Ege Forvet değil, golcü lazım

Forvet değil, golcü lazım

10.11.2021 - 00:01 | Son Güncellenme:

Spor Toto Süper Lig’de İttifak Holding Konyaspor’a evinde 2-0 kaybeden Göztepe, son 3 haftada sadece 1 puan alabildi, tehlike bölgesinden uzaklaşamadı. Sarı kırmızılıları değerlendiren yazarlarımız, “Bitirici son dokunuş eksikliği, yetersizliği buram buram tütüyor... Bu gidişe dur diyecek bir üretici karakter ne zaman, nasıl gelecek?” dedi

Forvet değil, golcü lazım

Forvet değil, golcü lazım

Haberin Devamı

Bülent Buda: Jahovic iyi başladığı oyunu erken terk ediyor sakatlık nedeniyle. Berkan aynı nedenle ikinci yarının başında. İzleyen süreçte Yalçın, ağır bir hakem kararıyla kızarıyor. Ndiaye haftalardır suskun. Arslanagic ikinci sarıdan kızarmasın diye oyundan alınıyor. Bitime doğru ikinci yarıda oyuna katılan Kerim’e bir şeyler oluyor. Takım 10 kişi, yenik oynuyor. Karşı kaleyi sert vuruşlarla zorlayan tek futbolcu Tijanic. Ve İrfan Can, farkın açılmasını önleme savaşımı veriyor. Ülkenin en kaliteli çimleri üzerinde en tutkulu, coşkulu taraftarın önünde bir türlü karanlıktan aydınlığa çıkamıyorlar. Belirgin bir çaba, oyunun ilk dakikalarında ulaşılabilecek erken bir gol, maçın rengini, doğrultusunu değiştirebilir. Rüzgarın Göztepe’den yana esmesini olası kılabilir. İsteksiz, sorumsuz değiller. Tersine çok iştahlı, kazanma ereğiyle başlıyorlar oyuna. Futbolda koşu, kasların gücü, varoluşsal karakter, çok şey ama her şey değil. Üretken değil ileri uçlar. Bitirici, tabelayı değiştirecek son dokunuş eksikliği, yetersizliği buram buram tütüyor, üfleniyor boşluğa. Bu gidişe dur diyecek, eyleme dönüşecek, skor tabelasına yansıyacak üretici karakter ne zaman, nasıl gelecek?

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Futbolda geçerli olan kriter, alınan sonuçlardır. Göztepe, Konyaspor karşısında Gürsel Aksel Stadı’nda büyük taraftarının desteğiyle ortaya müthiş bir performans koydu. İlk yarıda net dört pozisyon kaçırdı. Konyaspor 25. dakikada ilk atağında Serdar Gürler’in asistinde Cikalleshi’nin golüyle 1-0 öne geçti. Göztepe, gol sonrası müthiş baskı kurdu. Abartı olmasın, Konyaspor alanından çıkamadı. Kendilerine göre doğru oyun planı olabilir. O kaçan goller, VAR’dan dönen Kahraman’ın golü ve Yalçın’ın ilk yarının sonunda oyundan atılışı. İkinci yarıda Göztepe yine öyle bir oyun oynadı ki, yanımda oturanlara sordum, “10 kişi kalan Göztepe mi Konyaspor mu?” diye. Göztepe, tüm ikinci topları kazandı. Tijanic’in topu direkten döndü. Konyaspor kalecisi Sehic çok önemli kurtarışlar yaptı. Kerim Alıcı’nın sakatlanması sonrası oyuncu değişikliği bittiği için dokuz kişi kalan Göztepe, maçın ilk 75 dakikasında 10 kişi oynarken bile maçın mutlak hakimiydi. Ama kazanan haklı. Göztepe’nin puan cetvelinde bulunduğu yer, oynadığı futbolla hiç örtüşmüyor. 

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Maça hızlı giren Göztepe, rakibine yaptığı presle hareket alanını kısıtladı Konya’nın. Lourency, Soner ve Yalçın ile buldukları pozisyonlarda noktayı koyamadılar. Bir futbol müsabakasının 90 dakikasında neler olabilirse, ilk 45’te hepsini izledik. Jahovic’in yaşadığı sakatlık nedeniyle oyundan erken alınışı, akınlarda bir türlü finali yapamamaları, Yalçın’ın iyi başladığı günde gördüğü kırmızı kart ile ikinci yarıda alanda olmayışı derken Göztepeli futbolcuların kasları ve sinir sistemi çok erken yıprandı bu maçta. İkinci 45 ise ilkine nazaran çok daha düşük tempoda geçti. Bu yarıya damgasını vuran bir İrfan Can vardı. Yaptığı kurtarışlarla çok ciddi bir skoru önledi genç eldiven. Serdar-Cikalleshi iş birliğiyle gelen ikinci gol sarı kırmızılıların gardını hepten düşürdü. Göztepe, kenardan gelen oyunculardan da verim alamayınca bir müsabakayı daha puansız tamamladı.

