Ege Bayram Hoca'nın kararları adil mi?

Bayram Hoca'nın kararları adil mi?

05.09.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Teknik Direktör Bayram Bektaş’ın yönetiminde ilk 4 haftada 1 galibiyet alan ve 3 puanla 14. sırada Milli araya girmesini değerlendiren Milliyet Ege’nin usta kalemleri, saha içi kararların doğruluğunu değerlendirdi

Bayram Hocanın kararları adil mi

Bülent Buda: 90 dakikada tek pozisyonu olan Alanya maçı kazandı. Oysa Alanya kendi alanında tedirgin, ürkek, iyi oynamıyor. Kötü Alanya karşısında Göztepe özellikle ilk 45’i bozuk para gibi harcadı. İkinci yarı hareketlendi, oyuna tempo geldi. Ama etkili bir final vuruşuyla günün kahramanı olacak bir futbolcu göremedik. Halil niye o denli sönük, varlığıyla, yokluğu belli değildi. Anladık Deniz golcü değil. Ama bir pozisyonun içinde bile olmak bu denli zor mu? Yasin, bütün duran topların sahibi. Alanya’nın golünde topu kaptıran kim? Jerome, girerken Tayfun mu çıkmalıydı? Takımı ateşleyecek adam Castro, 77. dakikada mı oyuna katılmalıydı. Göztepe’yi iyi tanıyanlar, maçlarını özenle seyredenler için sizce takımda dokunulmazlar ile dokunulabirler farkı var mı? Bayram Bektaş’ın oyun alanı tercihleri adil mi?
Fatih Tanfer: Süper Lig’in en güçsüz takımı olduğuna inandığım Alanyaspor karşısındaki mağlubiyeti asla kabul edilebilecek bir sonuç değildir. Göztepe’nin temposu ilk yarıda düşüktü. oyunun ritmini bulamadı. Borges, stoperlerin arasına çok girdi. Orta alan üretken değildi. En düşündürücüsün de hücum aksiyonlarında çeşitlilik yoktu. (Cerome’yi seyredince Göztepe adına umutlandığımı ve hücumdaki birçok sorunu çözebileceğine inandım.) Alanyaspor merkezi kalabalıklaştırdı, defansını kalabalık tuttu. Bu takdirde ne yapmak lazım. Adam eksiltme özelliği olan Halil, Tayfun, Yasin daha etkili olmalıydılar. İkinci yarı müthiş bir coşku, tempoyla başladı. Ancak iki mutlak gol kaçırdı. Sonrası Cerome 70. dakikada uygun bir pozisyonda gol yapabilirdi, olmadı. Alanyaspor’da Efecan oyuna girdi, defansın dengesini bozdu. İki top taşıdı. Biri gol oldu. Maç boyunca karşılaşmanın sonunda kaçması imkansız gollerde buhar olunca Alanya’dan puansız dönüldü. Benim işim umutsuzluk vermek ve hayal kırılığı yaratmak değil. Tam tersi İzmir takımlarının başarılarıyla mutlu olan insanlarız. Göztepe’nin futbol aklını sahaya yansıtan, direnci ve coşkusuyla taraftarını mutlu eden Göztepe’yi umutla bekliyoruz.
Mehmet Demirtaş: Göztepe’de Bayram Hoca geçen hafta kazanan takım kadrosunu bozmadı. Alanya karşısında rakibinden üstün oynamasına rağmen Yasin’in kaptırdığı topun ardından yenilen gol ve kaçan puan. Deplasmanda yakalanan, hovardaca harcanan öyle önemli pozisyonlar var ki bunları atamazsan sonuç net bir şekilde hüsran olur. 60 dakika yanlış oyuncuyla yanlış oyunu oynayan bir takım olarak Alanya deplasmanında yaşanılan puan kaybından alınacak çok dersler olduğuna inanıyorum. Hem orta sahayı tutamayıp hem de oyunun boyunu uzattığınız zaman ileriye atılan topların geri geleceğini tahmin etmek zor değil. Göztepe doğru oyununu doğru oyuncuyla oynamalı. Yeni transfer Jerome gol bölgesinde sarı kırmızılılara ilaç olacak nitelikte. Evet Göztepe’nin hedefi yeni stadı bitene kadar ligde kalmak ancak geçtiğimiz sezon fırtınalar estiren Göztepe’yi de izlemeye hakkımız olduğunu düşünüyorum. Umut ediyorum ki milli maçlar için verilen aradan sonra arzu edilen Göztepe’yi izleyeceğizdir. Göztepe’nin bunu başaracak gücü var yeter ki saha içi kararları doğru olsun....

