Dünya Talat: Kıbrıs’ta çözüm treninin lokomotifi biziz

Talat: Kıbrıs’ta çözüm treninin lokomotifi biziz

29.10.2009 - 17:10 | Son Güncellenme:

.

Talat: Kıbrıs’ta çözüm treninin lokomotifi biziz

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs’ta barış için, sadece Türk tarafının değil, Rum tarafının da yeni bir dil kullanması, yeni bir yaklaşım benimsemesi ve yeni açılımlar yapması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Talat, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde Lefkoşa Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Türkiye ile ilişkilerini dostluk ve karşılıklı yarar esasları üzerine temellendirmesinin, Kıbrıs Rum halkının da çıkarına olduğunu kaydetti.
Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin Kıbrıs sorununa çözüm bulma çabalarını kararlı bir şekilde desteklemesinden dolayı müteşekkir olduklarını belirten Talat, şöyle devam etti:
“Umarız ki, Kıbrıs Rum liderliği de Türkiye’ye karşı aynı sağduyulu yaklaşımı benimser. Artık, Türkiye’ye ve Türklere karşı içi boş bir soğuk savaş diliyle konuşmayı bırakır. Çünkü Kıbrıs’ta barış için, sadece Türk tarafının değil, ama Rum tarafının da yeni bir dil kullanması, yeni bir yaklaşım benimsemesi, yeni açılımlar yapması gerekir.”
Kıbrıs’ta çözüm arayışlarına Türkiye’nin verdiği desteğe bütün dünya şahit olduğunu ve Türkiye’nin bu aktif ve samimi desteğinin bütün dünya takdirle karşılandığını belirten Talat, “Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar olarak bunun kıymetini bilmeliyiz” dedi.

Haberin Devamı

AKIL YOLU...
Türkiye’nin Kıbrıs sorununun devamından hiçbir çıkarı olmadığını, büyük bölgesel bir güç haline dönüşen Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs sorunu gibi yıllanmış meselelerin adil ve kalıcı çözüme kavuşturulmasını arzuladığını kaydeden Talat, Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs Türk halkını hegemonya altına almayı hesaplamadığı sürece, Türkiye’nin bölgesel sorunların çözümünde öncü rol üstlenerek küresel etkinliğini artırmasından rahatsızlık duymasına hiç gerek olmadığını söyledi.
“Sorun, Rumların bizi, Kıbrıs’ın eşit ortakları olarak içlerine sindirmesidir” diyen Talat, şunları söyledi:
“Bu güzel adanın egemenlik, yönetim ve zenginliklerini Kıbrıslı Türklerle paylaşmayı benimsediği sürece, Rum kesiminin Türkiye’den çekineceği hiçbir şey olamaz, olmamalıdır. Kıbrıslı Türkler için olduğu kadar, Kıbrıslı Rumlar için de güvenlik garantisi teşkil edebilecek akıl yolu budur. Türkiye ile karşılıklı yarara dayanan kalıcı bir dostluk kurmaktır.”

Haberin Devamı

RUM HALKINA “KANMAYIN” ÇAĞRISI
Konuşmasında, “Kıbrıs Rum tarafındaki sağduyulu, iyi niyetli, çözüm ve barış yanlısı insanlara seslenmek istiyorum” diyen Talat, şöyle devam etti:
“Bazı Kıbrıs Rum siyasi liderlerinin, çözümsüzlüğün yükünü Türkiye’ye yıkma çabalarına kanmayınız. Bu Türk karşıtı propagandalar gerçek değildir. İnandırıcı da değildir. Biz Kıbrıslıların böyle bir karşılıklı suçlama yarışıyla elde edebileceğimiz hiçbir şey yoktur. Bu kör dövüşünü sürdürenler, çözüm çabalarını etkisizleştirmekten başka bir şey yapmıyorlar.
Kıbrıs’ta çözüm istiyorsak, adamızın kesin şekilde bölünmesi yerine, şimdi birleşmesini tercih ediyorsak gerçeklerle yüzleşelim. Türkiye’nin, Avrupa Birliği sürecini kullanarak, Kıbrıs’ta sadece Rum tarafına göre bir antlaşma dayatma çabaları boşunadır. Bir zaman kaybından, enerji kaybından başka bir şey değildir.”

“TAVİZ VEREBİLECEĞİ HAYALİ ŞAŞIRTICI”Türkiye’nin AB üyesi olmak için Kıbrıs Türkü’nün varlığından veya gelecek güvencesinden taviz verebileceğinin hayal edilmesinin şaşırtıcı olduğunu ifade eden Talat, “1950’lerin, 1960’ların en kötü koşullarında bile, dışarıdan yardım görmeksizin direnen Kıbrıslı Türklerin, şimdi kendi haklarından vazgeçeceklerinin hayal edilmesi daha da şaşırtıcıdır” dedi.
Talat, şöyle devam etti:
“Zaten Rum tarafının başına ne gelmişse, hep ham hayallerden geldi.
Artık böyle olmadık hayallerle, önümüzdeki gerçek çözüm şansını kaçırmak
lüksü Rum tarafı için de yoktur. Türkiye, bu tür baskılara boyun eğmeyecek kadar güçlü bir ülkedir. Kaldı ki, Türkiye Cumhuriyeti, şimdiye kadar, Kıbrıs Türk halkının varlığı için bundan çok daha büyük bedeller ödemiştir.”

