Ege Cavcav'ın çağdaş versiyonu

Cavcav'ın çağdaş versiyonu

12.05.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Cavcavın çağdaş versiyonu

Bu yıl erik vurgun yemiş Turgutlu'da. Ürünün yarısını soğuk almış. Yine de gülen yüzleri, gören gözleri, selam veren, hatır soran dilleri var. Soluk alan, devinimli bir kentin "Artık kasaba değil" caddelerinde gezinirken, kozasını terkeden kelebekler kadar özgür, özgüvenli, içten insanlarla doyasıya yarenlik ediyoruz. Hiç bilmezdim "Papaz eriğinin" Turgutlu'da yetişeninin böylesine tadına doyulmaz olduğunu pazar akşamına dek. Bir tane attım ağzımın içine, dolu bir kaseyi ne süreçte tükettiğimin farkına varamadım. Oysa, pazar yerlerinde büyüyen kuşağın son kalıntılarındanım. Demek ki, öğrenilecek çok şey var yaşadıkça. Kemal Ağa Mandırası'nda bir tutam lor peynirinin damak tadına vardık. Köfteci Yusuf'un yarattığı harikalarla mide kaslarımızı sınadık. Yörük Mehmet'in Zaferspor dükkanında kara kahvenin hatırlı yıllarını özgendi - Arnavut kahvesinde bir yandan çayın doruktaki tadını yudumlarken, öte yandan Turgutluspor başarısına bir tutam bile olsa katkı vermiş güzel insanlarla söyleşerek, Genel Kaptan sevgili Ahmet Bahçeci'ye başarının reçetesini sorduk. Verdiği tek somut yanıt, bir olasılıkla kendi yaşam felsefesini belgeliyordu sanki: Güler yüz... Ve de gerçekten Ahmet Bahçeci öyle güzel gülümsüyordu ki... Turgutlu'nun kırmızı çamuru ile onun somuta dönüşmüş değerli tuğlası, kiremiti, seramiği ünlüdür. Bir de paça çorbası, piliç ızgarası ile köftesi İlhan'ın dediğine göre uğrayamadığımız Giritli Meyhanesi. Kara kahvenin hatırı Yani Turgutlu'da alınacak mal, gidilecek mekan bol. Ya insanları, hepsi birbirinden güzel. Ama biri çok konuşuluyor şimdilerde, sevgiyle. M.Serhat Orhan, Turgutlu'nun dinamik, atılımcı çehresi gibi. Genç yaşına karşın, sporu, futbolu bu denli akıllı, olgun, ayrıntılı seslendirebilen, donanımlı bir yerel yöneticiye ya da bir siyasiye pazar gününe dek tanık olmadım doğrusu. Serhat Orhan, "Stat, tesisler, alt yapı işini 5 yılda tamamlarız" diyor. "O beş yılda da futbol takımı gideceği yere gider" derken, anlayan için "Asla gerilemez" demeye getiriyor. Sanki, futbol sahnesinde İlhan Cavcav'ın daha çağdaş bir versiyonu gösterime giriyor gibi. Öyle ip uçları var ki, futbola, yaşama dair seslenişinde. Kasaba azımsanmışlığından, kentleşme "Hatta üniversiteleşme" farklılığına yürüyüşün, devrimci üslubunu simgeliyor. Kitleleri ardına takan, demokrat, verici, paylaşımdan yana insanları hep sevdim. Severken de, dinsel, etnik, siyasal, yanına ya da rengine bakmam. İnsan yanına bakarım. Sezgilerim bana bir biçimde zincirleri kıran, Turgutlu'da bir başkaldırı, daha fazlası, bir metafor yaşandığını söylüyor. Yanılmak istemiyorum. Egeli tembelliğini iyi bilirim. Hele, sık vazgeçişleri... egespor@milliyet.com.tr Öyle ip uçları varki