Haberin Devamı

Akhisarspor’da 3 puana özlem

Bülent Buda: Birikimi, deneyimi, yaşı gereği son 15-20’de kusursuz bir hamle futbolcusudur Bilal. Geriye düşmeniz, ya da önde olmanız farketmez. O evrede Bilal çok şeyi değiştirir. 3 haftadır demek istediğim bunlardı. Bir takım oyun alanında 11 kişiyse eksik değildir. Nicelik olarak doğrudur ama nitelik olarak değil. Vrasevic, Lopez, Selezynov yokluklarında değerli anımsanan bir üçlü. Konuk Sivasspor, ürettiği pozisyonları gole dönüştürse ilk yarıda maçı koparır, Akhisar’ın geriye dönüş hayallerini söndürürdü. İlk yarının eşitlikle bitmesi Akhisar için bir armağandı. Ancak ikinci yarının ilk atağında gelen gol ise orta alan ile savunma şaşkınlığının göstergesiydi. Neyse ki ikinci gol gelmeden, ilk Onurcan hamlesi ile takımda belirgin bir hareketlenme atak, pozisyon üstünlüğüyle Bilal, Güray, Regaten üçlüsünün itici gücüyle önce eşitlik golü, ardından müthiş bir baskı ile kaçan fırsatlar. Ve de direklerin önlediği dört haftalık süreçten çıkarılacak çok dersler var. Akhisar’ın güçlü ve nitelikli bir kadrosu var. Sıralamadaki konumları ise gerçekleri yansıtmıyor.
Fatih Tanfer: İki farklı devrede, iki farklı oyun. Sivasspor ilk yarıda net 3 gol pozisyonu kaçırdı. Elbette bunlar gol olsa Akhisarspor’un sıkıntı yaşayacağı bir gerçekti. Futbolun da güzelliği burda. Teknik adamlar doğru zamanda, doğru değişiklikleri yaparsa sonuçları da doğru olur. İkinci yarıya adeta 1-0 mağlup başlıyorsun, sonrası mı Avrupa’daki UEFA kupasındaki bir tanesinin teknik görevlisi Akhisarspor’u ikinci yarıdaki oyununu izlediyse gece uykusu kaçmıştır. Genç Onurcan, Güray ve oyuna girdikten sonra büyük usta Bilal ve de daha ilk maçında Regetan takımın tüm oyuncuları oynadığı oyunla Sivasspor’u adeta canından bezdirdi. Direkten dönen iki şut, müthiş bindirmeler, tempolu oynayan bir Akhisarspor, Sivasspor’u adeta alanına hapsetti. Her akın futbolun gerekleri yerine getirilerek oldu. Tekrar ediyorum. Hele son beş dakikada Sivasspor son yıllarda en aciz kaldığı maçı oynadı. Bu sefer de devreye direkler girdi. Akhisarspor’un asla yenilgiyi kabul etmeyen taraftarına keyif veren oyun anlayışı geriye geldi. Akhisarspor’un puanı 2. Oynadığı oyun moral ve heyecan verdi.
Mehmet Demirtaş: Akhisarspor bu sezon 3 kulvarda mücadele edecek, kadroda 2. bir forvet yok. Sivasspor karşısında sahanın en kötüsü maalesef bundan önceki maçların yıldızı olan Manu’ydu. Sahanın en iyisi Güray’dı. Onurcan’dan aldığı pasla mükemmel dripling yaptı, iyi vurdu, kaleciye takıldı. Goldeki asisti ise ders niteliğindeydi. Onur’un üst direk içinden dönen vuruşunda da asisti mükemmeldi. Onca sakat oyuncuya, santrforsuzluğa, transfersizliğe, yönetimin yüksek bilet fiyatlarından dolayı taraftarı küstürmesine rağmen, Akhisarspor’un vermiş olduğu mücadeleyi tebrik ediyorum. Taraftar olayına gelince yönetimin taraftarıyla barış sağlaması şart. Bilet fiyatlarını makul fiyatlara çekerlerse sahadaki takım da yalnız olmadığını arkalarında bir şehir olduğunu bilir. Sırada Ankaragücü deplasmanı var. Telafi zamanı.

