Dünya Ortadoğu artık Hüseyin’siz

Ortadoğu artık Hüseyin’siz

08.02.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Tıbben 'ölü' iki gün önce açıklanan Ürdün Kralı dün resmen öldü. Cenaze töreni bugün yapılıyor. Demirel ve Clinton da törene katılacak.

Ortadoğu artık Hüseyin’siz




ORTADOĞU'da en uzun süre işbaşında kalan lider ünvanına sahip Kral Hüseyin, ailesinin kararı ile dün bağlı olduğu suni yaşam makinasının durulmasıyla yaşama veda etti.
İki gündür 'tıbben ölü' olarak yatmakta olduğu ve kendi adı verilen Kral Hüseyin Askeri Hastanesi'nde saat 11:50'de kalbinin durması üzerine Kral'ın öldüğü resmen ilan edildi. Kral Hüseyin'in bağlı olduğu suni solunum cihazının durdurulması istemi eşi Kraliçe Nur, oğulları ve kızlarının yanısıra Kraliyet ailesinin önde gelen üyelerinin gözü önünde gerçeleştirildi. Kralın ölüm haberinin radyo ve televizyonlardan öğrenen binlerce Ürdünlü hastaneye hücum etti.

Milyonlarca gözyaşı

Ölüm haberiyle birlikte ülkedeki tüm camilerin minarelerinden sela verilirken, ülke içinde olası bir karışıklığı önlemek içinde güvenlik güçleri olağanüstü alarma geçti. Haberle birlikte başkent Amman'daki tüm işyerlerini boşaltmaya başlayan Ürdün polisi, ayrıca Amman'ın ana caddelerini de kapatarak halka evlerine dönme çağrısı yaptı. Ülkede 40 günlük yas ilan edilirken Kral Hüseyin'in bugün devlet töreni ile babası ve dedesinin yattığı Haşimi mezarlığında toprağa verileceği açıklandı.
Arkasında kendisini seven milyonlarca gözü yaşlı Ürdünlü ve geleceği yeni belirsizliklerle dolu bir ülke bırakan Kral Hüseyin, İsraille Araplar arasında kurduğu denge politikası nedeniyle Ortadoğu'nun en ılımlı ve barışsever lideri olarak tanımlanıyordu. Bölgedeki siyasi gözlemciler Hüseyin'in tahtına oturan 37 yaşındaki genç ve nedeyimsiz Kral Abdullah'ın babasından doğan boşluğu kısa sürede dolduramayacağı görüşündeler.
Kral Hüseyin'in öldüğünün resmen açıklanmasının ardından Ürdün halkı, banka ve döviz bürolarına adeta hücum ederek dolar satın almaya başladı. Bankalar önünde uzun kuyruklar oluşturan yüzlerce Ürdünlü'nün yoğun döviz talebi zaman zaman banka bilgisayarlarının kilitlenmesine neden oldu. Birçok döviz bürosu da talebi karşılayamadığı için kepenk kapattı.

Dünyada yas

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de Kral Hüseyin'in bugün yapılacak cenazetörenine katılacağı açıklandı. ABD Başkanı Bill Clinton, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Almanya Başbakanı Gerhard Schcröder, Brintanya Başbakanı Tony Blair ve daha birçok ülke lideri de yaptıkları açıklamalarla Kral Hüseyin'in ölümünden büyük üzüntü duyduklarını bildirdiler. Britanya Kraliyet Sarayı'ndan yapılan açıklamada, Prens Charles'ın Kraliyet ailesi adına, cenaze törenine katılacağı belirtildi.

Mısır ve Britanya'da yas

Buckingham Sarayı'nın sözcüsü, Saray üzerindeki İngiliz bayrağının dün için yarıya indirildiğini, Kral Hüseyin'in toprağa verileceği gün de bayrağın yarıya indirileceğini söyledi. İsrail Cumhurbaşkanı Ezer Weizman'ın da, Kral Hüseyin'in cenaze törenine katılacağı bildirildi. Öte yandan, Mısır, Kral Hüseyin'in ölümü nedeniyle 3 günlük ulusal yas ilan etti.

