Gündem Dünyanın umuda ihtiyacı var

Dünyanın umuda ihtiyacı var

30.06.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Bu yılki Londra Tasarım Bienali bünyesinde gerçekleştirilecek olan Türkiye sergisinde Autoban’ın hazırladığı ‘Dilek Makinesi’ adlı projesi sunulacak

Dünyanın umuda ihtiyacı var

Londra bu yıl, tarihinde ilk kez 7-27 Eylül tarihleri arasında ‘Utopia by Design’ (Tasarımla Ütopya) teması altında Londra

Dünyanın umuda ihtiyacı var
Tasarım Bienali’ni ağırlayacak. Tasarım dünyası için heyecan verici olan bu etkinliğe, 30’dan fazla ülke temsilcisinin bu tema altında ürettiği tasarımlar katılacak. Bu kapsamda Türkiye de katılımcı ülkeler arasında yer alacak. Bienalde, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) koordinasyonunu üstlendiği Türkiye sergisinde çok disiplinli tasarım stüdyosu Autoban’ın hazırladığı ‘Dilek Makinesi’ adlı projesi izleyicilere sunulacak. Önceki gün The Marmara Hotel Taksim’de bir basın buluşmasıyla tanıtılan proje, dilek ağaçlarından ilham alan bir ‘dilek aracı’.

Projenin küratöryal danışmanlarından Zehra Uçar, “Dünyada milyonlarca insan yer değiştiriyor ve umutla hareket ediyorlar, projede buradan yola çıktık” diyerek mültecilere vurgu yaptı. Autoban ekibinden Seyhan Özdemir ise, “Fark ettik ki tüm dünyanın ihtiyacı olan şey umut. Dilek makinasıyla buna gönderme yapmak, dilekleri kainata göndermek ve bir yanıt beklemek istedik” dedi.

Tanıtıma katkı
Toplantıda konuşma yapan Bülent Eczacıbaşı da Londra Tasarım Bienali ile yapılan işbirliğini şöyle anlattı: “İKSV olarak yurtdışında yürüttüğümüz tüm faaliyetlerde öncelikli amaçlarımızdan biri Türkiye’de üretilen güncel kültürel değerlerin yurtdışındaki tanıtımına katkıda bulunmak oldu. Türkiye’de çalışan sanatçıların uluslararası platformlarda yer almalarını sağlamak ve yurtdışıyla verimli, sağlam bağlantılar kurabilecekleri ortamlar yaratmak istedik. Bunun ülkemizin kültür sanat yaşamı için faydalar sağlayacağına inandık. Londra Tasarım Bienali’ndeki Türkiye sergisinin koordinasyonu da bu yıl, bu yöndeki çalışmalarımız arasına katıldı. Bu işbirliğinin aynı zamanda İstanbul Tasarım Bienali’nin yurtdışında ne kadar önemsendiğini ve saygın bir konum edindiğini gösterdiğine inanıyoruz.”