Domuz gribi aşısında kafalar iyice karıştı

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, vatandaşı teşvik için kameralar önünde domuz gribi aşısı oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise, “Bakanımla farklı düşünüyorum. Kimseyi aşıya zorlayamayız. ‘Muhakkak yaptırmanız gerekir’ diye kampanya yürütmek yanlış. Ben olmayacağım” dedi. Bu açıklamayla milletin kafası iyice karıştı. Milliyet olarak, Ege’nin ve İzmir’in siyaset, iş, sivil toplum, kültür-sanat ve spor dünyasının tanınmış isimlerine aşı yaptırıp yaptırmayacaklarını sorduk. ‘Yaptırmam’ diyenler ağırlıkta olsa da ‘kararsız’ olanlar da var. İşte görüşler:

‘Yaptırırım’ diyenler
Tuğrul Yemişçi (AKP İzmir Milletvekili): Doktoruma danıştım. Sağlık problemim nedeniyle risk grubunda olduğum için yaptırmam gerektiğini söyledi. Yaptıracağım.
Ömür Kabak (AKP İzmir İl Başkanı): Allah’a şükür bir hastalığım yok. Ancak doktorum benimle ilgili herhangi bir nedenden dolayı “Yaptırma” demezse bu aşıyı olmayı düşünüyorum.
Rıfat Mutlu (DSP İzmir İl Başkanı): Yaptırırım. Bir hekim olarak aşının gerekliliğine inanıyorum.
Cevat Durak (Karşıyaka Belediye Başkanı): Grip aşısı olmuştum.
Domuz gribi aşısıyla ilgili panel yaptık. Korkulduğu gibi olduğunu düşünmüyorum. İhtiyaç olursa olurum.
Özlem Çerçioğlu (Aydın Belediye Başkanı): Aşı konusunda henüz gelen olmadı. Olursa, halka yapılacak aşı neyse ben de yaptırabilirim.
Ülgür Gökhan (Çanakkale Belediye Başkanı): Mevsimlik aşımı yaptırdım. Şimdilik domuz gribiyle ilgili bir düşüncem yok. Eğer doktorum risk grubunda olduğumu söylerse yaptırırım.
Necip Kalkan (İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı): Yaptıracağım.
Sıtkı Şükürer (Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı): Her yıl grip aşısı yaptırırım. Bu sene de domuz gribine karşı aşı yaptıracağım.
Ragıp Üye (İzmir İl Milli Eğitim Müdürü): Bize sıra geldiğinde elbet yaptıracağız. Uygulama yeni başladı. Sağlık Müdürü yaptırır da ben yaptırmaz mıyım?
Prof. Mehmet Füzün (Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü): Vücuda zerk ettiğiniz her şeyin bir yan etkisi vardır. Bilim insanlarıyla görüştüm. Diğer aşılardan çok farklı yen etkileri olmadığını öğrendim. Aşılanacağım.
Prof. Dr. Candeğer Yılmaz (Ege Üniversitesi Rektörü): Bir sağlık çalışanı olarak risk grubunda olduğum için gerekli görüyorum.
Özdemir Sökmen (İzmir Barosu Başkanı): Bence domuz gribi önemsenmelidir. Şakaya bırakılacak gibi değil. Aşıyı bulursam ben de yaptırırım. Barodaki bin 500 personelimize ve üyemize grip aşısı yaptırdığımız gibi domuz gribi aşısı da yaptırırız.
Kenan Gökkaya (İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Müdürü): Önce risk gruplarının ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor diye açıklandı.
Onlar tamamlandıktan sonra yaptırmayı düşünüyorum.