Prens Abdullah: Türkiye’ye büyük önem veriyorum

Barçın YİNANÇ - ANKARA

KRAL Hüseyin'in ölümü üzerine dün resmen Ürdün Krallığı tahtına oturan Abdullah, Türkiye'ye çok olumlu bakan bir devlet adamı olarak tanınıyor.
Diplomatik kaynaklar, Kral Hüseyin döneminde Türkiye - Ürdün ilişkilerinin sorunsuz ve olumlu bir seyir izlediğine dikkat çekerek, Abdullah'ın iktidarında da ilişkilerdeki yakınlık ve sıcaklığın sürmesinin beklendiğini bildirdiler.
Ankara'da, 'çok iyi yetiştirilmiş bir devlet adamı' olarak bilinen Abdullah'ın, kendisiyle daha önce temas eden Türk yetkililere, Türkiye ile ilişkilere büyük önem verdiğini söylediği öğrenildi.
Milliyet'in görüşlerine başvurduğu Ürdün'ü yakından tanıyan uzmanlar, bu ülkenin Türkiye'ye, 'korkmadan güvenebileceği tek devlet' olarak baktığını söylediler.
Sadece Abdullah'ın değil, şu anda kendisine destek olan ve yönetimin çeşitli kademelerine getireceği yakın çevresindeki kişilerin de Türkiye'ye sıcak bakan kişiler olduğuna dikkat çekildi. Bu çerçevede, Abdullah'ın iktidara gelmesinin ikili ilişkileri olumlu etkileyeceği yorumu yapıldı.
Son gelişmeler yaşanmadan önce Abdullah'ın 'Özel Kuvvetler Komutanı' sıfatıyla ilkbahar aylarında Türkiye'yi ziyaret etmesinin planlandığı da öğrenildi. Zaman zaman Türkiye'ye özel ziyaretler yaptığı bildirilen Prens Abdullah'ın, Türkiye'de, İngiltere'deki okulundan tanıştığı yakın arkadaşlarının bulunduğu öğrenildi.

Figüranlıktan Krallığa

Zafer ARAPKİRLİ - LONDRA

ÜRDÜN hükümeti, Veliaht Prens Abdullah'ı 'Ürdün Kralı' ilan etti. Kral Hüseyin'in ölümünün ardından toplanan hükümet dün, Kral'ın bütün yetkilerini devrettiği oğlu Abdullah'ı 'Kral' seçtiğini açıkladı. Açıklamada, "Ürdün hükümeti krallığın Abdullah ibni Hüseyin'e geçtiğini ilan eder. Abdullah, Ürdün Haşemi Krallığı'nın yeni Kralı'dır" ifadesine yer verildi. Abdullah, anayasa uyarınca acil toplanan parlamentoda ant içerek göreve başladı.
Ürdün tahtına fiilen oturan eski Prens, yeni Kral Abdullah, 30 Ocak 1962 tarihinde kendisini doğuran İngiliz annesi, Kral Hüseyin'in ikinci eşi Toni Gardiner (sonradan Prenses Muna) nedeniyle, yarı İngiliz kanı taşıyor. Aynen babası gibi "Bedevi Arap yüreği ve İngiliz kafası" taşıyor.
Abdullah, su altı komandoluğu, otomobil yarışçılığı ve antika silahlara merakı yanında, Uzal Yolu dizisine tutkusu nedeniyle, dizinin son bölümlerinden birinde küçük bir rol bile almıştı. Babası gibi, pahalı zevkler ve güzel kadınlara düşkün bir yaşam süregeldi. Annesinin (sonradan Müslüman olsa da) doğuştan Hıristiyan olması nedeniyle, Kral olup olamayacağı önceden tartışılmıştı ancak, şimdi bir İngiliz annenin oğlu olarak Ürdün tahtına oturdu bile.
Ürdün'de görev yapan bir İngiliz Yarbay'ın kızı Toni Gardiner, Abdullah 10 yaşında iken Kral'dan boşanmış, 5 yıl önce ölümüne kadar, yaşamının bir kısmını Amman'da kendisine tahsis edilen villada bir kısmını da Londra'da geçirmişti.
Kendisi de öğrencilik yıllarının büyük bir kısmını İngiltere'de geçiren ve Sandhurst Askeri Akademisi'nden mezun olan Kral Hüseyin İngiliz kültür ve yaşamına açık hayranlığı nedeniyle Abdullah da bu kültürden fazlaca nasibini alarak yetişti. Daha 4 yaşında, Surrey'deki Edmunds İlkokulu'na yazdırılan prens, orta ve liseyi ABD'de okuduktan sonra yine İngiltere'ye dönerek Oxford'a girdi. Hala, Arapça'yı "Oxford aksanı" ile konuşmasıyla dikkat çekiyor.

