Ege Artçı şoklar devam ediyor

Artçı şoklar devam ediyor

29.12.2022 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Artçı şoklar devam ediyor

Spor Toto 1. Lig’de olaylı Göztepe derbisinde hükmen mağlup sayılıp, Ulusal Kulüp Lisansı alamaması nedeniyle 3 puan silme cezası alan ve son 2 maçını kaybederek devre arasına oldukça moralsiz giren Altay’ın başı şimdi de kadrosundaki alacaklı oyuncularıyla derde girdi. Siyah beyazlı takımda Eric Björkander, Mohammad Naderi ve Tolga Ünlü’nün alacaklarını tahsil etmek için kulübe ihtarname yolladığı öğrenildi.

Haberin Devamı

Göztepe kapana kısıldı

Artçı şoklar devam ediyor

Manisa FK ve Çaykur Rizespor galibiyetleriyle Play Off yolunda umutlanan Göztepe, ilk yarının son maçında evinde Bodrumspor’a tek golle yenildi ve yeni yıla moralsiz girdi. Sarı kırmızılıları değerlendiren usta kalemlerimiz, “Böylesine büyük gelgitlerle başarıya ulaşmak olası değil. Devre arasına girdik. Bu takımın kalitesi, rakiplerinden farksız. Yeter ki devamlılığı sağlasınlar” dedi.

Bülent Buda: Devamlılık, başarının temel kavramı. Gelgitler, savrulmalar ise tam tersi. Oyunun büyük bölümü atak üstünlüğüyle karşı kale önünde oynanıyor. Beklenen, istenen bitirici birkaç vuruş. Ama ne var ki özellikle Kvasina, ardından Yasin ve diğerleri çerçeveyi bir türlü göremiyorlar. Tijanic, Palmer, Yasin bir hafta öncesinin oyuncuları değil. Bu görünüm salt İsmail’in yokluğuyla açıklanamaz. Ya da tribünlerin sessizliğiyle. Rize’de ligin en zorlu dış saha maçlarının birinde kendi alanında oynar gibi istekli, çarpıcı bir görünüm. Bir hafta sonra tam tersi. Böylesine büyük gelgitlerle başarıya ulaşmak olası değil. Devre arasına girdik. Oturup, konuşup tartışmak gerekir. Bu takımın kalitesi, rakiplerinin çok gerisinde değil.

Haberin Devamı

 Fatih Tanfer: Göztepe teknik sorumlusu Şakir Özkayımoğlu, maç öncesi röportajında kazanmaları halinde Play Off sınırına geleceklerini, ikinci yarıya daha umutlu bakacaklarını söylüyor. Ancak sahadaki oyuncular, maç boyunca aynı düşünce içerisinde değildiler. Bodrumspor’un en etkili oyuncusu Üzeyir, 6. dakikada sağdan topu getirip Erdem’e şahane pas atıyor. Ve Erdem de Bodrumspor’u 1-0 öne geçiriyor. Göztepe, neden başaramadı sorusunun cevabını şöyle sıralayabilirim:

*Savunmadan çıkarken çok top kaybetti. Orta sahada benzer özelliklere sahip üç oyuncuyla oynadı. Yaratıcılıkları ve hücuma katkıları hiç yoktu.

*Rakip defansı zorlayacak adam eksilten oyuncu yoktu.

*İyi kapanan rakibi karşısında kapalı savunmayı açabilecek özellikleri olan Yasin, Palmer, sonradan giren Ali hiç etkili olamadılar.

*Merkezden oynama ısrarı yüzünden zaten kısıtlı olan hücum varyasyonlarını Bodrum defansı rahatlıkla önledi. Kısacası üretkenlik sıkıntısı yaşadı ve çok önemli üç puanı kaybetti.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: İlk serzeniş, bu takım idmanlarda şut çalışmasını ne denli kalitede gerçekleştiriyor? Bunca akına rağmen maçı tek isabetli şutla nasıl tamamlayabiliyor? Rakiplerin sol kulvarını otobana çeviren İsmail’in yokluğunda Yunus Emre, sayısız atak üretti o lokasyonda. Lakin açtığı ortalarda isabet yok. Tijanic, Yalçın ve Palmer’dan genişlik yaratmaları bekleniyordu. Fakat oyun liderliğine kimse soyunmadı. 42’de koskoca 90 dakikanın tek etkili atağında Kvasina’nın kafa şutu gol olsa belki de başka bir hikaye izleyecektik. Göztepe ayakları yere sağlam basan, güçlü bir oluşum. Ama bitiricilikte kronik bir sorun yaşıyorlar. Atınç, top kaybıyla doğacak umutları öldüren isimlerdendi.