‘Yaptırmam’ diyenler
Işılay Saygın (Eski Bakan): Hayatımda okul dönemi dışında hiç aşı yaptırmadım. Şimdi de yaptırmayacağım. Ama zaten kendini çok iyi koruyan bir insanım.
Mehmet Ali Susam (CHP İzmir Milletvekili): Şu an düşünmüyorum. Herhangi bir rahatsızlık da duymuyorum. Gerek olursa doktorumla konuşup ona göre hareket ederim.
Ahmet Ersin (CHP İzmir Milletvekili): Olmayı düşünüyordum, ama Başbakan’ın açıklamasından sonra düşünmüyorum. Mutlaka bildiği bir şey var ki, “Olmayacağım” diyor.
Şenol Bal (MHP İzmir Milletvekili): Yaptırmayacağım. Aşının denemeleri yetersiz. Biraz daha zaman ihtiyaç var. Daha sonraki çalışmalara göre yeniden değerlendirme yapabilirim.
Rıfat Nalbantoğlu (CHP İl Başkanı): Olmayacağım. Ortada bir karmaşa var. Sağlık Bakanı’yla Başbabakan bu işin doğruluğuna karar versin ondan sonra değerlendirelim.
Fatih Dalan (DP İzmir İl Başkanı): Olmayacağım. Çocuklarıma da yaptırmayacağım. Temizliğin sabunla sağlanabileceğine inanan bir insanım.
Daha bol sabun kullanırsak önlem almış oluruz.
Hasan Karabağ (Bayraklı Belediye Başkanı): Tartışmalı bir aşı olduğu için yaptırmayı düşünmüyorum.
Ercan Tatı (Buca Belediye Başkanı): Aşıya inanmıyorum ve güvenmiyorum. Her sene zaten bir virüs çıkıyor. Belediye olarak gerekli tedbirleri aldık. Bunun karşılığında da aşı olmayı düşünmüyorum.
Sıtkı Kürüm (Karabağlar Belediye Başkanı): Aşı olmayacağım. Dezenfektan kullanıyorum. Şimdilik beklemedeyim, gerek görmüyorum.
Abdül Batur (Narlıdere Belediye Başkanı): Şu an herhangi bir tehlike ortamı bulunmadığı için aşı olmayı düşünmüyorum. Ayrıca aşıya, yeterli güven ortamı oluşmadığı ve devlet büyüklerinin verdiği demeçlerden dolayı soğuk bakıyorum.
Ensari Bulut: (Çiğli Belediye Başkanı): Tedavi gördüğüm için yaptıramayacağım.
Mehmet Ali Çalkaya (Balçova Belediye Başkanı): Şu anda aşı olmayı düşünmüyorum. Ancak belediye olarak domuz gribi hakkında halkı bilgilendiriyoruz.
Mustafa İnce (Güzelbahçe Belediye Başkanı): Başbabakan aşı olmuyorsa ben niye olayım? Aşıyı ithal eden onlar, kullanmayan onlar. Bu işte bir tutarsızlık var. Bize garanti vermeleri lazım.
Cengiz Ergün (Manisa Belediye Başkanı): Yaptırmayı düşünmüyorum. Çünkü aşı konusunda kamuoyunda yaratılan ikilem kafa karıştırıyor.
Ali Erdoğan (Uşak Belediye Başkanı): Grip aşısı yaptırmak istemiyorum. O yüzden de aşı
yaptırmayı düşünmüyorum.
Ender Yorgancılar (Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı): Hayır olmayacağım. Şu an için gerek görmüyorum.
Işınsu Kestelli (İzmir Ticaret Borsası Başkan): Alerjim nedeniyle yaptırmayacağım.
Berkay Eskinazi (Ege Bölgesi Sanayli Odası Yönetim Kurulu Üyesi-Eczacı): Hiçbir yıl grip aşısı yaptırmam, bu sene de yaptırmayacağım.
Opr. Dr. Suat Kaptaner (İzmir Tabip Odası Başkanı): Yumurta alerjim var. O yüzden kesinlikle aşı olamıyorum.
Tuncay Sayılkan (İzmir Eczacı Odası Başkanı): Aşı olmayı düşünmüyorum. Çünkü hala güvenlik testlerinin yapılıp yapılmamasıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Ayrıca insanlar üzerinde kullanılıp kullanılmaması konusunda gerekli araştırmaların tamamlanmadığını düşünüyorum.
Cemal Elmasoğlu (Ege Genç İşadamları Derneği Başkanı): Alerjik durumum olduğu için yaptırmayacağım.
Aytül Büyüksaraç (İzmir Devlet Opera ve Balesi Müdürü): Aşı olmayacağım. Henüz yeteri kadar araştırıldığını düşünmüyorum. Spekülasyonlar rahatsız ediyor, aşıya da güvenmiyorum.
Hülya Savaş Doğan (İzmir Devlet Tiyatrosu Müdürü): Yaptırmayacağım. Doktor arkadaşlarımla konuştum. Abartıldığını, diğer griplerden farklı olmadığını söylediler. Ayrıca Başbakan da olmayacağını söyledi.
Bengü (Pop sanatçısı): Başbakanımız ve Sağlık Bakanı fikir ayrılığına düştü. Bu durum herkes
gibi bende de kafa karışıklığına neden oldu. Şimdilik düşünmüyorum.
Mustafa Apak (İzmirspor Başkanı): Ben aşı olmayı düşünmüyorum. Futbol takımımız risk
grubu içinde ancak yaş grubu olarak değil.
Bakanlık dağıtacak mı? Ona göre sağlık ekibimizle değerlendireceğiz.
Ali İpek (Denizlispor Başkanı): Yaptırmayı düşünmüyorum. Sağlık Bakanlığı’nın dağıtacağı
aşı durumuna göre gerekli görülür ve
sağlık kurulumuz onaylarsa takım için değerlendireceğiz.
Manisaspor Başkanı Kenan Yaralı: Kendim için de takım için de aşı yaptırmayı düşünmüyorum.

