Uçakta Bin Ladin parmağı

Hava korsanlarının serbest bırakılmasını istediği dini lider Mevlana mesud Ezher'in terörist Usame Bin Ladin'le ilişkili olduğu ortaya çıktı


       Hindistan Havayolları'na ait yolcu uçağını geçen cuma kaçıran hava korsanlarının serbest bırakılmasını istediği Pakistanlı dini lider Mevlana Mesud Ezher'in, İslamcı terörist Usame Bin Ladin'le bağlantılı olduğu ortaya çıktı.
       Jammu Keşmir'in Hindistan'dan ayrılması için mücadele ettikleri bildirilen hava korsanlarının, Hindistan'daki hapishanelerde tutulan birkaç Keşmirli militanla birlikte Ezher'in serbest bırakımasını istemesinin ardından tüm dikkatler, bu kişinin üzerinde yoğunlaştı. Keşmirli ayrılıkçı militanlara yardım için 1992'de Hindistan'a gelen Azhar'ın, Usame Bin Ladin'le sıkı bir ilişkisi olan Mücahidin Hareketi'nin liderlerinden olması ise, uçak kaçırma olayında Bin Ladin'in rolünü gündeme getirdi.
       Gerek korsanlardan birinin kendisini Ezher'in kardeşi olarak tanıtması, gerekse uçağın, Bin Ladin'e verdiği destekle tanınan Taliban yönetiminin karargahı niteliğindeki Kandahar kentine indirilmesi, olayın odak noktasına Usame Bin Ladin'in yerleşmesine neden oldu. Bilindiği gibi Bin Ladin Afganistan'da gizleniyor.
       Mücahidin Hareketi, 1994 yılında Hindistan'ın Jammu - Keşmir eyaletinde tutuklanan Ezher'in serbest bırakılması için birkaç kez adam kaçırma eyleminde bulunmuştu.
       1998 yılında ABD'nin Afganistan'ın güneyindeki Khost bölgesine düzenlediği Cruise füzesi saldırısında ölen 26 kişinin arasında bu örgütün militanlarının da bulunduğu bildiriliyor. Üyelerini, askeri eğitim için Afganistan'a gönderen örgütün üyeleri ise, uçak kaçırma olayının ardından kendilerine yöneltilen suçlamaları sert bir dille yalanlıyor.

Korkulu rüya Hedefdeki adam

       ABD Dışişleri'nin tanımıyla "terorist", kimilerine göre de "Müslüman işadamı" Usame Bin Ladin, 5 milyar dolar servete sahip Suudi Arabistan'ın inşaat devi bir aileye mensup. FBI'ın (Federal Soruşturma Bürosu) en çok arananlar listesinde yer alan 42 yaşındaki Bin Ladin'in yaşamı, Cidde Üniversitesi'nde ekonomi öğrenimi gördüğü sırada Suudi Arabistan Gizli Servis Şefi bin Faysal tarafından Afganistan'a gönderilmesiyle değişti. CIA'in 1980'lerde Afganistan'da Sovyetler Birliği'ne karşı İslamcı "mücahit" eğitmek için kurduğu kamplarda yetişti. Kamplar zamanla Bin Ladin'in denetimine girerken, Sovyetler'in Afganistan'dan çekilmesinin ardından ABD ile ilişkileri bozuldu. 1990'da Saddam Hüseyin Kuveyt'i işgal ettiğinde de Suudi Arabistan'ı karşısına alan Bin Ladin, 1991'de ülkesini terk etti. 1992'de Sudan'a yerleşti ve radikal İslamcı gruplarla yakınlaştı. 1996'da Sudan'ı terk ederek Afganistan'a geçtiğinde ise ABD'ye göre "terörizmin 1 no.lu finansörü" haline gelmişti. "ABD'ye ve onun çıkarı olan her yere" cihat ilan eden Bin Ladin, 1993'te Dünya Ticaret Merkezi'nin bombalanması, 1995 ve 1996'da Suudi Arabistan'daki ABD üslerine saldırı, 1995'te Papa ve Mısır Devlet Başkanı Mübarek'e suikast girişimleri ve 1998'de 224 kişinin öldüğü Afrika'daki ABD büyükelçiliklerinin bombalanmasından sorumlu tutuluyor. Şu anda Taliban'ın elinde bulunan gizli üssünde faaliyetine devam eden Bin Ladin'in her hareketi, başına 5 milyon dolar ödül koyan ABD tarafından izleniyor.

