Obama’nın tarihi zaferi

ABD’de Demokratik Partili Barack Obama, önceki gün yapılan başkanlık seçimini Cumhuriyetçi rakibi John McCain (72) karşısında rahat bir çoğunlukla kazandı; Amerika tarihinin 44. başkanı seçilip ilk siyahi başkan olarak tarihe geçti. Kendisiyle aynı adı taşıyan Kenyalı bir baba ile Ann Dunham adlı Kansaslı beyaz bir annenin oğlu olan 47 yaşındaki Obama, toplam oyların yüzde 52’sini alarak kendisine Beyaz Saray’ın yolunu açan 349 delegenin desteğini garantiledi. Cumhuriyetçi John McCain yüzde 47‘de kalarak, dün gazetemizin baskıya girdiği dakikalarda 163 delege edinmişti.
Barack Obama, geleneksel olarak Demokratlara oy veren eyaletlerin yanı sıra Cumhuriyetçilere oy veren Ohio, Virginia, Florida, Nevada, New Mexico ve Colorado’yu kazanarak zafere uzandı.

Kongre’de Demokrat üstünlüğü
Üçte biri yenilenen 100 üyeli Senato seçiminde de Demokratik Parti üstünlük sağladı ve sandalye sayısını 56’ya çıkardı. Ancak Cumhuriyetçileri baypas etmek için süper çoğunluk sayısı olan 60’a ulaşamadı. Katılım oranının yüzde 66’yla rekor düzeyde olduğu seçimde Demokratlar, tamamı yenilenen 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nde 254 üyelik aldı. Cumhuriyetçilerin kesinleşen sandalye sayısıysa 166’ydı.
Yeni Başkan Barack Obama, Chicago’da, coşkun taraftarlarına yaptığı zafer konuşmasında, “Amerika’ya değişim geldi, rüya gerçek oldu” dedi. Michigan Gölü kıyısında Grant Park’ta toplanan 125 bin taraftarına hitap eden Obama, McCain ve Sarah Palin’i de tebrik etti. Eşine ve 3 gün önce kaybettiği anneannesine teşekkür eden Obama, taraftarlarına, “Bu zafer sizin zaferiniz. Önümüzdeki yokuş dik, yolumuz zorlu olacak. Hatalar yapabiliriz, devlet her zaman sorunları çözemeyebilir. Ama sizlere karşı hep dürüst olacağım” dedi.

Bush tebrik etti
ABD Başkanı George W. Bush, seçimden zaferle çıkan Obama’yı telefonla arayarak kutladı ve Beyaz Saray’a davet etti.
Bush, “Sayın Başkan, tebrikler! Sizin için, aileniz ve taraftarlarınız için müthiş bir gece. Laura ve ben sizi kutlamak için arıyoruz; sizi ve büyüleyici eşinizi...” ifadesini kullandı. Bush, “Bu geçiş gayet yumuşak şekilde olacaktır. Siz, hayatınızın en büyük yolculuklarından birine çıkmaktasınız. Tebrikler, yolculuğun zevkli geçmesini dilerim” diye konuştu.
İktidar koltuğunu 20 Ocak’ta Obama’ya devredecek olan Bush, daha sonra Obama’nın rakibi John McCain’i arayıp mağlup cumhuriyetçi adayı teselli etti.

Ekibindeki kritik isimler
Rahm Emanuel: Demokratik Parti’nin Temsilciler Meclisi’ndeki en önemli isimlerinden. Eski Başkan Bill Clinton’ın harika çocukları arasındaydı. Beyaz Saray’a geçeceği konuşuluyor.
Tom Daschle: Eski Kuzey Dakota Senatörü, Obama onun ekibinin tamamını kadrosuna kattı. Daschle için de Beyaz Saray görevi gündemde. Yardımcısı Denis McDonough Türkiye’yi iyi bilen isimlerden.
Susan Rice: Clinton döneminin Ulusal Güvenlik Konseyi üyelerinden. Obama kabinesinde Ulusal Güvenlik Danışmanı olmasına kesin gözle bakılıyor.
Philip Gordon: Brookings Enstitüsü’ nün Avrupa Projesi direktörlerinden. Türkiye ve Orta ve Doğu Avrupa’dan sorumlu isim olarak Dışişleri’ne dönmesi bekleniyor.
Anthony Blinken: Başkan Yardımcısı olacak Joe Biden’ın en etkili kurmaylarından. Türkiye’yi çok iyi tanıyor. Bill Clinton’ın TBMM’de yaptığı tarihi konuşmayı kaleme alan isimlerden. Beyaz Saray’da Biden ekibini yönetmesi bekleniyor.
Chuck Hagel: Cumhuriyetçi Parti’nin en merkezdeki senatörlerindendi. Yeniden aday olmayacağını açıkladı ve aktif siyasette kendini geri çekti. Dışişleri ya da Savunma Bakanlığı’nda çalışma ihtimali yüksek.
Caroline Kennedy: Suikasta kurban giden eski J.F. Kennedy’nin kızı kampanyanın en önemli isimleri arasındaydı. Biden’ın seçilme sürecinde etkili oldu. Eğitim Bakanı olabileceği söylentileri internette sevinç dalgası yarattı.
Larry Summers: “Kadınlar bilim ve matematiğe uygun değil” dediği için Harvard’dan kovulma noktasına gelen ama Wall Street’in en sevilen isimleri arasında yer alan Summers, Hazine Bakanı olabilir.