Haberin Devamı

Coşkunuzu özledik

Spor Toto Süper Lig’in ilk 7 haftasında zirve yarışına ortak olan Altay, son 5 maçta ise çöküş yaşadı. Siyah beyazlıları değerlendiren yazarlarımız, “Milli arada eski kimliğini gözden geçirip o güzel günlere geri dönmeli” dedi

Bülent Buda: Oyun kalitesinde başlayan kötüleşmeyle tanıklık ettiğimiz yarışmalar. Başlangıç ile varış mesafesinde epey yolculuk olmasına karşın o dimdik alan duruşundan, yarışmacı, kazanan kimlikten önce kaybetmemeye dönüşen kimliği gözden geçirip dikkatle sorgulama. Hem de gecikmeden. Bu ülkede öyle ahım şahım bir futbol oynanmıyor. Elbette bu takımı Süper Lig’e taşıyanların dokuzuyla Süper Lig’i sürdürmek ve oynamakla övünebilirsiniz de. Farklılık oluşturacak kadar değerlerinizin olması tamam da Antalya’da oynuyorsunuz ve de kötü bir takıma karşı. Takım kendini oynasa, karakterini gösterse öyle Kappel, Erhan bölge değişimleri gibi fantezilere yönelmese, girişmese ve de Marco, onu çok seviyorum, Altay’ın Süper Lig’e çıkmasında öncü ismi ama bu ligde işler 1. Lig kadar kolay değil. Kötümser değilim. İyimser hiç değilim. Ben de takımın neresi olduğunu bilmeden gezindiği gibi geziniyorum. Akıl verme değil. Gerçekleri görerek kendimce çıkış yolu arama zamanıdır diye söylenip duruyorum.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Altay, Antalyaspor karşısında oyunun ilk dakikasından itibaren baskı gördü. Lis ilk iki dakikada üst üste üç kurtarış yaptı. Tempolu oynayan, kanatlardan hızlı ataklar geliştiren, orta alanda serbest kalan Fredy’nin müthiş katkısıyla oyunun hakimi Antalyaspor’du. Kaptan İbrahim, üst düzey bir performans sergiledi. Kendisine kaleci Lis ve Thiam eşlik etti. İkinci yarı Altay, yaptığı değişikliklerle Antalya kalesinde daha çok göründü. Baskılıydı ama istediği gollük pozisyonları yaratamadı. Bu kadar eksiklik karşısında Altay’da şans verilen bazı oyuncular maalesef iyi değildiler. Lig zor. Takımlar arasında fark yok. Umarım oyuncu bazında eksikliklerini giderecek Altay, milli maç arası sonrası Adana Demirspor maçıyla birlikte özlenen sezon başındaki gibi izlenmekten keyif alınan bir takım olur.

Mehmet Demirtaş: Antalyaspor son yıllarda kendi alanında İzmir ekiplerine karşı üstünlük kuramadı. Bence bu, Antalya’ya psikolojik baskı yapacak cinsten bir veri. Altay’ın maça başlarken savunma yapısı biraz korkutsa da kendi içindeki onarımıyla bu sorunu çok çabuk atlattı. Antalya’nın pas trafiğine set çekip defans bloğunu sıklaştırıp hareket alanlarını daralttılar. Ancak ileride istenilen verim özellikle ilk yarıda sağlanamadı. Tempo yükseldi yükselecek derken yaptıkları pas hatalarıyla beklenen seviyeye çıkamadılar. Koca bir 45 dakika Altay hücum hattı suskunluğunu korudu. Bu yarıda Thiam-İbrahim ikilisi, ortada Poko çok dinamiktiler. İkinci yarıda alana tempo enjekte edilmeliydi. İkinci yarının başında Mukairu, tıpkı parkta yürüyüş yaparcasına rahat geçtiği Altay defansına göstere göstere golü attı. Bireysel yeteneğine diyecek yok ancak ona bu kadar alan vermek de işi epey kolaylaştırdı. 65 dakika geride kalırken, şutlar 13’e 3, rakip alanda topla buluşma 28’e 4, korner 8’e 1 Antalya lehineydi. Zaten bu tablo oyunun şablonunu ortaya koyuyor. Skora ve kaderine razı olmuş bir Altay vardı.

GÜNÜN MAÇLARI

Ankara Demir-Akhisarspor (13:00)

Nazilli BLD-Pendikspor (13:00)

Kırşehir BLD-Uşakspor (13:00)

Sarıyer-Somaspor (13:00)

Etimesgut BLD-Bodrumspor (13:00)