Kararsızlar
Aziz Kocaoğlu (İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı): Ortada ciddi bir bilgi kirliliği var. Henüz kararımı vermiş değilim.
Nükhet Hotar (AKP İzmir Milletvekili): Karar vermedim henüz.
Musavat Dervişoğlu (MHP İzmir İl Başkanı): Uzman kişiler kadar bilgili olmadığım için aşı tartışmalarının içine girmek istemiyorum.
Hakan Tartan (Konak Belediye Başkanı): Risk grubunda olan çocukların ve güçlenmesi gereken yaşlıların mutlaka aşı olması gerekiyor. Ben şu an gelişmeleri izliyorum. Ama karşı da değilim.
Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır (Bornova Belediye Başkanı): Olup olmama konusunda kararımı vermedim. Sağlık uzmanlarıyla görüşüp
karar vereceğim. Vücut direncimi de yüksek
tutmaya çalışıyorum.
Halil İbrahim Şenol (Gaziemir Belediye Başkanı): Şu an bilemiyorum. Olunması gerekiyorsa oluruz.
İsmail Ok (Balıkesir Belediye Başkanı): Kafam çok karışık. Herkes ayrı birşey söylüyor. Hangisinin
daha yararlı olup olmadığını bilmiyorum.
Nihat Zeybekci (Denizli Belediyesi): Bu konuda görüş bildirmek istemiyorum.
Ekrem Demirtaş (İzmir Ticaret Odası Başkanı): Henüz karar vermedim.
Zekeriya Mutlu (İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı): Bu konuda henüz karar vermiş değilim. Gelişmeleri yakından takip ediyorum.
Akif Ersezgin (Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı): O kadar çok sorunumuz var ki, şahıs olarak bile düşünmedim. Takım olarak sağlık kurulumuzun kararına göre hareket ediyoruz.
Serdar Samur (Göztepe Spor Kulübü Başkanvekili): Sağlık kurulumuz risk grubunun içinde olduğumuzu ve aşının yapılması doğrultusunda görüş bildirdi.
Erdal Gündoğan (Bucaspor Başkanı): Şahıs olarak da, takım için vereceğimiz karar için de gelişmeleri bekliyorum.

Korkusu yetti, hijyen ürünleri satışı patladı
Siparişlere yetişmeye çalışan İzmirli firmalar, merdivenaltı üretime de dikkat çekiyor. Antibakteriyel jellerde yüzde 60-70 alkol olması gerektiği belirtiliyor. “Diğerleri bir işe yaramaz, markalı ürünler tercih edilsin, içeriğine bakılsın” deniliyor.

Tüm dünyayı korkutan domuz gribi, hijyen sektöründe satış patlaması yaşattı. Uzmanların, ölümlere yol açan bu hastalıktan korunmak için öncelikle temizliğe dikkat edilmesi gerektiği uyarısı üzerine antibakteriyel jellere, sıvı sabunlara ve virüsü yok ettiği belirtilen çamaşır suyuna talep arttı. Maske, ıslak mendil, eldiven gibi ürünler de yok satmaya başladı. Birçok firma, talebe yanıt verebilmek için üretimlerini artırdı. Sıvı sabun pazarının 100 milyon dolar, antibakteriyel jel pazarının da 1 milyon dolar gibi tarihi rakamlara yükseleceğinin hesaplandığı bugünlerde, sektörün İzmirli kuruluşları ne dedi? İşte görüşler...

