Aferin size!

* * *Sosyalleşmenin yollarını işaret ediyor size. O yollar içinizdeki yalnızlığı küçülteceğine büyütüyor olsa bile. Aşkı, sevgiyi tanımlıyor ukalaca. "Günü yakalasınız, geri kalmayasınız" diye sizi popüler olana doğru çekiyor.Eğlence için bir parmak şaklatması yetiyor. Her şey ondan soruluyor. Sevimli davranıyor, fazla sorgulatmıyor kendini.Nedenlere, niçinlere fırsat vermiyor.Bünyeniz kaldırmasa da zorluyor, ruhunuz daralsa da itekliyor. Bu boğucu kıskaçta içinizdeki muhalif ses ister istemez homurdanmaya başlıyor. Kendi çapınızda bir ayaklanma kaçınılmaz oluyor.* * *Belki sırf egemen kültür bu kadar ısrar ettiği için sessiz köşeler çekici gelmeye başlıyor. Olmadık şeyler akıl ürünü gibi sunulduğu için köküne kadar itiraz etmek geliyor içinizden. İnadına. Her ayın 18'ini Sevgiler Günü ilan ediyorsunuz mesela kendi kendinize. Kırmızı renge yer olmayan bir gün oluyor o. Hediye alınmayan, ama telefonla hatır sorulan, kısa mesajsız, akşamına mümkün olduğu kadar kalabalık bir araya gelinen bir gün. Konu komşu, eş dost, erkek kadın, çoluk çocuk şeklinde.Kurgulanmış romantizmden çok doğaçlama duygusallığın, varsa tabii, oluyorsa, yaşandığı, sevgi konuşulan, sevgi gösterilen, sevgi görülen saatlerle dolu bir gün. Kimsenin kendini mecburcu hissetmediği.* * *Fazla mı ütopik? Hemen ayaklarımızı yere basalım o zaman. Hakim kültürde malzeme bol.Hakim kültür hiç boş durmuyor ki. Seç seç beğen. Kendine getirici, hatta delirtici bir şey mi arıyoruz? Kolay. Otomobilleri park edecek yer kalmadı artık İzmir'de malumunuz. Oysa otomobiller günümüzün en önemli araçlardır. Kentlerin olmazsa olmazıdır. Hatırlarsınız, yerel idareler zamanında otopark yapacağız diye yığınla harç topladı. O paralarla Belediye çalışanlarının maaşları ödendi. Otopark yapılmadı. Şimdi ne otopark yapacak arsa kaldı, ne de para. O zaman çare üretmek lazım.Kültürpark'ın altına otopark yapacaklarmış şimdi. Hay aklınızla bin yaşayın! Yetmez, üstünü de yapın. Üç beş katlı. Dükkanlı mükkanlı. Kente hergün bilmem kaç bin araba katılıyor. Nereye sığacak ki bunlar? Biraz ağaç gidiversin artık.* * *Biz de bu ülkedeki kontrolsuz sigara içme kültürüne karşı Kültürpark'ı "dumansız bölge" ilan etseler ya diye vızıldayıp duruyorduk, aldık cevabı işte... Ne safmışız! Herkes kendine göre hayal kuruyor tabii. Kordon'un çim alanını otopark yapmayı hayal edenler de vardır mutlaka bu kentte. Gelişmeci, vizyon sahibi, gerçekçi vatandaşlar arasında. Bizler gibi istemezükçülerin anlaması zordur bu ileri görüşlülüğü. Nereden baksanız Kordon bin araba kaldırır. Fena mı? Sonra bir de o meşhur geçemeyen yolu da geçirdiniz mi, işlem tamamdır. Havai fişek gösterileri başlayabilir. Plaketler, ödüller dağıtılabilir. "Otomobil imparatorluğunun incisi İzmir'e hoşgeldiniz" yazarsınız bir de girişe olur biter...Gazi İlkokulunu da unutmayın sakın. Pişirmeye başlayın ufak ufak. Egemenlik sizde nasılsa! ege@milliyet.com.tr Egemen kültür bazen o kadar çok taraftan, o kadar yoğun biçimde üstünüze geliyor ki kıpırdayacak yeriniz kalmıyor. Bir bakıyorsunuz oynamak istemediğiniz oyunların ortasındasınız. Sizi rahatsız eden cinliklerle kuşatılmışsınız. O bildik görünmez el adeta yaşantınızı yönlendirmeye çalışıyor. Önceliklerinizi, değerlerinizi, heveslerinizi, hatta kimliğinizi belirlemeye niyetli.