Haberin Devamı

Parlayan yıldız Altınordu

Haberin Devamı

Bülent Buda: Karabük travmasından iz kalmamış. Yine adeta ezberlenmiş, rakibi felç eden bir pas oyunu. 20 dakika da çökertilen güçlü bir rakip. Kusursuz oyun alanı paylaşımı, yardımlaşma, estetik yüklü güçlü final dokunuşları. Atakan’ın teknik, beceri içeren vuruşuyla açılan tabela. Gol sonrası Atakan’ın onaylamadığımız dışa vurumu. Daha büyüyemediğinin göstergesi. Yusuf Acer kulübede, yerine süre alan Ali Yaşar, çağdaş futboldan örnekler sergiliyor. Pozisyonların başlangıcı ile bitişi arasındaki süreçte izleyeni, futbolu sevmeye zorlayan görüntüler. Rakibin 10 kişi kalması avantaj değildi. 11 kişiyken tabelayı ikilemişlerdi zaten. Fena halde bilenmiş, maçı izleyenin gönlüne duygularına fiskeler dokunduran hava egemendi hepsinin üzerinde. İyi çalışmanın, takım olmanın haklı gururu. Ne demiş bir spor filozofu? “Yetenek maçı kazandırır. Şampiyonluğu kazandıransa takım oyunu ve zekadır.” Evet bu çocuklar kuşkusuz, doğru yoldalar.
Fatih Tanfer: Altınordu, Denizlispor karşısında kontrolllü oyun yerine baskılı bir oyun anlayışı ile başladı. Kazandıkları topları hızlı ve doğru olarak oynadılar. Orta alanda Ali Can, Muhammet, Atakan ve Anıl Koç etkili bir oyun sergilediler. Santrfor Serdar Deliktaş defansın arkasında çok gezdi. Arkadaşlarına alan açtı. Onlara pozisyon hazırladı. Atılan 4 golün 3’ünü Muhammet, Atakan ve Anıl’ın atması doğru oyunun neticesiydi. Alican oyunu iyi okudu, doğru paslar yaptı. İki bek Murat ve Ali Yaşar hem defansif hem de hücum açısından çok etkiliydiler. Ali Yaşar’ı ayrıca çok beğendim. Altınordu maç boyunca takım halinde disiplinli oynadı ve oyunu domine etti. Oyun 2-0 olduktan sonra Denizlispor’un oyundan önce Burak Çalık’ı daha sonra Mehmek Akyüz’ü oyundan alması stoperler Sinan ve Hasan’ı rahatlattı. Altınordu takım halinde fiziksel olarak maç boyunca güçlüydü. Elbette bunda Denizlispor’un oyundan düşmesinin de rolü vardı. Ancak Altınordu hızlı ve doğru oyunun yanında bir de oyun aklı eklenince çok önemli 3 puanı kazandı.