Yeni makine siparişi verildi
Torbalı’da üretim yapan Klorak A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Rengin Alpay, çamaşır suyunda geçen ay, eylüle göre perakende ve endüstriyel satışların ortalama yüzde 45 arttığını, yeni makine siparişi verdiklerini açıkladı. Alpay, QAC bazlı dezenfektan, anti-bakteriyel köpük ve sabun gibi özel ürünlerde de artışın yüzde 20’lerde gerçekleştiği bilgisini verdi, şöyle dedi: “Hijyenin önemi maalesef dünya çapında virütik bir salgın korkusundan dolayı gündem listesinin en üst sırasına yerleşti. Biz, halkımızı bu konuda her zaman uyarmaya özen gösteriyoruz. Artan ilgiyle birlikte şu dönemde ‘merdiven altı’ olarak tabir edilen kalitesiz üretime, markasız ve işlevi bulunmayan ürünlere dikkat edilmeli.”

Jele talep yüzde 250 arttı
Kemalpaşa’daki Viking Temizlik ve Kozmetik A.Ş.’nin Pazarlama İletişim Müdürü Fatih Yüzbaşıoğlu, sadece iç pazardan değil, Avrupa ve ABD’den de yoğun talep aldıklarını ifade etti. Yüzbaşıoğlu, siparişlere yetişebilmek için vardiya artırdıklarını dile getirdi, şunları kaydetti: “Şu anda kendi markamız ve başka markalar adına Hollanda, Almanya, Fransa ve İngiltere’ye üretim yapıyoruz. Son olarak ABD’den gelen talep üzerine bu pazara da yıllık 24 konteynerlik bağlantı sağladık. Bu alanda üretimin olmadığı Ortadoğu ülkelerine de ihracata başladık. Özellikle Libya, Mısır, Kuveyt, Dubai, Katar ve Libya’dan talepler geliyor. Yılın dokuz aylık döneminde el jelindeki satışlarımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 250 arttı. Bu oran artarak devam ediyor.”

“Hayal bile edemiyorduk”
Danimarka patentli temizlik ve antibakteriyel ürünlerini İzmir’de üreten Dankim Kimya’nın Üretim Koordinatörü Murat Bükey, satışlarının yüzde 30 arttığına dikkat çekti. Bükey, domuz gribiyle birlikte hayal edemedikleri taleple karşılaştıklarını vurguladı, şöyle konuştu: “Market ve raflara daha önce girmedik. Ancak talep artınca ürün verdiğimiz toptancılar marketlere yönelmeye başladı. 12 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Yurtdışından da yoğun talep geliyor. Ancak ülkemizde ciddi mevzuat açığı var. Bu da kayıtdışını körüklüyor. Örneğin antibakteriyel ürünlerde alkolün 65-70 derecelerde olması lazım. Daha azı işe yaramaz, fazlası da tehlikeli. Ayrıca dezenfektanların mutlaka antibakteriyel ajanlar içermesi gerekiyor. Şu an fazla talepten dolayı kimin ne ürettiği meçhul!”

Önceden kapasite yükseltildi
İdil markasını üreten Elif Kozmetik’in Satış ve Pazarlama Müdürü Süleyman Işık, talep patlamasını önceden öngördüklerini ve önlem aldıklarını dile getirdi. Işık, Kemalpaşa’daki tesislerinde kapasiteyi artırdıklarını bildirdi, “Ciddi makine yatırımları yaptık. Fabrikamız içinde adeta yeni bir birim oluşturduk” dedi. Işık da ‘merdiven altı’ üretime işaret etti, şu bilgileri verdi: “Halkımızı bu konuda uyarıyoruz. Domuz gribi tehlikesini kendi çıkarları için kullananlar kayıtdışı üretim yapıyor. İçinde ne olduğu bilinmeyen ürünlere rağbet edilmesin. Marka bilinirliği yüksek, kaliteli olanlar tercih edilsin.”