Ege Bir insanı sevmekle başlayacak her şey

Bir insanı sevmekle başlayacak her şey

08.02.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Bir insanı sevmekle başlayacak her şey

* * *Kısacık bir öykü ya da upuzun bir öykü. Ama her insanın bir öyküsü var. Her insan öyküsüyle var... İnsan kimi zaman hiç tanımadığı öykülerin içinde de bulabiliyor kendini. Ya da başka bir öykünün kahramanı da olabiliyor. Bir bakıyoruz başkasının öyküsü, bizim de oluvermiş. Ya da kendi hikayelerimiz içinde, başkalarını da bulabiliyoruz. Öyküsünü sevmemiz, bir insanı sevme nedenimiz olabiliyor. Öyküler bu kadar önemliyken hayatın içinde, tam da 14 Şubat'ta kutlanıyor Dünya Öykü Günü... Yani tüm dünyada Sevgililer Günü diye bilinen bir tarihte. İşte o zaman da yine Sait Faik Abasıyanık'ın sözü geliyor akla: "Dünyayı güzellikler kurtaracak bir insanı sevmekle başlayacak her şey." * * *Öykü Günleri'nin bu yıl 7'incisi gerçekleştirilecek. İzmir Öykü Günleri'nin açılışı da 14 Şubat 12.00'de "Öykülerden Uyarlanan Filmlerin Afişlerinden Sergi"si ile gerçekleştirilecek. 16 Şubat'ta sona erecek etkinlikler kapsamında her gün "Ustalara Saygı" kuşağında her gün bir usta öykücü; Sait Faik, Necati Cumalı ve Aziz Nesin anılacak. 53 öykü ustası etkinliklere konuk olacak. Bu yılın ana başlığı "Öyküden Sinemaya", onur konuğu ise Füruzan... Açılışta Füruzan'ın öyküsünden uyarlanan "Benim Sinemalarım" filminin gösterimi de yapılacak... Programda dikkat çeken bölümlerden biri de Edgar Allan Poe Öyküleri film gösterimi... Bu bölümde Roger Vadim'in 1968 yapımı Edgar Allan Poe'nun öykülerini konu alan filminin gösterimi gerçekleştrilecek. Geçtiğimiz yıl örnek bir çalışma yaparak yazdıkları 36 öyküyü bir kitapta toplayan Konak Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu 4C sınıfının 36 öğrencisi ve öğretmenleri de "36 Öykücük, 36 Yazarcık" adlı bir sunum yapacak. 14 Şubat'ta Öykü Günleri'ni unutmayın.Unutmayın! Bir insanı sevmekle başlayacak her şey... bsen@milliyet.com.tr "Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. Hırs hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kâğıt kalem aldım, oturdum. Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım" diye anlatır Sait Faik Abasıyanık yazı yazma güdüsünün nasıl karşı konulamaz olduğunu... Türk edebiyatında kısa hikayeciliğin öncülerinden Abasıyanık, yazdığı hikayelerle adeta "yazmak için büyük olaylara gerek yoktur" tezini defalarca tescillemiştir. Öykü denince ilk akla gelen yazarlardandır Sait Faik...