Ege Efes için SOS

Efes için SOS

03.09.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Efes için SOS

Bunlar arasında Türkiyeyi, İzmiri ilgilendiren iki önemli yer de vardı.Birincisi Efes Antik Şehri, ikincisi de İzmir Kemeraltı Sinagogu...Dünya Anıtlar Gözlem Vakfı, en kısa zamanda Çin Seddinin bakıma alınması gerektiğini söylerken; Efes kenti kalıntılarının da, ülkemize gelen turistlere terkedilmiş bir harabe görünümü verdiğine dikkat çekti. Efesin dışında Ankaradaki Agustus Tapınağı, İstanbuldaki Küçük Ayasofya Cami, Kariye Müzesi de bir an önce restore edilmesi gereken eserler olarak gösteriliyor.Efes gibi bir antik şehir Fransada, İspanyada, İtalyada olsaydı durumu böyle mi olurdu, dünya tanır insanlar buraya girmek için kuyruklar oluştururdu.Bu büyüleyici şehri hatırlatan hediyelik eşyalar, minyatür evler, eserler elden ele dolaşırdı.Arkeolojik bilince sahip olmayan, geçmişine sahip çıkamayan...Büyük bir zenginliğin üstünde oturup bunun kıymetini bilmeyen daha doğrusu anlayamayan bir milletiz.Öylesine yanlışlarımız, hatalarımız var ki...İnsanın sinirleri bozuluyor.* * * Türkiye Arkeolojik Tahribat Raporu Anadoluda yapılanları tüm gerçekliğiyle ortaya koyuyor.Tarih boyunca türlü sebeplerle yıkılan yerleşme bölgelerinde yıkıntıların üst üste birikmesiyle oluşan ve çoğu kez içinde yapı kalıntılarının gömülü bulunduğu yayvan tepelere höyük deniyor.Bakın biz bu höyükleri ne yapmışız?Kadirlide, Anberinharkı denilen yerdeki höyüğün bir ucunu karayolları yol için kesmiş, kalanı DSİ alıp düzlemiş, üzerine şantiye yapmış.Elbistanın Aktil köyündeki höyüğün üzerine iki katlı ev yapılmış.Korkutelinin Garkın mevkiinde ilk tunç çağına ait höyüğü, defineciler yüzlerce çukur açarak tahrip etmiş.Elbistandaki höyükten öylesine toprak alınmış ki, höyükte bulunan mezardan kemikler dökülmeye başlamış.Rapordan bir resimaltı..."Silifke Kalesi. İlk tunç çağında yerleşim görmüş olan tepenin üzerinde Osmanlı dönemine ait bir kale bulunmaktadır. Kalenin hemen doğusunda ise Silifke Belediyesi tarafından 2001 yazında ikinci katı çıkılan kafe restoran inşaatı sürmektedir."439 höyüğün 149unun tarım, 83ünün yapılaşma, 83ünün definecilik ve kaçak kazı, 55inin tarım, 22sinin tarım - yapılaşma, 17sinin define - yapılaşma, 15inin yol, 12sinin doğal, ikisinin maden, birinin baraj yapılarak tahrip edildiği belirlenmiş.Oysa bu ülkede neler yok; ne mitolojik öyküler, ne tarihi gerçekler... Nuhun gemisinin kalıntıları Ağrı Dağında ve Sinop kıyılarında... Kayıp kıta Atlantis, aslında Çanakkalenin Truva kentinde...Kayıp Babil Kulesi, Doğu Karadeniz kıyılarında kuruldu... Tarihin tek kadın savaşçı ulusu Amazonların anayurdu Sinop... İzmir Foçadaki Siren Kayalıkları, denizkızlarının yuvasıydı... * * * İstanbulda tüp geçit projesinin Üsküdar ayağındaki bölümünün daha önce birçok kez kazıldığı, ortaya çıkan binlerce yıllık tarihi eserlerin üzerinin örtüldüğü anlaşılmış.Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın geçen mayıs temelini attığı Marmaray Tüp Geçit Projesi için başlatılan kazılarda çini, anfora, kandil, sikke gibi pek çok tarihi eserin yanı sıra milattan önce dördüncü yüzyıldan son dönem Osmanlı mimarisine kadar pek çok yapının temellerine rastlanmış.Nereye elinizi atsanız, bir başka tarihi eser... Bu arada Efes batıyor...Rapor öyle diyor. dsipahi@milliyet.com.tr Gündemin yoğunluğundan Dünya Anıtlar Gözlem Vakfının (World Monument Watch Foundation) açıklaması dikkatlerden kaçmış olabilir. Vakıf dünyada SOS veren ve restore edilmesi gereken eserlerin bir listesini yayınladı.