Ege DYP, İzmir örgütü yamalı bohça gibi!

DYP, İzmir örgütü yamalı bohça gibi!

08.05.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

DYP, İzmir örgütü yamalı bohça gibi

Partinin 14 Mayıs'ta yapacağı İzmir İl Kongresi Genel Başkan Mehmet Ağar tarafından 11 Haziran'a ertelendi.Gerekçe olarak ise DP'nin kuruluş yıldönümü nedeniyle 14 Mayıs'ta yapılacak etkinlikler gösterildi. Peki bu etkinliklerin o tarihte olacağı daha önce belli değil miydi?Belliydi.Bence asıl gerekçe, Ağar'ın zamana ihtiyacının olması.Çünkü...DYP İzmir'de üç parçalı "yamalı bohça" gibi...Şu anda partide bir yanda il başkanı Turan Arınç ve destekçileri..Diğer yanda Ağar'ın "Afaroz" ettiği Yıldırım Ulupınar ve yandaşları...Ve kendilerini "İdealist Grup" olarak nitelendiren Tarcan Ülük ve arkadaşları...Bu nedenle Ağar, İzmir DYP'de birlik, beraberlik ve dayanışmayı sağlayacak bir yönetim oluşturmanın çabası içinde.Ağar, partiye geçmişte emeği geçen Işılay Saygın, Beliğ Beler, Burhan Özfatura ve Ersin Faralyalı gibi "akil adamlar"dan il yönetimine güçlü isimler önermelerini istedi.Bu isimler, güçlü bir yönetim oluşturmak için çalışırken, Özfatura'nın "evladım" dediği prenslerinden Murat Taşer'in adı öne çıktı.Şu andaki tablo, il kongresinin üç veya en kötü olasılıkla iki adayla gidilebileceği yönünde...İl başkanı Turan Arınç'ın koltuğunu ancak üçlü yarış olduğu takdirde koruyabileceği parti kulislerinde konuşuluyor. Çünkü...Arınç'a sadece ikinci bölgeden destek olduğu, buna karşın birinci bölgedeki delegelerin büyük bölümünün Yıldırım Ulupınar ve Tarcan Ülük'ün yanında yer aldığı belirtiliyor.Özellikle de en çok delegeye sahip olan Konak ve Bornova'nın Arınç'ın karşısında olması, yarışın oldukça zor geçeceğinin somut işareti olarak gösteriliyor.Kongreye daha bir ayı aşkın zaman var.Bu süre içinde kim öle, kim kala... Yaşayıp göreceğiz. KAMUOYU yoklamalarında "yükselen partiler" arasında yer alan DYP, İzmir'de oldukça sancılı bir dönemden geçiyor. CHP İzmir'de adamına göre muamele yapılıyor.Özellikle yönetim kurulu disiplin mekanizmasını adamına göre işletiyor.Parti suçu işleyen herkese eşit davranılmıyor.Eğer genel merkezi veya partinin ağır toplarından birisi arkanızda ise partinin il yöneticileri için istediğinizi söyleyin, istediğiniz gibi parti suçu işleyin, kimse sizin kılınıza dokunamaz.Şayet sıradan bir partili veya delege iseniz, işte o zaman yandınız. Kimse gözünüzün yaşına bakmaz. Anında disipline gönderilirsiniz. Sonra da, ya partiden atılırsınız ya da başka bir cezaya çarptırılırsınız.Örnek istiyorsanız, hemen vereyim. Eski bir ilçe başkanının, yaptığı usulsüzlükler belgelendi. Ama...İl yönetimi disipline bile göndermeye korktu.Yine bir başka ilçenin yöneticisi, il başkanını AKP'lilerle işbirliği yapmakla suçladı, hakkında söylemediğini bırakmadı.Ama...Dosya komisyona havale edildi. Çünkü ülkemizde eğer bir işi sonuçlandırmak istemiyorsanız hemen bir komisyon kuracaksınız.Amaaaa...Partinin sıradan bir delegesi olan kişi il yöneticilerinin yaptığı marifetleri basına yansıttığı için disiplin kuruluna sevk edildi.Eğer parti tüzüğüne göre yöneticiler hakkında konuşmak suç ise, o zaman il yönetiminin ve disiplin kurulunun görevini tarafsız ve korkusuz bir şekilde yerine getirmesi gerekmez mi?Gerekir. Ancaaak...Ben o cesareti bazılarında göremiyorum. Disiplin ve adam kayırmacılık! DSP İzmir İl Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Harp Akademileri Konferansı'ndaki Türkiye'yi Ortaçağ karanlığına götürmek isteyen "örümcek kafalılar" hakkında yaptığı konuşmayı kitap haline getiriyor.Çok iyi olur.Hele hele bu kitap, ilk önce DSP'lilere dağıtılırsa daha da iyi olur.Ne de olsa bir zamanlar "Bazı tarikatlar yararlıdır" diyerek "ılımlı İslam" tartışmalarının mimarı olanlara prim veren bir onursal genel başkanın partisi değil mi? DSP ve yararlı bazı tarikatlar SHP, İzmir'de il yönetimi nihayet oluşturdu.Sırada üyeliklerin güncellenmesi ve diğer partilerden yapılacak toplu katılımlar var.İl kongresi ise bu işlemlerden sonra yapılacak.Ve SHP'liler, nihayet dışa dönük çalışma yapma fırsatı bulacak. SHP'de nihayet işlem tamam DUYDUK AKP İzmir İl Başkanlığı'na talip olan üç adayın teke indirme girişimlerinin "ahlaksız teklif" olarak adlandırılacak boyutlara ulaştığı söyleniyor.Nitekim "tek aday komisyonu"nun, "Ali Aşlık'la devam edilsin. Çünkü bir yıl içinde seçim olacak. O zaman Ali Bey milletvekili adayı olacağı için, yerine Kerem Ali Sürekli veya Ömür Kabak gelsin. Diğer üçüncü isim de milletvekili adayı olsun" şeklindeki kararı partililerin tepkisini çekti. Bazı delegeler, "Kimse bizim oyumuza ipotek koyamaz. Bizim adımıza karar veremez" diyor. cbilgen@milliyet.com.tr AKP'de ahlaksız teklif!