04.09.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
DHA
Demir o an neler hissettiğini şöyle anlattı:
“O sabah ben görevliydim ve Akyarlar sahiline geldim. Pakistanlı bir kaçak grubunun karşıya geçme çabasını gördük onların dramını fotoğraflarken ve görüntülerken sahildeki cesetleri fark ettik. Yanlarına gittiğimizde de bunların çocuk cesedi olduğunu gördük. Önce şaşırdık ve üzüldük. Arkasından görevimizin gerektirdiğini yapmak zorundaydık.
Üzerinde kırmızı tişörtü, lacivert şortuyla yerde cansız yatıyordu. Onun için yapabileceğim bir şey yoktu. Yapabileceğim tek şey; yerde yatan cansız bedeniyle Aylan’ın duyurabilmekti. 100 metre ilerisinde ağabeyi Galip yerde yatıyordu. Daha sonra onun yanına gittim. Galip’in, Tahara’nın hiçbir şekilde can yeleği, kolluk, onları suyun üzerinde tutabilecek hiçbir şey yoktu. Bu da olayın dramatikliğini ortaya koyuyordu.”
Yıllardır kaçak göçmen geçişiyle ilgili haberler yaptıklarını, son dönemde artan geçişler ve facialar nedeniyle muhabir arkadaşlarıyla sık sık Turgutreis ve Akyarlar sahillerine gittiklerini belirten Demir, “2003’ten beri çok sayıda göçmen olayına şahit oldum, fotoğrafladım. Umarım bugünden sonra bir şeyler değişir” dedi.