Dünya `Küçük Baba' kalıcı

`Küçük Baba' kalıcı

15.04.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

`Küçük Baba' kalıcı

`Küçük Baba kalıcı


Nazım Alpman


       Anavatan'da "Baba" Süleyman Demirel'in görev süresini uzatan Anayasa değişikliğinin TBMM'de "duvara toslaması" Yavruvatan'da Denktaş karşıtlarını heyecanlandırmıştı:
       "Büyük Baba gitti, sıra Küçük Baba'da..."
       Denktaş'ın eski partisi UBP'den en soldaki Yurtsever Birlik Hareketi'ne (YBH) kadar bütün muhalifler bu tezi işlediler.
       Ancak Denktaş "gidecek gibi" değil de "götürecek" gibi bir izlenim verdi. 27 Mart'tan 14 Nisan'a kadar tam 134 ayrı noktada miting, kahve toplantısı, köy ziyareti yaptı.
       Onun "en sol"daki rakipleri Şener Levent (bağımsız) ve Arif Hasan Tahsin (Yurtsever Birlik Hareketi) günde 10 dakikalık TV konuşmalarıyla seçmenlerine ulaşmayı yeğlerken, Denktaş günde 2 bin kişinin elini sıkıp yanağını öpüyordu.
       Sol eğilimli rakipleri Denktaş'ın arkasında bütün ağırlığıyla Türkiye'nin olduğunu söylüyorlardı. Denktaş da bu görüşü kuvvetlendirmek için elinden geleni esirgemedi. Örneğin, kendisini sert biçimde eleştirenleri yanıtlarken şöyle diyordu:
       "Atatürk'e, Anavatan'a, askere, Denktaş'a gece gündüz sövenlere..."
       Denktaş, kendi yanına koyduğu değerlerle birlikte epeyce ağırlık kazanıyordu.
       Bir de bütün konuşmalarını aşağıdaki dua ile bitiriyordu:
       "Allah bu vatanın üzerinden bayrağı, ezanı ve anavatanın gölgesini eksik etmesin!"

Kıbrıs'ın ANAP'ı

       Seçimlerde Denktaş'ın en büyük rakibi "eski çırağı" Derviş Eroğlu... Halen UBP Başkanı ve Başbakan olan Eroğlu "yeni liderler gelmeli" diyor. Gerçi kendisi 15 yıldır politikanın iktidar departmanında oturuyor ama olsun, rakibine göre genç ya... Ulusal Birlik Partisi bu seçimlerde Yılbaşı Milli Piyangosu gibi: Servet dağıtıyor!..
       Bütün gazeteler Eroğlu ilanlarıyla doluydu... Miting alanları düğün salonları gibi süslendi.
       Eroğlu'nun seçim kampanyasını ihale ile Creative Reklam ve Halkla İlişkiler şirketi 450 milyar lira fiyat vererek kazandı. Firmanın sahibi Haslet Koç, Başbakan Derviş Eroğlu'nun kızı olunca, haliyle bazı "dedikodular" çıkıyor:
       "Eroğlu, kaybetse bile kampanyadan kazandı!"
       Önceki gün Eroğlu'nun Gazimağusa mitingi öncesinde Doğu Akdeniz Üniversitesi'nden bir akademisyen arkadaşla toplantının yapılacağı Namık Kemal Meydanı'na bakan bir kafeteryada oturuyorduk. İçeri "UBP kremasından" bir grup işadamı girdi. Akademisyen dostumuz "Bu UBP'liler ANAP'lılara ne kadar benziyorlar, hepsinde ihaleci tipi var" dedi.
       Biraz sonra meydanda "nabız turu" atarken Yeni İskele'nin UBP'li Belediye Başkanı Halil Orun'la tanıştık. Denktaş'a Türkiye'nin verdiği destek için düşüncelerini sorduk, itiraz etti:
       "Türkiye'ye değil, bazı liderler onu destekliyor. Bizi de destekleyen liderler var."
       "Örneğin kim?"
       "Mesut Yılmaz, Derviş Beyi destekliyor. Zaten ANAP'la UBP kardeş parti!"

Sol ne yapar?

       Bu seçimde Eroğlu hariç Denktaş'ın bütün rakipleri solda... Bağımsız Ayhan Kaymak var ama bütün kategorilerin dışında kalıyor. Seçim afişlerinde ismi ve resmi yok. Nedenini sorduk, "merak uyandırmak için" dedi.
       Sosyalist solu temsil eden YBH'nın Genel Sekreteri İzzet İzcan, bu seçimdeki hedeflerini bize "samimiyetle" açıkladı:
       "Oylarımızı yüzde ikiye katlayıp yüzde 5'e çıkartmak."
       TKP lideri Mustafa Akıncı ve CTP lideri Mehmet Ali Talat, canlı mitingler yapıyorlar. Ancak bu partiler oyları hiç bir zaman ikinci tura kalacak düzeye ulaşmadığı için ikisi de "sürprize" oynuyor. Ancak bu iki partinin bazı kurmayları konuşmalarının "içten sohbetler" bölümünde Denktaş'ın birinci turda çıkacağına inandıklarını söylüyorlar.

Cesur yürek

       Lefkoşa'da günlük yayınlanan Avrupa gazetesi bu seçime iki aday birden çıkartan önemli bir muhalefet merkezi. Gazetenin sahibi ve başyazarı Şener Levent ile yazarı Turgut Afşaroğlu, kampanyalarını "eküri" olarak sürdürüyorlar. Örneğin Şener Levent duvar afişinde "15 Nisan'da deprem olacak" diye başlayan slogan Turgut Afşaroğlu'nun afişinde devam ediyor:
       "Bütün taşlar yerinden oynayacak!"
       Bunlarınki biraz 1987 seçimlerinde gazeteci Tayyar Şafak'ın yaptığına benziyor. Yasal düzenlemeden yararlanarak söyleyeceklerini söylemek...
       Şener Levent'in gazetesinde yazıp televizyonda söyledikleri aktarmaya yürek yetmez!.. Bu yüzden de 120 milyar lira tazminata mahkum olmuş. Yüksek öğrenimini Moskova'da yapan Levent'in hem kalemi hem de hitabeti çok güçlü.