300’ü de şifalı
15.03.2022 - 00:05 | Son Güncellenme:
300’e varan çeşidiyle doğanın Ege Bölgesi’ne sunduğu en büyük armağanlarından olan otların sayısız faydasına dikkat çeken Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Eylem Ezgi Fadıloğlu, otların nasıl tüketilmesi gerektiğini anlattı.
Ege’de yetişen otların yüksek oranda C, B1, B2, A vitamini, demir, kalsiyum, bakır gibi mineraller, antioksidanlar içerdiğini ve birçok hastalığa karşı koruyucu etki sağladığını dile getiren Fadıloğlu, “Hardal otu, turp otu, arapsaçı, şevketi bostan, radika (karahindiba), kuşkonmaz, ısırgan, cibez, kuzukulağı, kazayağı, deniz börülcesi, gelincik otu bölgede en çok tüketilen otlar arasında yer alıyor. Otların pişirilmesinde olabildiğince kendine has tatlarını korumaya, doğal haliyle sunmaya özen gösterilmeli. Kesilen yerlerinden vitamin kayıplarının olmaması için otlar mümkün olduğunca doğranmadan bütün olarak yıkanmalıdır” diye konuştu.
Enginar mucizesi
Egelilerin vazgeçilmez gıdası enginarın da tam mevsimi olduğunu belirten Fadıloğlu, “Vücut hücrelerini yenileyerek yaşlanmayı geciktiren, romatizma şikayetlerini azaltan, kolesterolü düşüren, sindirim sistemine katkıda bulunuyor” dedi.