Haberin Devamı

Devamı gelsin Balıkesirspor

Haberin Devamı

Bülent Buda: Nihayet Elazığ’da ne istediğini ne yaptığını bilen yarışan bir Balıkesir vardı alanda. Uzun aradan sonra Foxi ilk 11’de futbolu özlemiş, istekli, hırslı devinimleri ile ben buradayım diyordu adeta. Yine uzun aradan sonra ikinci 45’de Mehmet Boztepe. O da benzer görüntüyü sergileyerek golünü attı, ikinci golünde önünü açtı. Vukovic, bu kez önündeki savunma ile uyumlu ve de birlikte kusursuza yakındılar. Cumali, her zamanki savaşçı kimliğine yüreğini katarak oynadı. Kenardan oyuna hamleler hem zamanlama, hem de seçimlerde oyun alanı isteklerine denk düştü. Bu güzel, sevindirci görüntülerden sonra Nİzamettin’i farklı bir yere koymak zorunluluk oluyor. Bu futbolcu sergilediği oyunla övgülerin en iyisini hakediyor. Beklenmedik, umulmadık kayıplarla yitirilen 3 haftadan sonra hem de dış sahada hem de yenik duruma düştükten sonra asla vazgeçmeden yarışın içinde kalarak kazanmak. Balıkesirli futbolcuların gerçek kimliklerine dönüşünün de bir belgesiydi adeta..
Fatih Tanfer: Balıkesirspor deplasmanda Elazığ karşısında 1-0 yenik duruma düşmesine rağmen disiplinli ve irade gücü yüksek bir futbol oynadı. Defalarca tekrar ettik. Balıkesirspor’da çok yetenekli ve özellikle oyuncular var. Teknik Direktör olarak başlarında Giray Hoca gibi bir değer var. Haftalık toplantılara geliyoruz Bülent Abim, Spor mÜdürümüz Mehmet kardeşimiz ve ben Balıkesirspor’un başarıya neden ulaşamaığını irdeliyoruz ve üzülüyoruz. Ama bu maçta terlerinin son damlasına kadar mücadele eden, teknik kapisiteleri oyuncuaları Nizammetin başta olmak üzere ve takım halinde oynadıkları oyunla büyük bir geri dönüş yaptılar. Oyunda her şey çok güzeldi 88. dakikada Bülent Cevahir’in sağ ayakla attığı şut ve kaleci Soner’in kurtarışı bana göre maçın içindeki en güzel hareketlerden biriydi. Aslında o şut Balıkesirspor’un gelişen oyun anlayışının bir sinyaliydi. Her geçen gün çok daha yerlere gelecekleri inancım artarak devam ediyor. Bir de galibiyet serisine başlasa...

Denizlispor bu değil!

Bülent Buda: Şu tepkiyi anlamakta zorlanıyorum. Tabela 2 olmuş, takım 10 kişi. Hamle? Takımın en etkili ismi Burak Çalık, dışarı savunmacı Cenk içeri. Maçın bitiminde skor tabelası 4’lenmiş. Bütün oyuncular teker teker kaliteli. Ancak bir bütün, bir takım olma evresine ulaşamıyorlar. Altınordu’nun pas oyunuyla şaşkına döndüler. 90 dakikanın bütününde net gol pozisyonları yok gibi. Altınordu, salt, iyi, temiz futbolu benimsemiş, kolay değil ama onların ritmine uyum sağlanırsa ortaya çok keyifli bir oyun çıkacağın da açık. Ama yeşil siyahlı futbolcular bunun üstesinden gelemedi. Gerçekten böylesine güçlü bir takımın sergilediği cılız futbolu rakibinin karşısında düştüğü yetersizliği teslimiyetçi görüntüleri kabulenmekte zorlanıyorum.
Fatih Tanfer: Denizlispor, Altınordu karşısında ilk 15 dakikada 2-0 mağlup duruma düştü ve 10 kişi kalınca sahada mental yönden zayıf, konsatrasyonu olmayan bir Denizlispor izledik. 2-0 mağlup duruma düşmüşsün, iki etkili hücumcun Burak Çalık ve Mehmet Akyüz’ü oyundan alıyorsun. Takımların oyuncu yapılarını yakınen bildiğimiz için rahatlıkla söyleyebiliriz. Altınordu’nun yürekli ve karakterli iki stoperi Sinan ve Hasan hayatlarının en rahat futbolunu oynadılar. Geriden atakları kurdular, gol aradılar bir ara 12 pas yaptılar. Çünkü Ziya’dan başka onları rahatsız edecek kimse yoktu. Yani bir takım 10 kişi kalınca ve geriye düşünce pes eder mi? İşte Antalyaspor aynı saatlerde maç yapıyor. 10 kişi ve Rizespor’a 1-0 mağlupken uzatmalarda attığı iki golle maçı kazanıyor. Başta teknik ekip olmak üzere hiç kimse maçın içinde olamadı. Denizlispor kolay teslim oldu.

