Ege Futbolda boş kalan tribünler araba yarışlarında doluyor

Futbolda boş kalan tribünler araba yarışlarında doluyor

18.04.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Futbolda boş kalan tribünler araba yarışlarında doluyor

Hava da güzel olunca binlerce insan tribünleri doldurmuştu. Gerçekten de yaklaşık dört saat boyunca birbirinden ilginç yarışlar ve gösteriler izledik. "SEAT Cup Türkiye" ve "Polo Ladies Cup" için gelenler pişman olmadılar. İki ayak üzerinden düzenlenen sezonun ilk Seat Cup Türkiye yarışında çekişmeli bir mücadele sonucunda Mert Aytuğ birinci oldu. Pınarbaşı pistinde ilk defa start alan VW Polo Ladies Cup pilotlarından geçtiğimiz yılın şampiyonu Ann Tahincioğlu ise bayanlar arasında ilk damalı bayrağı gören kişiydi. Dikkat ettim. On binden fazla seyirci arasında bayanlar ağırlıktaydı. Son yıllarda sporda artan şiddet olayları ne yazık ki tribünlerde görmek istediğimiz fotoğraftan bizleri çok uzaklaştırdı. Ligin sonu geldikçe statlardan kavga, küfür görüntüleri gelmeye başladı. Bu sene sadece futbolda değil bazı basketbol ve voleybol maçlarında da benzer olaylar tekrarlandı. Demek ki; tribünlerin tansiyonu futbola endeksli değil. Ben İzmir'de olduğum sürece Pınarbaşı'ndaki yarışları kaçırmamaya çalışıyorum. Hem keyifli bir pazar geçiriyorum, hem de diğer tribünlerde de görmek istediğim dostluk, barış ve sportmenlik mesajlarını görünce mutlu oluyorum. Hepimiz karşılaşmalara olan ilgisizlikten şikayet ediyor. Oysa ben Pınarbaşı'nın seyirci sorunu olduğunu da düşünmüyorum. Ne zaman gitsem; tıklım tıklım... İddialı birkaç maç dışında bu sene hiçbir zaman tribünlerde on bin kişi yoktu. Demek ki; seyircinin ilgisi illa da futbol karşılaşmalarına değil. İzmir'deki yarış pistiyle ilgili biliyorsunuz yıllarca sorunlar yaşandı. Bazı kesimlerin desteği olmasaydı bugün İzmir'deki yarış pisti de elden gidebilirdi. Hatta bazı bürokratik sorunların hala devam ettiğini biliyorum. Bu nedenle Pınarbaşı'na yapılması gereken bazı yatırımlar yapılamadı ya da ertelendi. İzmir, kendisine çok daha yoğun bir motor sporları programı yapmalıdır. Çünkü sponsor firmalar da, seyirciler de bundan gayet memnun. Pazar günü Pınarbaşı Yarış Pisti'ndeydim. Biliyorsunuz, İstanbul'da geçtiğimiz aydan itibaren köprü geçişlerinde nakit para ödeyerek geçişler kaldırıldı. O yüzden ya OGS yani Otomatik Geçiş Sistemi'ni ya da KGS'yi yani Kartlı Geçiş Sistemi'ni kullanmanız gerekiyor. Aynı yöntem aslında Ege Bölgesi'ndeki otoban geçişlerinde de uygulanmalı. Ve kademeli olarak bu modele dönülmeli. Çünkü kışın birkaç ayı dışında otoban gişelerinde gerçekten de uzun kuyruklar oluşuyor. Yarım saatte geldiğiniz gişelerde, bazen bir yarım saat daha bekliyorsunuz. Hem zamana, hem de harcanan akaryakıta yazık. KGS için bazı bankalara başvurmanız yeterli. Örneğin ben çalıştığım bankanın internet sitesine girip form doldurarak KGS kartıma kavuştum. Bunun için sadece bir dakikamı harcadım ve formu doldurduktan üç gün sonra da kartım adresime gönderildi. KGS gayet güzel bir uygulama... Karta yükleme yapıyorsunuz ve belirlediğiniz limitin altına indiğinizde bankanız kartı dolduruyor. Yine de OGS çok daha pratik... Kartı okutma derdiniz yok. Hızınızı kesip OGS gişesinden geçip yolunuza devam ediyorsunuz. Ben OGS almak için birkaç defa girişimde bulundum. Ama o dönemde ya yeteri kadar makine kalmamıştı ya da bankada uzun kuyruklar vardı. O yüzden ben de internete girip KGS başvurusu yaptım. Oysa bu çok daha pratik ve çok farklı yerlerden veriliyor olması gerekir. Aksi halde gişelerin önündeki kuyruklar olmaya devam eder. dsipahi@milliyet.com.tr Ege'deki otobanlarda da kartlı sisteme geçilmeli

Yazarlar