Ege Denizlispor'un Süper Lig aşkı!

Denizlispor'un Süper Lig aşkı!

10.01.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

Sezon başında şampiyonluk parolasıyla çıktığı yolda ilk yarıyı 2. sırada tamamlayan Denizlispor 2009-2010’da düştüğü Süper Lig için önemli adımlar atıyor. Ligde fırtınalar estiren yeşil siyahlıları değerlendiren yazarlarımız, “Horoz, bir üst lige doğru emin adımlarla yürüyor” dedi

Denizlisporun Süper Lig aşkı

Süper Lig’e 2009-2010’da veda ettikten sonra mücadelesini 1. Lig’de 9 yıldır aralıksız sürdüren Denizlispor, bu sezonun ilk devresinde 17 maçta 11 galibiyet, 3 beraberlik ve 3 yenilgi ile kapattı. 36 puanla 2. sırada tamamladığı ilk devrede son 9 haftayı da kayıpsız geçerek özlenen eski günleri anımsatan Denizlispor’u Milliyet Ege Spor’un yazarları değerlendirdi.

Haberin Devamı

1. Denizlispor’un ilk yarıdaki performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bülent Buda: Yönetimin Osman Özköylü’ye teşekkür borcu var. Özköylü, kendi gitti ama yönetimi de kendine getirdi. Hak ettikleri düzenli ödenen takım başarılı olur. Yücel İldiz doğru bir seçimdi. Takımın bütünü kaliteliydi. İldiz o kaliteyi açıya çıkardı ve takım adeta uçuşa geçti. Harika bir süreç. Takım oyununda, bireysel rol kapmada göze hoş gelen etkileyici bir futbol. Savunma ve atak düzenlemelerine üst düzey bir uyum, yardımlaşma, akışkanlık. Savunmadan sağlı, sollu atağa katılımlar. Sonuca, gole ulaşan etkili bindirmeler. Ligin en kaliteli savunma arkası koşuları, dikine hızlı çıkışlar, kusursuz, gollük pas trafiği. Ve de yine kusursuz final dokunuşları. Sonuç olarak izlemekten keyif aldığımız, futbolu seyircisine sevdiren oyuncu topluluğu.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Denizlispor’un ilk yarıda ikincilik koltuğuna yerleşmesi sürpriz gelebilir. Ancak biz 90+3 ekibi olarak doğru işler yapan yönetimi ve yetenekli oyuncularıyla bunları başarabileceğine inanıyorduk. Bülent Abim söylediği ifadede ironi yaptı gibi gelebilir. Ama aslında başarıya giden yolda doğru bir tespit yaptı. (İzmir’de Altınordu’ya 4-0 mağlup oldukları maçı hatırlıyorum. Takım nereden nereye geldi.) Ancak Denizlispor’un asıl çıkışı Ümraniyespor karşısında ağır yenilgi sonrası Yücel Hoca’nın gelişiyle bir çok şey olumlu yönde değişti. Öncelikle takımın problemlerini tespit etti ve çözüm yollarını aradı. İlk iş olarak defans sorununu çözdü. Takım pas oyununu iyi uygulayıp akışkan bir hücum takımı oldu. Oyun anlayışında en önemli özellik, hızlı hücumcuları Mehmet Akyüz, Burak, Ziya’nın özelliklerini bilerek defans arkasına atılan toplar idi. Bir de iki usta Aissati ve Recep Niyaz’la hücum futboluna önemli katkıda bulundular. Denizlispor kesinlikle bulunduğu lige renk kattı. Takımla beraber taraftarının coşkusu da harikaydı. İzlenmekten keyif alınan bir takım haline dönüştü. Artık Denizli’de herkes haklı bir umut ve bir coşku içerisindeler. Umarım lig sonunda bu bir şölen havasına dönüşür.

Haberin Devamı

2. İlk yarıda başarı ve mücadeleleri ile öne çıkan oyuncular kimler?

