Dünya Halep endişesi

Halep endişesi

05.11.2014 - 08:25 | Son Güncellenme:

Suriye'nin en büyük kenti Halep'te rejim, muhaliflerin dışarı ile tek bağlantı hattı olan 4 kilometrelik dar koridoru da kapatıp kenti tamamen kuşatmak üzere. Böyle bir durumda Türkiye, büyük bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalabilir. Başbakan Ahmet Davutoğlu, gazetecilerin soruları üzerine "Halep'teki gelişmeleri kaygıyla takip ediyoruz" diye konuştu.

Halep endişesi

Al Jazeera'nın haberine göre Suriye'de rejim, muhaliflerin Halep'in merkeziyle bağlantı noktasında yer alan Handerat'a saldırıyor. Rejim Leyramon-Handerat arasındaki 4 kilometrelik koridoru kapatırsa Halep tamamen kuşatılmış olacak.Handerat düşerse Halep rejim tarafından dört bir yandan tamamen kuşatma altına alınmış olacak ve kentin içinde kalan muhaliflerin dışarı ile bağlantısı kopacak.
Suriyeli muhalif grupların Halep'in merkeziyle olan bağlantısı, Leyramon bölgesiyle Handerat arasında kalan 4 kilometre genişliğindeki dar bir koridor vasıtasıyla devam ediyor.
GÖÇ DALGASINA YOL AÇABİLİR
Bölgenin Esad güçlerinin eline geçmesi durumunda muhaliflerin geçiş güvenliği tamamen ortadan kalkacak. Bu durumda daha önce Guta, Yermuk ve Humus'tan sonra Halep de rejim tarafından tamamen ablukaya alınmış olacak. Halep'ten başlayıp Kilis'e uzanan 80 kilometrelik hat aynı zamanda muhaliflerin Türkiye ile tek bağlantı noktasını oluşturuyor ve bu hat boyunca yayılan bölgelerde hala büyük bir nüfus yaşıyor. Halep'in tamamen rejimin kontrolüne geçmesi bir yandan muhalifleri Türkiye sınırına doğru çekilmek zorunda bırakacak bir yandan ise Türkiye'ye doğru büyük bir göç dalgasının yaşanmasına neden olacak.
BAŞBAKAN DAVUTOĞLU'NA SORULDU

Haberin Devamı

Konu, dün Genelkurmay Başkanlığı'ndaki bilgilendirme toplantısının ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu'na da soruldu. Davutoğlu, Halep'teki gelişmeleri kaygıyla takip ettiklerini söyledi.

Konuyla ilgili sürekli olarak istihbarat aldıklarını bildiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

DÜŞME NOKTASINDA DEĞİL AMA YOĞUN BASKI ALTINDA

"Düşme noktasında olduğu söylenemez. O noktada olmasa bile, çok yoğun bir baskı altında. Aslında bu büyük bir sınav ve uluslararası topluma açık söyleyeyim: Çifte standartlı tavrının da bir göstergesi Esad rejimi, biz hep uyarıyorduk, uluslararası toplumun dikkatinin Irak'a ve Kobani'ye, belli bir bölgeye ve sembolik olarak da tek bir şehre odaklanmasından istifade ederek, Hama civarında belli şehirlerde, çok büyük katliamlar yaptı. Son bir ay içinde, onu biz bütün müttefiklere anlatmaya çalıştık. İdlip civarındaki saldırılarını yoğunlaştırdı. Halep'in etrafındaki, özellikle kuzeydoğu ve batı Halep'teki Özgür Suriye Ordusu'na ait olan bölgeleri de kuşatarak, havadan varil bombalarıyla bombalayarak, büyük katliamlar yaparak saldırılarını sürdürüyor."

Haberin Devamı

Tüm bunların uluslararası basında görülmediğini ifade eden Başbakan Davutoğlu, uluslararası toplumda kimsenin "Halep'e nasıl destek verilecek?" diye bir çağrıda da bulunmadığını aktardı. Koalisyon unsurlarının, açık ve net bir tutumla "bu saldırıları durdurmazsanız, şu askeri tehditte bulunurum" dediğine de şahit olmadıklarını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

BÜYÜK MÜLTECİ SORUNUYLA KARŞI KARŞIYA KALABİLİRİZ

"Suriye halkı 3,5 yıldır zulüm altında, onurlu bir direniş sergiliyor ve bu direnişin de sembol şehri Halep. Halep'in düşmesi durumunda gerçekten Türkiye olarak bizi de çok ciddi şekilde kaygılandıran büyük bir mülteci sorunu ile karşı karşıya kalabiliriz. Onun için biz 'güvenli bölge' talep ediyorduk. Onun için 'sadece IŞİD değil, Esed rejimine karşı da tedbir alınmalı' diyorduk. IŞİD tehlikesini ortaya çıkaran Suriye rejiminin saldırılarıdır ve Suriye rejiminin ta kendisidir çünkü Suriye rejimi havadan bombaladığı yerlerde, Halep ve civarında, Rakka'da, Telabyat da önce Suriye rejimi havadan bombaladı, IŞİD teröristleri de karadan girdi. Şimdi yine IŞİD'in ortaya çıkardığı konjonktür nedeniyle Esad rejimi Halep'e dönük baskılarını artırdı. Dünyanın artık bu tutumundan, uluslararası toplumun bu aymazlıktan kurtulması ve Suriye yönetimine karşı açık ve net tavrını ortaya koyması lazım. Tabii böyle bir mülteci akını olmasını istemeyiz, arzu etmeyiz, bu konuda da taraflarla temaslarımız, bilgi paylaşımlarımız sürüyor. Suriye halkının da kolay bir şekilde IŞİD'e de Esad'a da teslim olmayacak nitelikte onurlu mücadelesini sürdüren bir Suriyeli halk var. Ümit ederiz, bu direnişlerinde başarılı olurlar."