Haberin Devamı

“ÇÖZÜM TRENİNİN LOKOMOTİFİ...”
“Kıbrıs’ta çözüm treninin lokomotifi biziz” diyen Talat, Cumhurbaşkanlığı dönemi boyunca, Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşmak için sadece Türk tarafının değil, Rum tarafının da rayına girmesi için iki kat çaba harcamak gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Talat, ham hayaller peşinde koştuğu için, Kıbrıs Rum liderliğinin görüşme sürecine yoğunlaşamadığını ve anlaşmazlık noktalarını halletmek yerine, “Acaba Türk tarafını dünyada nasıl köşeye sıkıştırırız?” diye kafa yorduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Rum tarafındaki muhataplarımız, zamanlarını, akıllarını, enerji ve kapasitelerini görüşmelerden çok böyle hiçbir netice getirmeyecek ham hayallere harcamasalardı, şimdiye kadar çoktan bir çözüme varmış olurduk.
İşte bu nedenledir ki, görüşme sürecini ilerletme, Kıbrıs’ta yarım yüzyıla yakın bir süredir devam eden soruna kalıcı bir çözüm bulma sorumluluğunu neredeyse bütünüyle Türk tarafı üstlenmiş bulunuyor.”
Talat, bu sorumluluğun, Türkiye’nin bölgesel sorunların çözümünde üstlendiği sorumluluklarla büyük bir benzerlik gösterdiğinin altını çizerek, şu anda Kıbrıs’ta, önder rol üstlenen tarafın Türk tarafı olduğunu vurguladı.
KKTC Cumhurbaşkanı, kimilerinin sandığının tersine esasen güçlü olan tarafın da Kıbrıslı Türkler olduğunu, Kıbrıs Türk halkının bu gücünü hem dünyada artan itibar ve güvenilirliğinden, hem de Türkiye Cumhuriyeti’nden, Türkiye’nin barışsever halkından aldığını söyledi.

Haberin Devamı

TÜRKİYE İLE KADER BİRLİĞİ
Kıbrıs Türk halkının ana vatan olarak benimsediği Türkiye ile olan ilişkilerine, gönül bağına ve kader birliğine dikkati çeken Talat, “Kıbrıslı Türklerin Türkiye ile bağlarını, Türk ulusuna karşı duygularını ve bu duygudan kaynaklanan tutumlarını dikkate almayan hiçbir yaklaşım, Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlamadı, sağlayamaz.” dedi.
Kıbrıs sorununa doğrudan taraf olan Türkiye ile Yunanistan’ın ve diğer ilgili uluslararası güçlerin de etkin katılımını sağlayacak bir çözüm stratejisinin gerekliliğini dile getiren Talat, “Avrupalı Çözüm, Kıbrıslı Çözüm” gibi kulağa hoş gelen, ama içi boş ve işe yaramayacağı belli laf cambazlıklarının olsa olsa çözümsüzlüğü besleyeceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Talat, “Biz, Birleşmiş Milletler parametrelerine uygun, Türkiye’nin garantörlüğü ve güvencesi altında, iki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitliğe, kendi kendimizi yönetme hakkımıza dayalı bir ortaklık istiyoruz” diye konuştu.
Kıbrıslı Türklerin, yarım yüzyıldan beri kendi vatanında kendi kendini yönetme hakkımız için mücadele ettiğini, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşundan beridir de, Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü ve güvencesi altında olduğunu ifade eden Talat, “Bugün, elde ettiğimiz mevcut haklarımızdan geri dönmek için herhangi bir neden yoktur” diyerek şöyle devam etti:
“Yaşadığımız ekonomik zorluklar veya sosyal çalkantılar, böylesi bir geri dönüşü gerektirmez. Kıbrıs sorununun çözümünün ekonomik ve sosyal sorunlarımıza da çözüm bulmamızı kolaylaştıracağı elbette bir gerçektir. Ama ekonomik ve sosyal sorunlarla karşılaşıyoruz diye, bunca yıldan beri uğruna mücadele ettiğimiz, eşitlik, kendimizi yönetme, toplumsal varlığımızı koruma gibi temel haklarımızdan vazgeçebileceğimizi bekleyen varsa, büyük bir yanılgı içindedir.”
Kıbrıs soruna kararlılıkla kesin bir çözüm aradıklarını ifade ederek, çözüm konusundaki bu kararlı arayışlarını “zaafmış” ve “teslimiyetmiş” gibi algılayanların tam bir yanılgı içerisinde olduğunu kaydeden Talat, Kıbrıs Türk halkının ezici çoğunluğunun bir çözümün gerekliliği konusunda hemfikir olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Talat, “Bir çözüm için ise, tıpkı Türkiye hükümetinin uluslararası ilişkilerinde yaptığı gibi, hep birlikte elimizi taşın altına koymamız gerekir” dedi.