Dünya Önce parmakları sonra gülüşüyle seçti! Hawking'in yanağındaki cihazın gizemi

Önce parmakları sonra gülüşüyle seçti! Hawking'in yanağındaki cihazın gizemi

11.06.2023 - 06:58 | Son Güncellenme:

Hayatını değiştirecek ALS hastalığına yakalandığında henüz 20'li yaşlarının başında bir üniversite öğrencisiydi. Ancak pes etmemeye kararlıydı. Hastalık ilerledikçe onu hayata bağlayacak pek çok yol buldu. İşte Einstein'dan sonra bilim dünyasının en parlak fizikçisi olarak görülen Stephen Hawking'in yanağındaki, birçok kişinin mikrofon ya da ışık zannettiği gizemli cihazın sırrı.

Önce parmakları sonra gülüşüyle seçti Hawkingin yanağındaki cihazın gizemi

Derleyen: Zeynep Dilara Akyürek - Dünyanın en zeki insanlarından biriydi. Albert Einstein'dan sonra bilim dünyasının görüp görebileceği en parlak fizikçi olarak şöhretine şöhret kattı. Milyonlar onu tekerlekli sandalyesindeki aciz görüntüsüyle hatırlasa da hayatı boyunca bilim dünyasına kattıklarıyla adını gelecek nesillere taşımayı çoktan başardı. İngiliz fizikçi, kozmolog, astronom, teorisyen ve yazar Stephen Hawking, 14 Mart 2018'de 76 yaşındayken hayata gözlerini yumdu. Ölmeden önceki dönemde yaşamsal faaliyetlerini bile yapamayacak durumdaydı. Bunun nedeni ise neredeyse 50 yıl boyunca mücadele ettiği hastalığının ona günden güne yaşattığı zorluklardı. 

Haberin Devamı

Önce parmakları sonra gülüşüyle seçti Hawkingin yanağındaki cihazın gizemi

Hayatının dönüm noktası olacak hastalıkla tanıştığında henüz 21 yaşında bir üniversite öğrencisiydi. Beyinde ve omurilikte kasların istemli hareketini sağlayan 'motor nöron' adı verilen sinir hücrelerinin etkilenmesi ve kaybıyla ortaya çıkan ALS hastalığına sahip olduğunu keşfettiği andan sonra bir daha onun hayatında hiçbir şey aynı noktada kalmadı. Birçok kişi gibi o da yaşadığı rahatsızlığı ilk başta kabullenmekte zorlandı. Ancak daha sonra kendine bir söz verdi ve hastalıkla sonuna kadar mücadele etmeye karar verdi. 

Hawking'in en net hatırlanan fotoğraflarında gözlüğünün yanından yanağına doğru sarkan bir cihaz dikkat çekiyordu. Binlerce kişi bu cihazı mikrofon ya da ışık zannetti. Ancak bu cihazın görevi aslında çok daha başkaydı.

'2 YIL ÖMRÜN VAR'

Stephen Hawking'in de rahatsızlığı olan ALS hastalığı, kendisini erken yaşlarda gösterip yavaş ilerliyor. Hawking bu hastalığa yakalandığında Cambridge'teki Trinity'da yüksek lisans yapıyordu. Bir gün kampüs bahçesinde yere yığıldı ve apar topar çevredekiler tarafından hastaneye kaldırıldı. Gözlerini tekrar açtığında başında toplanan doktorların bakışları eşliğinde başına gelenleri idrak etmeye çalışıyordu. Doktorlar ona ALS teşhisi koymuştu. Hatta kendisine hastanede 2 yıl ömrü kaldığı bile söylenmişti. Ancak bu tahmin sadece 2 yıl içinde geçerliliğini yitirdi. Hawking'in hastalığı tahmin edilenden çok daha yavaş ilerledi, o ise bu esnada tüm dünyaya ışık olmaya başladı.

Haberin Devamı

ALS hastalığı, yüzde 90 ile 95 oranında genetik faktörlerden bağımsız olarak bilinmeyen nedenlerle ortaya çıkıyor. 'Amyotrofik lateral skleroz' ya da bilinen adıyla ALS, çiğneme, yürüme ve konuşma gibi hareketlerin yapılmasında görevli istemli kas hareketinin kontrolünden sorumlu sinir hücrelerinin hasarından kaynaklanan nadir bir nörolojik hastalık grubu. ALS tedavisi için çalışmalar devam etse de hastalığın kesin ve kalıcı bir çözümü şimdilik yok. Ancak ALS semptomlarını azaltan ve hastalığın ilerleyişini yavaşlatan ilaçlar sayesinde hastaların yaşam kalitesi artırılabiliyor. ALS hastalarının yaşam süresi genellikle 3 ila 6 ile sınırlı oluyor.