Yasin ve Kvasina, ofsayt pozisyonları hariç kalenin yerini bulamadılar. Bodrumspor maçındaki bozgunun sebebi, hiçbir hücumcunun bir golcü etmemesiydi.İsabetsiz ve saçma yerlere giden amaçsız şutlar! 2022 bitiyor ve Göztepe hala kenar ortalarıyla gol aramaktan öte bir plan üretemiyor. Akıllardaki doğruları çimlere yansıtabilseler, kazanmayı sürekli kılarlar. Ama mevzu adalelere yansımaması.

Haberin Devamı

OPERASYON BAŞLADI

Göztepe’de kadroda operasyon başladı. İkinci yarıya daha güçlü bir kadroyla başlamayı hedefleyen sarı kırmızılılar, devre bitmeden ayrılan Emre Çolak ve gözden çıkarılan golcü Hasic’in ardından Marco Mihojevic’le de yolları ayırma kararı aldı. Mihojevic’le karşılıklı olarak anlaşma sağlanacağı bildirildi. 

Altay’ın ateşle imtihanı

Artçı şoklar devam ediyor

Bülent Buda: Alandaki her noktanın kolay, dirençsiz geçildiği bir gün. Beklenmedik bir biçimde iki farkla öne geçmek ev sahibinin konuğuna büyük ikramı. Sindire sindire kabullen, al üç puanı, dön İzmir’e. Ne güzel olurdu değil mi? Ozan kötü bir gününde. Tüm takım da Ozan’ı yüreklendireceğine ona eşlik ediyor. 80 dakika artı eklenenler. Top, pas, baskı, pozisyon bütünüyle oyunu Tuzla oynuyor, yönlendiriyor. Siyah beyazlılarda öne çıkıp ‘Geliyorum’ diyen, tehlikeye karşı takımı toparlayacak lider sorunu sırıtıyor adeta. ‘Ne oluyoruz, neler oluyor?’ diyerek başkaldırıp ateşleyici yok. Öyle dramatik bir manzara ki kenar yönetimi de çökmüş adeta. Maçın bitimine doğru hakemi boykut eylemi oynayıp da karşılığını bulamayanların, cesaretle yarışanların yönelebileceği bir eylem. Salih, Naderi, Eren’i gözler aradı. Ama var olanlar da çok yetersiz bir gündeydiler.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Altay, Tuzla deplasmanında ilk 8 dakikada 2-0 öne geçti. İlk 20 dakikada uyguladığı baskı ve topa hakim olması Altay adına önemli avantajdı. Bilhassa ikinci yarıda takım halinde nedense durgunlaştı. Mücadele gücü azaldı. Altay, oyun anlayışına uymayan bir biçimde alanına sıkıştı. Takım boyu uzadı. Boş alanlar bıraktı. Bilal’e bir türlü tedbir alamadı. Kaleci Ozan ve defans direnmeye çalıştı. Bu da oyunu olumsuz etkiledi. Eksiklerin yanında görev verilen Kutay, Arda da maalesef müthiş bir form düşüklüğü yaşadılar. Ve 2-0 önde olduğu maçı 4-2 kaybederek sevenlerini tam bir hayal kırıklığına uğrattı. Ancak Altay’ın son haftalardaki hükmen mağlubiyeti, üç puanının silinmesi moral ve motivasyonunu iyice düşürdü. Umarım devre arasında toparlanır ve ilk yarıda seyretmekten mutlu olduğumuz Altay’ı tekrar izleriz.

 Mehmet Demirtaş: Geçtiğimiz haftayı bay takım olarak geçen, Tuzlaspor maçından saatler önce gelen puan silme cezasıyla iki hezeyan arasında kalan Altay için kazanmak, tünelin ucundaki ışığı görmek anlamına geliyordu. Özgür’ün nefis sunumu, Ceyhun’un golünün ardından yine Özgür’ün kazandığı penaltı neticesinde Paixao ile tabelayı ikilediklerinde, sevinç duygularına geçiş vizesini ceplerine koymuşlardı. Ancak gevşeyen vidalar hevesleri kursaklarda bıraktı. Orta alanda düşen omuzlar, Tuzla’nın geniş hücum repertuvarına karşı hamle kısıtlılığı ve oyun pratiğinde vasatı geçememe gözlendi. Açmaza düştükleri her anda rakipleri sahayı domine etti. Direncin bulunmadığı laboratuvarda başarıyı beklemek realistik bir yaklaşım olmaz. Böylesine kolay teslim olursanız, futbol aklınızı da sorgulamalısınız. Altay, tuvaline vurduğu fırça darbelerini İstanbul’da renklendiremedi ve cilası eksik kaldı. Şimdi ki merak konusu ise ikinci perdenin takviminde ne yapacakları.