Saddam ve Esad tetikte bekliyor

Zafer ARAPKİRLİ - LONDRA

ÜRDÜN'de, 1970 yılının eylül ayında Filistinliler ile Bedevi aşiretleri arasında patlak veren ve Haşemi Hanedanı'nı sarsan krizden sonra, ilk kez bu denli ciddi bir siyasi kriz patlak veriyor. Kara Eylül adı da verilen bu kriz sırasında Filistinlilere destek olarak bir tank tümeni gönderen Suriye lideri Hafız Esad, Ürdün üzerindeki emellerini açıkça belli etmiş, İsrail'in tehdidi üzerine sınırdan geri dönmüştü.
Kral Hüseyin'in ölümü ve İsrail ile Suriye arasında son haftalarda, sessiz ve derinden de olsa yaşanan bir demeç savaşı, bölgede yine 1970'leri anımsatan bir hava estiriyor. Esad yönetimindeki Suriye ve Saddam yönetimindeki Baas rejimleri, Ürdün'ün toprakları üzerindeki ilgilerini hiçbir zaman gizlemediler. Bu yüzden gözlemciler, yeni Kral Abdullah'ın en ufak bir sendelemesinden, Esad ve Saddam'ın yararlanmaya kalkışmasının hiç de sürpriz olmayacağına inanıyorlar.
Esad'ın, Ürdün'de görev yapan yüzlerce hatta binlerce ajanı olduğu, bölgede hemen herkesin malumu. Saddam'ın da elinin boş durmadığı biliniyor. Bu durumda Ürdün'ü, Arap dünyası ile arasında önemli bir tampon olarak gören İsrail'in uykularının kaçması için, birden fazla neden bulunduğunda herkes birleşiyor. Çünkü İsrail, 1994 yılında barış anlaşması yaptığı Kral Hüseyin sayesinde, bu tehlikeyi savuşturduğunu sanarak göreve rahat yaşamaktaydı.

Hoşgeldin Ürdün bebek!

KUDÜS - Ürdünlü bir asker tarafından öldürülen yedi İsrailli kız öğrencinin ailelerinden biri, yeni doğan kızlarına, Ürdün Kralı Hüseyin'in anısına 'Ürdün' adını verdi.
Ürdün'ün babası Şimon Kohen, kızlarının öldürülmesinin ardından Kral Hüseyin'in kendilerini ziyaret ettiğini hatırlatarak, "O, bizim evimize geldi ve taziyelerini iletti. Biz, Kral'ın bizi ziyaret etmesi nedeniyle bizimle Ürdün arasında bağlantı kuracak bir isim olmasını istedik" dedi.
Kohen ailesinin büyük kızı Keren ve altı sınıf arkadaşı, 1997 yılında Ürdünlü bir asker tarafından öldürülmüştü. Katil asker daha sonra ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.