Önce parmakları sonra gülüşüyle seçti Hawkingin yanağındaki cihazın gizemi

İSTEDİĞİ ALANA KAVUŞMASI YILLAR SÜRDÜ

Babası onun tıp okumasını istese de onun gönlünde yatan asıl şey matematikti. Okuduğu okulun matematik bölümü olmadığı için fizik eğitimi almaya devam etti. Bu kararından 3 yıl sonra doğa bilimlerinde birinci sınıf onur madalyasıyla ödüllendirildi. O dönem Oxford'da kozmoloji ya da diğer bir adıyla evren bilimi üzerine çalışma yoktu. Bu yüzden evrenbilim üzerine çalışmak için Cambridge'e geçti. Burada doktorasını aldı ve önce araştırma asistanı, daha sonra ise Gonville & Caius College'te doçent olarak çalışmalarına devam etti.

Takvimler 1973 yılını gösterdiğinde çalıştığı gökbilim enstitüsünden ayrılarak uygulamalı matematik ve kuramsal fizik bölümüne geçiş yaptı. Gençliğinden beri asıl çalışmak istediği olan matematik ancak 70'li yılların ortalarında karşısına çıktı. Bu esnada hastalığı yavaş olsa da giderek daha çok kendisini hissettiriyor ancak Hawking asla başarmaktan, bilim dünyasına katkı sunmaktan geri adım atmıyordu. 1979'dan sonra matematik bölümünde profesör oldu. Gün geçtikçe hareket etmesi ve kıpırdaması dahi zorlaşıyordu. Ancak sonunda profesör olmuştu ve başarısına başarı katmakta kararlıydı.

Haberin Devamı

ELİNDEKİ KUMANDAYLA HAYATA TUTUNDU

Hastalığı boyunca en büyük desteği kendisinden 9 yaş küçük olan ikinci eşi Elaine Mason'dan aldı. Mason bir hemşireydi ve Hawking'le birbirlerini gördükleri andan itibaren büyük bir aşk yaşamaya başlamışlardı. Tekerlekli sandalyeye mahkum dahi olsa Hawking'i her zaman çok sevdi. Bilim insanının her ihtiyacında ve her çalışmasında yanındaydı ve ona sımsıkı tutundu. Hawking de keza Mason'a son nefesine kadar büyük bir sevgi ve saygı duydu. Çalışmalarına tekerlekli sandalyede devam eden Hawking zaman içinde konuşmakta da güçlük çekmeye başladı. Parmaklarını hareket ettirebildiği zamanlar insanlarla iletişimini bu şekilde sağlıyordu. Hareket ettirebildiği parmaklarıyla elindeki kumandanın tuşlarına basıyor ve önündeki ekran sayesinde kitaplarına dair fikirlerini bile kayıt altına almayı başarıyordu.

Haberin Devamı

Hawking, elindeki kumanda sayesinde önündeki ekrandan kelimeler seçiyor ve bu şekilde kendisini rahatlıkla ifade edebiliyordu. Ancak bu durum çok uzun bir zaman boyunca devam etmedi. Kasları giderek zayıfladığı için parmaklarını hareket ettirebilme kabiliyetini de yavaş yavaş kaybetti. Hawking'in artık yalnızca yanağındaki bazı kaslar çalışıyordu. İşte tam da bu noktada tamamen sessizliğe gömülmesine engel olacak olan gizemli cihaz devreye girdi. Birçok kişinin mikrofon ya da ışık zannettiği bu gizemli cihaz sayesinde sesini bir süre daha herkese duyurmaya devam ettirebildi.

Önce parmakları sonra gülüşüyle seçti Hawkingin yanağındaki cihazın gizemi

KELİMELERİ BU KEZ GÜLÜMSEMESİYLE SEÇTİ

Stephen Hawking, 2000'li yıllara gelindiğinde hareket yetisini neredeyse tamamen kaybetti. Önceden parmaklarını ve ellerini hareket ettirirken artık yalnızca yüzündeki 60 kasın birkaçını kullanabiliyordu. Çevresindekiler ve öğrencileri onunla iletişimi tamamen kaybetmemek için yeni bir çözüm bulmak zorundaydı. Hawking için dünyada hiçbir örneği olmayan özel bir cihaz üretildi. Gözlüğünün yanından yanağına sarkan bu siyah cihaz, kıpırdatabildiği birkaç kas ile iletişim kurmasını sağlıyordu. Önceden parmaklarıyla ekrandan seçtiği kelimeleri artık yanaklarıyla ve hafif gülümsemesiyle  seçiyordu.

Hayatını 76 yaşındayken kaybeden Stephen Hawking tam 12 kez onur derecesi elde etmeyi başardı. 1982 yılında Britanya İmparatorluk Nişanı'na layık görülen Hawking, bu prestijli nişan haricinde birçok başka ödüle daha layık görüldü. Aralarında Birleşik Krallık merkezli Royal Society ve ABD'deki Birleşik Devletler Ulusal Bilimler Akademisi olmak üzere birçok prestijli kurumun üyesiydi.