Şeytan’dan kaos sonrası bir puan!

Artçı şoklar devam ediyor

Bülent Buda: Sevgili Gökhan Ünal kenarda maçı izlerken, ‘Keşke oyunda olsaydım’ diyerek aklından geçirmiş midir? Rize kalesi önüne büyük çabalar harcayarak getirilen toplar, bitirici vuruş bekleyen etkili girişimler. Boş dönüyorlar her defasında. Tüm takım kalede Ali Emre’den uçtaki Emircan’a dek büyük istekle yarışıyor. Lakin ustalıklı bitirici bir vuruşla tabelayı dönüştüremiyor. Ali Dere ile Emircan, sol kanadın tozunu atıyor. Hasan Hüseyin daha iyi kullandığı sağ kramponu yerine niye solunu devreye alıp güzelim fırsatları yitiriyor? Ataklara katılıp gole ya da gollere destek verme isteğinin tavan yapmasından dolayı Rıdvan’ın canı çıktı. Gökhan Hoca, genç Gökberk’i sürüyor alana. O da gol kaçırmakla giriş yapıyor. Bu oyunun doğasında atmak ile kaçırmak kol kola. Vazgeçmeyeceksin.

 Fatih Tanfer: Öncelikle Altınordu’nun 99. yaşını kutlarım. Altınordu, Rizespor karşısında eski maçlarına göre daha derli toplu oyun oynadı. Hem savunma hem de hücum kısmında vardılar. Kalede Ali Emre, defansta Erdi çok başarılıydılar. Ali Dere ile Emircan, çok etkiliydiler. Ahmet İlhan bütün gücünü sahaya yansıttı. Takım halinde savunmadan hücuma geçişte çok iyiydiler. Kanatlardan etkili toplar getirdiler. Ancak yine de olmadı. Umarım ki, devre arasında hem gerekli transferler yapılır hem de oyuncular güçlerine inanıp çok daha etkili oyunlar oynarlar.

 Mehmet Demirtaş: Altınordu, üst üste aldığı kötü sonuçlardan ziyade aciz futbolundan sonra ‘Nasıl bu kadar kötü oynuyorlar?’ dedirttikleri bir evreyi geride bıraktı. Ve de takip eden süreçte dik bir yokuş belirdi önlerinde. O yüzden Rizespor önüne çıkarken birincil amacı üç direk arasına isabetli şut atmak, neticede golü bulmaktı. İstatistikler bir süre kenarda dursun, onların sayı ve sayılara gereksinimleri vardı. Kalede Ali Emre, kritik anlarda harika bir performans sergiledi. Orta alanın dinamosu Hasan Hüseyin’ken Emircan, Ali Dere, Rıdvan ve de Ahmet İlhan ile akınlar geliştirdiler. Rakiplerinden daha çok istemeleri, arzu etmeleri ve de gole daha yakın olmaları gelişimlerine güzel bir örnekti. İdeal 11’in sahadakiyle örtüşmesine ek olarak kulübeden gelenler de destek verdiler. Kazanamadılar belki ama varoluşsal niteliklerini anımsamak için değerli bir puandı.

Bir Denizli masalı!

Artçı şoklar devam ediyor

Bülent Buda: Ligin ilk yarısını doyurucu, umut veren bir futbol kalitesiyle tamamladılar kuşkusuz. Bu ligin bitirici vuruş ustası tartışmasız Ömer Şişmanoğlu. Üstelik salt bitirici de değil. Yarışmacı, kazanma isteğini üst düzeye çıkararak tüm takımı ateşleyen bir karakteri var. Konuk Malatya’nın oyunun tüm zamanında tek pozisyonu var. Ve orada da Hüseyin iyiydi. Yeşil siyahlılar, sağlam adımlarla takım olma yolunda etkileyici bir bütünlük sergiliyorlar. Bunda disiplinli, örgütlü Denizli orta alanı ile savunmasının çok büyük payı var. Kötü günlerden sonra bu düzeye ulaşmak büyük başarıdır. Şimdi tüm beklenti bu gelişmeyi korumak, sürdürmek ve geliştirmek. Giray Hoca bu bağlamda deneyimiyle değerli bir teknik adam.

 Fatih Tanfer: ‘Tarih tekerrürden ibarettir’ diye geçen hafta 90+3 köşemizde yazmıştım. Denizlispor, adım adım bu mucizeyi gerçekleştirmek için büyük bir çaba sarf ediyor. Giray Hoca’yı kutlamanın bir görev olduğuna inanıyorum. Futbol psikolojik bir savaştır. Korkan, endişe duyan kaybeder. Önce bu konuyu sonra da takım halinde oyununu halletmişler. Başta Ömer Şişmanoğlu, Mustafa Çeçenoğlu, Gökhan pozitif etkilerini üst düzeye çıkardılar. Artık sabırlı bir şekilde geriden oyun kurup en önemlisi de planını doğru uygulayan bir takım. İkinci yarı Denizli maçlarında büyük keyif alacağıma inanıyorum.