Bülent Buda: İlk yarının öne çıkanlarını belirlerken haksızlık yaparım kaygısı yaşadım. Stachowiak’tan, Burak’a kadar hepsi iyiydi. Bu bağlamda Mehmet Akyüz kusursuz bir kaptan, ateşleyici ve bitiriciydi. Aissati’nin birinci sınıf pas akışına kattığı boyut ile devamlılığı göz kamaştırıcıydı. Stachowiak üç direk arasında güven anıtı gibiydi. Sağ bek de önce Alperen, sonra Furkan. Sol bekde Keremcan’ın hem savunma eylemleri ile ataklara verdikleri katkı kusursuzdu. Savunma göbeğinde Tahacan ile Abdülkerim iyi bir uyum ve devamlılık yakaladılar. Kimon, Deniz, Burak Altıparmak orta alanın askeri gibiydiler. Ziya ile Burak harika hücumcular. Ve nihayet Recep Niyaz kendine özgü tekniği, pozisyon sezgileri izleyene yaşattığı görsel ziyafet ile çok güzel bir dönem yakaladı. Sonuç olarak, hepsi iyiydi, hepsi göze batan oyunculardı.

Fatih Tanfer: Bülent Abim’in verdiği cevabın her satırın altına imzamı atıyorum. Tek tek bir daha oyuncuları tekrar etmenin bir anlamı yok. Çünkü hepsi birlikte Yücel Hoca’nın gelişiyle takım oyununa adapte oldu. Seyredenlere de büyük keyif veren futbol ziyafeti çektiler. Haklı olarak da neticeleri aldılar. Kaleci Stachowiak’tan Mehmet Akyüz’e kadar hepsi alkışı hak ettiler. Futbolda amaç az yorulup topa daha fazla sahip olmak ve etkili ofansif güçlerini artırmak olmalıydı. Yetenekli oyuncularıyla da bunun başardılar. Burada alkışlanacak her futbolcunun gösterdiği emek ve en önemlisi yürek Denizlispor’u buralara taşıdı. Hepsini tek tek kutluyorum.

Haberin Devamı

3. Takviye yapılması gereken mevkiler nereleri ve hedef ne olmalıdır?

Bülent Buda: Son gelen haberlere göre Balıkesirspor’da açığa çıkan Oğuz Yılmaz’la söz kesilmiş. Ek olarak Ankaragücü’nden hücumcu Kehinde ve Sedat Şahintürk’le görüşülüyor. Bu üç oyuncu da doğru seçim. Kadroda seçenekler çoğaldıkça rekabet boyutlanacak. Şampiyonluğa oynuyorlar. Bu gelişimi yüksek sesle dillendirmeliyiz. İkinci yarıda Tisdell’den daha fazla verim alınmalı. Denizlispor, yönetimiyle ve kent halkıyla müthiş bir çıkış yakaladı. Bu etkileyici gelişmeler takımı coşturuyor, hızlandırıyor. Bu süreçte Denizli’de tam ve kusursuz bütünleşme var. Bu güzellikler de takımı, kenti Süper Lig’e taşıyacak. Hiç kuşkum yok.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Denizlispor, ikinci yarıdaki müthiş mücadele içinde geçeceğine inandığım 17 maçlık maratona hazır olmak adına şu ana kadar yapmış olduğu transfeleri çok doğru ve yerinde buluyorum. İşte Oğuz Yılmaz, defansın merkezinde hava toplarında etkili, doğru pozisyon alıp rakip kalede de duran toplarda goller bulan etkili bir oyuncudur. Umarım yanılmam. Performansı görüldükçe Denizlispor’un ne kadar doğru bir oyuncu transfer ettiği anlaşılacaktır. Ankaragücü’nden alınan pivot santfor Kehinde’ye gelince bu da oyun anlayışı açısından çok mantıklı bir karar olduğuna inanıyorum. Denizli’ye gelip kapanan rakipleri açmak adına bir pivot santrfor eksikliği vardı. Güçlü, mücadeleci ve oyuna konsantre olan Kehinde’nin ne kadar etkili olduğunu hepimiz biliyoruz. Yapılan transferlerin doğru olduğuna da inanıyorum. Ayrıca bilinmesinde yarar var. Denizlispor ikinci yarının ilk maçında adeta şampiyonluk maçı oynayacak. Deplasmanda Gazişehir ile oynuyor. Zor gibi görülen maçları çok kolay geçip hayal ettiği Süper Lig hiç de uzak değil.

Yazarlar