Altay’da iş kazası

Bülent Buda: Erken gollerin ateşleyici bir işlevi olur. Altay’da öyle oldu. Golü yediler, ardından kesintisiz atacakları gollerin peşine düştüler. Kusursuz bir baskı kurdular. Ve de final pasları bitirici vuruşlarıyla iki adet birinci sınıf gol attılar. Çoğu zaman yorumlarda iyilerle kötülerin ayrımına zorlarız kendimizi. Altay’a bireysel değil, bir takım olarak baktığınızda keyif alıyorsunuz. Bütüncül bir savunma, benzer bir biçimde karşı ataklar ile oyunu renklendirmeyi biliyor. Erken bir gol yediler. Üstesinden gelmek için zaman boldu, o zamanı da doğru kullanarak öne geçtiler. Öne geçtikten sonra yedikleri eşitlik golünde ise zaman tükenmeye başlamıştı. Yeniden öne geçme telaşıyla geriye de düşebilirsiniz. Üzülmenin anlamı yok, diyeceğim ama, yitirilen her puan üzer futbolcuyu. Bence hak edilmiş 3 puandı. Bu aşamada yitirilen 2 puana üzülmek dışında bir şey yapamazsınız. Zamanı geriye saramazsınız.
Fatih Tanfer: Altay, oyunun hemen başında yediği golle büyük şok yaşadı. Mağlubiyetin uzun sürmeyeceğinden oynanan oyunu gördükten sonra şüphem yoktu. Attıkları şahane iki gollede öne geçtiler. Altay’ın kadrosuna ve oyun anlayışına baktığımızda doğru planlama, ve doğru transferlerle hedefi doğrultusunda iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Adanaspor maçında gördük ki arzulu ve enerjik oyun anlayışları var. Elbette öne çıkan oyuncuları olmasına rağmen tüm oyuncular yüksek kapasitede, yorulmadan total bir futbol oynuyorlar. İyi ve doğru oyunun yanında futbolda şansın rolü olduğunu Adanaspor maçında gördük. Bu maçta iki puan kaybedilmemeliydi. Ancak futbolun içinde böyle iş kazaları vardır, umarım son olur. Milli maç arası sonrası 12 puanlı Bolu’ya gidilecek. Hiç puan kaybetmeyen Bolu ve liderin 5 puan arkasındaki Altay. Maçın önemini anlatmaya gerek yok.
Mehmet Demirtaş: Adanaspor karşılaşmasında erken yenilen gol Altay’ın dengesini bozdu. Kendi sahasına kapanan Adanaspor karşısında Altay her yolu denese de ilk yarı istediğini alamadı. İkinci yarı siyah beyazlılar silkelendi kendine geldi hızlı ataklarla 3 dakika içerisinde bulduğu 2 golle rahatladı. Savunma hatasından kaynaklanan golle Büyük Altay 3 puan alacağı karşılaşmadan maalesef 1 puanla yetinmek zorunda kaldı. Lig uzun maraton bir o kadar da zorlu bir lig. Aganoviç takıma adapte olamamış gibi duruyor ama mücadele etmediğini söylemek haksızlık olur. Marco ve Pedro kaliteli ve ikisi de muhteşem. Altay takım olarak kötü değil, bireysel hatalar minimuma indirgenirse tadından yenmez. Altay’da hedef orta sıralar olarak belirlendi. Takım komple tepeden tırnağa değişti. 2 haftadır harika futbol oynuyorlar. Milli maç arasını en iyi şekilde değerlendireceklerdir.

Yazarlar