerinde olduğunu ve dolayısıyla burada kuvars taşına rastlamanın zor olduğunu söylüyor. Ancak taşlara çok yakın olan 'Little River' vadisinde bulunan geniş çaplı sit birikintilerinin içinde kuvars bulunabileceğinin de altını çiziyor. Profesör Andrew Gleadow, "Yani bulmamız gereken gömülü halde bulmayı beklediğimiz kuvars parçaları" diye konuştu.

Haberin Devamı

TAŞLARIN DİZİLİŞİ BÜYÜK BİR SIR

Araştırmacılar taşların dizilişinin bir sırrı olduklarına emin. Yapılan tüm çalışmalar sonucunda hizalanış bakımından bu taşlar gündönümlerini ve ekinoksları gösteriyor. Bu taş yığınlarının bilim insanlarına  dünyanın en eski astronomik gözlemevlerinden biri olması muhtemel.

Bir anda ortaya çıktı Gizemli taşlar tarihin akışını değiştirebilir

Güneşin döngüsüne göre yorumlanan dünyanın bilinen en eski taş düzenlemesinin güney Mısır'da olduğu akıllara geliyor. Yaklaşık 7 bin 500 yıl öncesine uzanan bu taşlar hâlâ en eski olma özelliğini koruyor. Ancak Avustralya'daki taşların yaşı Mısır'daki Nabta Playa taşlarından daha eski çıkarsa o zaman Mısır ilk olma özelliğini Avustralya'ya devredecek ve Avustralya dünyanın güneş konumlarına göre hizalanan en eski taş düzenlemesine sahip olmuş olacak.

Peki bu durum bize neyi gösterecek? Eğer Avustralya'da bulunan taşların belirli bir sisteme göre yerleştirildiği ve yaşı ortaya çıkarsa, bölgenin yerli halkı Aborjinlerle ilgili bilgiler daha şeffaf hale gelecek. Üstelik yıl boyunca batan güneşin konumunu izleyen bir taş yığını oluşturmak Aborjinlerin göçebe bir halk olmadığını da kanıtlayacak. Araştırmacılar, Wurdi Youang'taki bu taşların Aborjin halkının mühendislik uygulamalarını geliştirdiğinin, on binlerce yıl öncesine dayanan karmaşık astronomi ve doğa bilgilerinin derin olduğunu kanıtladığını düşünüyor.