Eylemde üçüncü gün

       Korsanların Afganistan inadı
       Hindistan Havayolları'na ait uçağın kaçırılması üçüncü gününe girerken, Taliban yönetimi, yolcuların serbest bırakılması için BM'nin ve Hindistan'ın çabuk hareket etmesi gerektiğini, aksi halde uçağı başka bir ülkeye gönderecekleri uyarısında bulundu. Hava korsanlarının ise Afganistan'da kalmak istedikleri, ancak uçağın yakıt deposunun tekrar doldurulduğu bildirildi.
       Taliban yönetiminin Dışişleri Bakanı Abdulvekil Muttevekil, uçağa operasyon düzenlenmesi konusunda hiç kimseye izin vermeyeceklerini, Hindistan ve BM'nin olaya müdahale konusunda ellerini çabuk tutmaları gerektiğini söyledi. Taliban yetkililerinin talebi üzerine krizi çözmek üzere Kandahar'a üç kişilik bir heyetle gelen BM Afganistan Koordinatörü Eric de Mul ise, hava korsanları arasında telsiz bağlantısı kurulduğunu kaydetti. Korsanlarla yapılan görüşmelerde korsanların, hedeflerine ulaşana kadar Afganistan'da kalma konusunda ısrar ettikleri belirtildi. Taliban yönetimi ise, krizin çözülmesi konusunda Hindistan'ın yavaş davranması nedeniyle uçağın yakıt deposunu tekrar doldurttu.
       Bu arada, Hindistan yönetimi, Mul'u Kandahar'da uçağı kaçıran silahlı kişilerle görüşmesi konusunda kendilerini ikna ettiklerini ancak Mul'un arabulucuk görevi olmadığını söyledi. Ayrıca Mul'un, uçak kaçırma eylemine son verilmesi için Kandahar'a gitmesinin ardından hava korsanları "iyi niyet jesti" olarak bir yolcuyu serbest bıraktı. Krizin çözülmesi için gerekeni yapacaklarını açıklayan Hindistanlı yetkililer ise, "Ancak bu tutumumuz, korsanların isteklerini yerine getirmek anlamına gelmez" dedi. Hint medyası da, Hint yetkililerin, kriz sırasında çok yavaş hareket edildiğine ve hava korsanlarına gerektiğinden fazla fırsat verildiğine dikkat çekiyor.
       Halen yaklaşık 160 kişiyi rehin tutan ve öldürdükleri bir kişinin cesedini de Taliban'ın karargahı Kandahar'a gelmeden önce kısa bir süre uğradıkları Birleşik Arap Emirlikleri'ne teslim eden korsanların, hastalanan bir yolcunun tedavi görmesine de izin verdiği bildirildi. Kaçırılan uçağın içinde başka cesetlerin olma ihtimali ise hala geçerliliğini koruyor.
       Taliban yönetimi ise, dinamit, el bombası ve otomatik tüfek gibi silahları ellerinde bulunduran korsanlar için havaalanında geniş güvenlik önlemleri aldı. 200'den fazla askerini havaalanının tüm çevresine yerleştiren Taliban, hiç kimseyi olay yerine yaklaştırmıyor.

Eylemin kronolijisi

       24 Aralık
       10.30 - Hindistan Havayolları'na ait A300 tipi uçak, 174 yolcu ve 15 kişilik mürettebatıyla Katmandu'dan Yeni Delhi'ye doğru hareket etti.

       11.20 - Hindistan hava sahasına girmesiyle birlikte, uçağın rotası silahlı beş hava korsanı tarafından Pakistan'ın Lahor kentine çevrildi.

       13.35 - Uçak, yakıt ikmali nedeniyle Hindistan'ın kuzeybatısındaki Amritsar kenti havaalanına zorunlu iniş yaptı.

       14.10 - Korsanlar, yolcuları öldürmeye başladıklarını açıkladı.

       14.20 - Uçak, yakıt ikmali yapılmadan Amritsar'dan havalanarak Lahor üzerinde dolaştı.

       14.41 - Pakistan, Hindistan'ın isteği üzerine uçağın Lahor'a iniş yapmasına izin verdi.

       17.15 - Yakıt ve yiyecek ikmali yapıldıktan sonra uçak Afganistan'ın başkenti Kabil'e yöneltildi. Afganistan uçağa iniş izni vermedi.

       20.05 - Uçak, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) başkenti Dubai'deki El Minhad Askeri Hava Üssü'ne iniş yaptı.

       22.30 - Hindistan, BAE'ye elçi gönderme hazırlıkları yaparken, BAE Savunma Bakanı Bin Raşit el Maktum pilotla iletişim kurma görevini üstlendi.

       25 Aralık

       00.46 - BAE yetkilileriyle pazarlıklardan sonra korsanlar, çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 27 yolcuyu serbest bırakarak, bir cesedi de yetkililere teslim etti.

       00.50 - BAE'den havalanan uçak, bilinmeyen bir yöne doğru hareket etti.

       03.03 - Uçak, Afganistan'ın güneyindeki Taliban'ın önemli merkezlerinden Kandahar kentine indi. Hindistan'ın kurtarma timi gönderme talebini reddeden Taliban militanları uçağa yakıt, yiyecek ve su yardımı yaptı.

       16.25 - Korsanlar tüm rehinelerin salıverilmesine karşılık, 1994'ten bu yana Hindistan'da tutuklu bulunan dini lider Mesud Azhar'ın serbest bırakılmasını talep etti.

       17.20 - Serbest bırakılan 27 rehineyi taşıyan bir uçak Yeni Delhi'ye indi.

       26 Aralık

       05.17 - BM görevlisi Erik de Mul Afgan yetkilerle görüşmek üzere Kandahar'a geldi.

       09.20 - Korsanlar, hastalanan bir yolcunun uçağa geri dönmek koşuluyla tedavi görmesine izin verdi.

       10.05 - Korsanlar, Eric de Mul'a jest olarak bir yolcuyu serbest bıraktı.

       10.30 - Taliban yönetiminin Dışişleri Bakanı Abdülvekil Muttevekil, Hint uçağına askeri bir operasyon düzenlenmesine izin vermeyeceklerini söyledi.

       11.05 - Muttevekil, BM ve Hindistan'ı yolcuların serbest bırakılması sağlamak için harekete çağırdı.