Dünya Bushun kürtaj cinliği

Bushun kürtaj cinliği

24.03.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

15 yıldır bitkisel hayatta olan Schiavonun kaderi, ABDyi insani, tıbbi, hukuki, dini ve siyasi açıdan böldü. Muhafazakârlar, olayı kürtaj yasağına ilk adım sayarak bayraklaştırdı

Bushun kürtaj cinliği

ABDde insani, tıbbi, hukuki, dini ve siyasi fay hatları yaratan 41 yaşındaki Terri Schiavo adlı kadının kaderi, Başkan George W. Bush ve çevresindeki muhafazakâr cephe için yasal kürtaj hakkına karşı kampanyanın bir parçası haline geldi. 15 yıl önce kalbinin bir süre durması sonucu bitkisel hayata giren Schiavonun gıda ve su gereksinimini karşılayan tüpün geçen hafta sonunda mahkeme kararıyla çıkarılmasının ardından yaşanan gelişmelerin özünde, "insan hayatının ne zaman başlayıp ne zaman bittiği" sorusu var. ABD mahkemelerinin bu soruya vereceği nihai yanıt, bir embriyonun yaşama hakkı konusunda da belirleyici olabilecek. Ancak beslenme tüpüne bağlı olarak sürdürülebilen ve biyolojik baz dışında hiçbir duyusal ve düşüncel canlılık belirtisi göstermeyen bir hayatın bile "kutsallığı" ve "yasalarla korunması gerektiği" kabul görürse, anne karnındaki bir bebek de aynı gerekçeyle korunabilecek. Embriyonun yaşama hakkı Beyin fonksiyonlarını önemli ölçüde yitirdiği ve 5 duyusu ile düşünce yeteneğinden yoksun olduğu yönünde hekim raporları bulunan Schiavonun tüple beslenmesine devam edilmesi kararı, pazar gecesi yapılan olağanüstü bir Temsilciler Meclisi oturumunda alınmıştı. Başkan Bush, kararı yıldırım hızıyla imzalarken, "Böylesi karmaşık bir konuda hayattan yana tavır koymak gerektiğini" belirtmişti. Washingtondan yükselen bu ses, Schiavo davasını bu kez federal mahkemelerin gündemine getirirken, konu ABDnin gündeminde bir numara oldu. ABDnin gündemi Schiavo Terri Schiavo olayı, ABD kamuoyunu en az 5 boyutuyla ilgilendiriyor.1 - Olay herkese, "Ben bitkisel hayatta olsaydım ya da bir yakınım bu duruma düşseydi ne yapardım?" sorusunu sorduruyor. Bu "insani" muhasebe, yüz binlerce kişiyi ayrıntılı talimat içeren vasiyetnameler hazırlamaya yöneltti.2 - Schiavo olayı, hekimleri de böldü. Çoğu nöroloğa göre, kadının iyileşme umudu yok. Gözlerinin açık olması, refleksleri ve solunum, dolaşım, boşaltım sistemlerinin çalışması ise, Schiavonun "komada olmadığı ve düzelebileceği" tezine zemin sağlıyor. 3 - Vatikanın da bir açıklamayla Schiavonun "yaşatılmasından" yana tavır alması, meselenin özellikle Katolikler açısından taşıdığı "dini" boyutu yansıttı.4 - Yerel mahkemelerde Schiavonun eşi ile anne babasını karşı karşıya getiren 6 yıllık hukuki sürecin tamamlanmasına karşın, konunun Kongre müdahalesiyle federal düzeye taşınması, ABDde eyalet - merkezi hükümet ilişkisini tartışmaya açtı.5 - Amerikan sağının Schiavo konusunu 2006 ara seçimlerinde muhafazakâr tabanı hareketlendirme amaçlı bir "siyasi" yatırım saydığı tezi yaygın. Demokratlar ve ılımlı Cumhuriyetçiler ise, devletin "kişisel hayata müdahale" sınırlarını aşmasından rahatsız. ABDyi bölen 5 tartışma Terri Schiavo ölüm döşeğinde ABDde Atlanta 11. Temyiz Mahkemesi, Kongre ve Başkan George W. Bushun müdahalesiyle kendisini hayata bağlayan beslenme tüpünün yeniden takılması umudu doğan Terri Schiavonun tüple beslenmesini reddetti.Floridadaki federal mahkemenin, Schiavonun anne babası Mary ve Bob Schindlerin tüpün yeniden takılması talebini reddetmesinin ardından, aile davayı Atlanta 11. Temyiz Mahkemesine taşımıştı. Ancak Temyiz Mahkemesi, 2ye karşı 10 oyla aldığı ret kararıyla, davanın yeniden görülmeye başlanmasına karar verilse bile, Terri Schiavonun mahkeme sonuçlanmadan öleceğini belirtti. Yargıçlar, ailenin tezlerinin yeterince kuvvetli temellere dayanmadığı görüşüne vardı.Schiavonun anne ve babası Mary ve Bob Schindler, kızlarının beslenme tüpünün 18 Martta çıkarılmasından bu yana hızla ölüme yaklaştığını belirterek, davayı Federal Yüksek Mahkemeye taşıyacaklarını açıkladı. Ancak bu hukuki süreç uzadıkça Schiavonun ölüme daha da yaklaşacağı belirtiliyor. Schindler çifti de, kızlarının durumunun ağırlaştığını ve her an ölebileceğini söylüyor. 25 Şubat 1990: Terri Schiavonun kalbi, büyük olasılıkla potasyum dengesizliği yüzünden bir süre durdu ve beynine oksijen gitmesi engellendi. Kasım 1992: Schiavonun kocası Michael, yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle açtığı davada 1 milyon dolar tazminat kazandı.Şubat 1993: Michael Schiavo, eşinin babası Bob Schindlerin, tazminattan pay istediğini öne sürdü. Michael Schiavonun avukatı, paranın Terrinin tedavisi için kullanıldığını öne sürse de, Schindler tarafından kurulan Terri Schindler - Schiavo Vakfı, Michael Schiavonun tazminattan 500 bin dolar, avukatının da 400 bin dolar aldığını belirtti.Nisan 2001: Michael Schiavonun talebiyle alınan mahkeme kararıyla Terri Schiavonun beslenme tüpü çıkarıldı ancak başka bir mahkemenin kararıyla 2 gün sonra yeniden takıldı.15 Ekim 2003: Schiavonun tedaviye cevap vermediği gerekçesiyle eşi tarafından açılan davada alınan kararla tüp yeniden çekildi.21 Ekim 2003: Florida Valisi Jeb Bush, kendisine müdahale etme hakkı veren "Terri Yasası"nı imzalayarak tüpün yeniden takılmasını emretti.23 Eylül 2004: Florida Yüksek Mahkemesi, "Terri Yasası"nın anayasaya aykırı olduğuna hükmetti.18 Mart 2005: Florida eyalet mahkemesinin 25 Şubatta aldığı kararla tüp çıkarıldı.21 Mart 2005: ABD Kongresi, davaya federal mahkemenin bakmasına olanak veren yasayı onayladı. ABD Başkanı George W. Bush yasayı imzaladı.22 Mart 2005: Federal Mahkeme, Schiavonun ailesinin tüpün yeniden takılması talebini reddetti. Aile, Atlantadaki Temyiz Mahkemesine başvurdu.23 Mart 2005: Temyiz Mahkemesi, tüpün takılmasını reddetti. Beyaz Saray, tüm yasal seçeneklerini tükettiğini açıkladı. Beslenme tüpü 3 kez çıkarıldı