Mehmet Demirtaş: Kader birliği yaptığınız ve maçtan önce puan silme cezası aldığınız bir atmosferde, tıpkı yazgısı sizin gibi olan direkt rakibinize karşı hem sahada hem tabelada üstünlük kuruyorsanız bu harika bir iştir. Hikayenin başrolünde Denizlispor vardı. Beklenenden ve planlanandan çok ötesi bir sonuçla kötü haberleri biraz olsun taça atıp taraftarlarına sevinç nidaları attırdılar. Futbolda en iyi tedavi sahada yapılır. Denizlispor öncelikle defans kurgusunu eline alıp ileri hattı serbest bıraktı. Ardından hakim duygusunu ‘Umut’a çevirip oyunu genişletti. Ve neticesinde bunun karşılığını fazlasıyla aldı. Giray Bulak ile yeni bir sayfa açıp kafalara format atan yeşil siyahlılar, ikinci yarı öncesi harika başarılar yakaladı.

Sahne Bodrumspor’un

Artçı şoklar devam ediyor

Bülent Buda: Artık izlemekten keyif aldığımız, klasik bir Üzeyir ikramı. Ve de Erdem’in gollük dokunuşu. Golle başladılar sanki oyuna. Gürsel Aksel’de tribünler boş olunca daha rahat oynanıyor sanki. Birbirini iyi tanıyan, uyumlu bir takım olmanın keyfini sürüyorlar. Erken öne geçiyorlar, yıkıcı bir geriye yaslanma, telaş gözlenmiyor. Tersine bir rahatlık ile öz güven geziniyor yeşil çimler üzerinde. Böylesine zorlu bir maçta erken gelen golün sevinci ve yalpalamadan kendi oyununu sergilemek, takım olmanın başat göstergesi. Bu skorlardan sonra mırıldanıyorum elbette. Bir kez daha neden olmasın? Bodrum, Süper Lig’de. Düşünebiliyor musunuz? “Hop. Ayakların yere bassın. Kanatsız uçuyorsun” diyenler olabilir elbette. Bakın. Kült teknik adam Arsene Wenger ne demiş? “Bir futbol takımı, güzel bir kadın gibidir. Eğer ona sık sık söylemezsen güzel olduğunu unutur”.

Fatih Tanfer: Bodrumspor, mütevazi kadrosuyla büyük başarılara imza atıyor. Takım halinde disiplinli, canlı ve enerjikler. Önde baskı yapıyorlar. Her oyuncu gücünü sahaya yansıtıyor. Ancak sağ bek Üzeyir, bu takımın en iyisi. Bodrum’un yükselen grafiğinin nedenlerinin başında takım iskeleti olan Onur’un, Ali’nin, Erkan’ın, Süleyman’ın çok formda olmaları geliyor. Savunma prensiplerine büyük uyum sağlıyorlar. Tek kelimeyle takım halinde düşünce, inanç ve hırs anlamında üst düzeydeydiler. Ve hak ettikleri üç puanı aldılar. 5. haftada yazdığım düşüncemi tekrar ediyorum. Bodrumspor’un her türlü sürprizine hazırlıklı olun.

 Mehmet Demirtaş: Üzeyir’in imza asistlerinden birisi ışığında Erdem’in lokum gibi topu alışı ve uzak köşeye vurmak için hareketlenip nefis bitirişi, harika bir organizasyondu. Ne olduğunu anlamayan rakibi sersemleten bir sayıydı. Göztepeli taraftarların baskısına maruz kalmadan çıktıkları deplasmanda bir de erken dakikada öne geçmek, istedikleri güveni enjekte etmek için kusursuz bir atmosferdi onlar için. Bildiğimiz ya da ezberlediğimiz hücum grafiğinin altında kalsalar da kilit vurdukları savunmalarıyla rakiplerini iyi püskürttüler. Maç boyunca neredeyse Sousa’nın yere yatmadığı maçta güçlü ve de dik duran oyun karakterlerine sahiptiler. By pass edilen orta alanlar bir ara çabuk geçilip Rus ruletine döndü oyun. Ancak savunmayı kusursuza yakın yapmaları, İzmir’den istedikleri sonuçla ayrılmalarına vesile oldu. Kolektif hüviyetleriyle ilk 7 için kılçıksız bir sonuçtu.