McCain kutladı
Cumhuriyetçi McCain, Afrika asıllı ABD’liler için günün büyük önem taşıdığını söyledi. “Obama da, ben de ABD’nin fırsatlar önerdiğine inanıyoruz. Eski adaletsizliklerden bugünlere kolay gelmedik” diyen McCain, yenilgisine değinirken, hayal kırıklığına uğradığını belirtti ve kendisine oy verenleri kastederek, “Bu, sizin değil benim yenilgim. Sonucun böyle olmasını istemezdim” dedi.

İlk konuşmada ders verdi
Barack Obama’nın başkanlık zaferinin ardından Chicago’daki Grant Park’ta yaptığı konuşma, ABD kamuoyu kadar dünyaya da mesajlar taşıyordu.
“Bu gece, Amerika’nın hâlâ her şeyin mümkün olabildiği bir yer olduğundan, kurucularımızın hayallerinin gerçek olduğundan şüphe edenlere verilmiş bir yanıttır” diyerek konuşmasına başlayan Obama, “Rakibim Senatör McCain bu ülke için hepimizden daha çok ve daha büyük bir şekilde mücadele etti. Bu büyük liderin hizmetleri sayesinde daha iyi durumdayız. Onunla ve Vali Sarah Palin’le çalışmaya devam edeceğim” diyerek rakibine de büyük saygı gösterdi.
Ailesine, seçimden bir gece önce hayatını kaybeden anneannesine teşekkür eden Obama, coşkulu taraftarlarına, “Yolumuz uzun ve yokuşumuz dik olacak” diye hitap etti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Belki istediğimiz noktaya bir yılda gelemeyeceğiz, belki ilk dönemimde bile orada olmayabiliriz. Ama, Amerika size söz veriyorum. Biz bir ulus olarak oraya ulaşacağız.”

Herkesin başkanı
Obama, kendisine oy vermeyen seçmenlere de, “Sizlerin oyunu henüz alamamış olabilirim. Ama sizleri duydum. Yardımınıza ihtiyacım var. Ve sizlerin de başkanı olacağım” diyerek büyük alkış aldı.
“Bu ülkede tek bir ulus olarak yükselir ya da düşeriz” diyen Obama, “Siyasetimizin zehirlenen eski partizanlıklara, küçük kavgalara ve olgunluk dışılığa yenik düşüp gerilemeyelim” diyerek birlik mesaji verdi.
Obama, kampanyasının en güçlü damarını oluşturan gönüllülerine de şu sözlerle hitap etti:
“Ben bu yarışın en iddialı adayı değildim. Bir sene önce paramız da yoktu. Kampanyamız Washington kulislerinde değil, evlerin yemek odalarında balkonlarında şekillendi. Tasarruflarından 5’er 10’ar dolar veren insanlar tarafından inşa edildi. Siyasete ilgisizlikle suçladığımız ama evlerini terk edip azıcık maaşlara talim eden gencecik insanlarla büyüdü... Ve 200 yıl sonra halk için, halk adına ve halk tarafından yönetilme rüyasının yok olmadığını ispatladı. Bu zafer sizlerindir.”

Dünyaya mesaj
Obama’nın ABD dışına verdiği en önemli mesaj ise, “kaderlerimiz birbirine bağlı” dediği cümleler oldu: Sınırlarımız dışından saraylar ve meclislerden bizi izleyenlere, radyosunun etrafında toplanıp dinleyenlere söylüyorum. Hikayelerimiz bağımsız olsa da kaderlerimiz ortaktır. Ve ufukta yeni bir Amerikan liderliği var artık.
Dünyayı yıkmaya niyet edenler... Sizi yeneceğiz... Barış ve güvenliği arayanlar... Sizi destekliyoruz. Ve Amerika’nın ışığı hâlâ parlak mı diye merak edenler... Bu gece sizlere ispat ettik ki, biz gücümüzü silahlarımızdan ya da zenginliğimizden değil, kalıcı ideallerimizden, demokrasi, özgürlük, fırsat ve yılmaz bir umuttan alıyoruz.”