Dünya İklim kriziyle küresel mücadele

İklim kriziyle küresel mücadele 

14.10.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

BM son raporunda dünyanın yarısının iklim krizine bağlı olarak artan felaketlere hazır olmadığı uyarısında bulunurken, bir yandan da tüm insanlık dünyayı korumak ve enerjiyi doğru kullanmak için var gücüyle çalışıyor.

İklim kriziyle küresel mücadele

Birleşmiş Milletler (BM) önceki gün yayınladığı raporda aşırı hava ve iklim felaketleri küresel ısınma nedeniyle artarken, dünyanın yarısının hayat kurtarmak için gereken gelişmiş erken uyarı sistemlerinden yoksun olduğunu açıkladı. İklim değişikliğinin etkilerinin giderek daha fazla hissedildiğine dikkat çekilen raporda, dünyayı daha fazla felaketin beklediği  ve dünyanın yarısının felaketlere hazır olmadığı uyarısı yapıldı. BM raporunda, bu nedenle ülkelerin çoklu tehlike erken uyarı sistemleriyle donatılması gerektiği, ancak dünyanın yalnızca yarısının şu anda bu tür mekanizmalara sahip olduğu bildirildi. Dünyanın en az gelişmiş ülkelerinin yarısından daha azında ve gelişmekte olan küçük ada devletlerinin sadece üçte birinde çoklu tehlike erken uyarı sistemleri bulunduğu belirtildi. BM raporu, afetlerden etkilenen insan sayısının 2005 ile 2014 arasında yılda ortalama her 100 bin kişide 1.147 olduğunu, ancak bu rakamın 2012’den 2021’e kadar 2.066’ya, yani  neredeyse iki katına çıktığını da ortaya koydu. İklim krizine en az neden olan ülkelerin en yüksek bedeli ödediğini belirten BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Aşırı hava olayları olacak. Ancak ölümcül felaketlere dönüşmeleri gerekmiyor” dedi.

Haberin Devamı

Su altında 6 ay geçirecek

İklim krizinin tüm ülkeleri ilgilendiren en önemli sorun olduğu bilinirken, Fransız maceracı Alban Michon, küresel ısınmanın etkilerini daha iyi anlamak için 6 ay okyanusun altında yaşayarak dünyayı korumak adına en büyük “fedakarlıklardan” birine imza atmayı planladığını açıkladı. Michon, 4 bilim insanından oluşan mürettebatla birlikte Arktik Okyanusu’nun (Kuzey Buz Denizi) 10 metre altında su altı laboratuvarında 6 ay geçirmeyi planladığını söyledi. 14 milyon euroluk finansman sağlanabilirse “Yenilikçi Oşinografik ve Mekansal Araştırma Üssü” adı verilen su altı laboratuvarının  2025’te ilk seferini yapacağı belirtilirken, Michon, şimdiye kadar işletmelerden gelen bağışlarla projenin tahmini maliyetinin yaklaşık yüzde 10’unu topladı. Michon ve ekibinin projesine göre, 24 metreye 2,3 metrelik laboratuvar, sonbaharda buz oluşmaya başlamadan önce okyanus yüzeyinin 10 metre altına yerleştirilecek. Cesur maceracı, sualtı laboratuvarındakilerin bir destek ekibiyle 7/24 bağlantı kurmaları için yer üstünde ikinci bir üs inşa etmek ve ikisi arasında aracı görevi gören bir “toplantı balonu” sualtı kapsülü oluşturmak istiyor. Geri dönüştürülmüş hava, su ve enerjiyle 6 ay boyunca eksi 1,6 derecelik suda hayatlarına devam ederken iklim değişikliği ve afetler konusunda son teknolojileri test edecek olan Michon, küresel ısınmaya yeni bir bakış açısı sunabileceğini umuyor. Michon, “Kuzey Kutbu dünyanın geri kalanından 4 kat daha hızlı ısındığından, bir maceraya atılmaya ve bilim ve teknolojiye adanmış ilk Sualtı Oşinografi ve Mekansal Araştırma Üssü’nü yaratmaya karar verdim” dedi. Ayrıca Michon, çevreci olan bu üssün, taşınabilir, modüler ve uzun ömürlü olması nedeniyle karbon ayak izinin az olduğunu da sözlerine ekledi. 

Haberin Devamı

Tarlalarda tasarruflu üretim devri

İklim kriziyle küresel mücadele

Fransa’nın doğusundaki Amance’de gerçekleştirilen bir deneysel proje kapsamında enerji tasarrufunu ve verimi artırmak amacıyla tarım alanlarına güneş panelleri yerleştirildi. Tarlaların 5 metre yukarısındaki kablolara sabitlenmiş döner güneş panelleri ile donatılmış büyük bir gölge evi olan “tarım tentesinin”, fotovoltaik (Güneş’ten elektrik elde etme yöntemi) modülleri iklim koşullarına göre yönlendirmek ve bunu optimize etmek için ayrıca geliştirilen izleme algoritmalarına sahip olduğu belirtildi. Üretici bu yeni sistemle, geleneksel bir fotovoltaik enerji üretimine kıyasla üretimi yüzde 10 ila yüzde 20 arasında artırmayı umuyor.

Haberin Devamı

60 yılda hayvan nüfusu yüzde 69 azaldı

İklim kriziyle küresel mücadele

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) ve Londra Zooloji Derneği’nin (ZSL) iki yılda bir yayınlanan “Yaşayan Gezegen” raporu, Dünya’nın vahşi yaşam popülasyonlarının 1970’den bu yana ortalama yüzde 69 azaldığını ortaya koydu. Rapora göre, açık okyanustan tropik yağmur ormanlarına kadar, kuşların, balıkların, amfibilerin ve sürüngenlerin popülasyonu düşüşte ve sayıları 1970 ile 2018 yılları arasında ortalama üçte ikiden fazla azaldı. Raporun 89 yazarı, dünya liderlerini  Aralık ayında Kanada’daki gerçekleştirilecek olan Cop15 biyoçeşitlilik zirvesinde iddialı bir anlaşmaya varmaya ve bu 10 yılda küresel ısınmayı 1.5 derecenin altına sınırlamak için karbon emisyonlarını azaltarak doğanın yaygın tahribatını durdurmaya çağırdı. Öte yandan, pek çok bilim insanı, dinozorların zamanından bu yana dünyadaki en büyük yaşam kaybı olan 6’ncı kitlesel yok oluşta yaşadığımıza ve bunun insanlar tarafından yönlendirildiğine inanıyor.