Güneşi karartılamaz!

Dileğim, kapanış töreninde aynı görüntüler yaşanmaz.Kusursuz bir organizasyon yapılacaktı, ama bunda başarılı olunamadı. 10 trilyona mal olan açılış gecesi, müzik kalitesi, ışıkların dansı ve havai fişek yağmuru "muhteşemdi". Ama aynı sözcüğü "Güneşin doğduğu yer: Anadolu" adlı gösteri için söylemek mümkün değil.Anadolu'daki bütün uygarlıkların anlatıldığı bu gösteride, Truva savaşına, padişahlara, mehter takımına, yeniçerilere, hatta güreşçilere bile yer verilirken, Atatürk'ten ve onun kurduğu çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nden tek kelime söz edilmedi.Oysa, Hazreti Mevlana'nın "Ne olursan, yine gel" sözleri ile biten o muhteşem sema gösterisi, Atatürk'ün "Yurtta barış, dünyada barış" özdeyişi ile perçinlenebilirdi. Ayrıca dev sahnedeki gösteriler 30-40 kişilik gruplarla değil de, 300-500 kişilik gruplar halinde yapılsa daha muhteşem bir görsel şölen oluşabilirdi diye düşünüyorum.Düşündüğüm bir başka konu ise Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun organizasyonun iplerini tamamen bırakıp işi üstünden atmanın faturasını nasıl ödeyeceğidir.Ve son olarak İzmir halkının, Atatürk ile onun en büyük eserim dediği çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ni ve aydınlanma devrimini yok sayan zihniyeti, günü geldiğinde elbette yok sayması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü güneşi kimse karartamaz. DÜNYA üniversite oyunlarının açılış töreni perşembe gecesi Atatürk Stadyumu'nda yapıldı. Binlerce İzmirli, bu tarihi açılışa tanıklık etmek için stadyuma adeta akın etti. İnsanlar, stada geliş ve gidişte büyük sıkıntı çekti. Kaptanın ustalığı, deniz durgunken anlaşılmaz ÖZLÜ SÖZ İZMİR'İN şirin ilçesi Karşıyaka, bugünlerde oldukça karışık. Adeta Karışıkyaka oldu.Neden mi?Kısaca anlatayım:Bir süre önce Karşıyaka'da CHP İlçe Kongresi'nin olağanüstü toplanması için imza veren 15 belediye meclis üyesi, İlçe Başkanı Ertam Özen ve Belediye Başkanı Cevat Durak'ın yaptığı ittifak sonucunda delege çıkartılmadı.Bu yetmiyormuş gibi geçtiğimiz günlerde mecliste yapılan seçimlerde aynı üyeler komisyonlara alınmadı.Aday olmaları bile engellendi.Meclis çalışmaları kilitlendi ve eylül ayına ertelendi.İlçe Başkanı Özen, muhalif meclis üyelerinden Hüseyin Ünlü, Günsel Sağlam, Ali Karaege ve Şükrü Parmaklı'yı disipline vererek partiden ihraç etmek için kolları sıvadı. Hatta geçen haftaki yönetim kurulu toplantısında konuyu gündeme getirdi.Tek bir üyenin ihracı halinde 12 meclis üyesinin de partiden istifa edebileceğini bilen ilçe yöneticileri Özen'e "Keskin sirke, küpüne zarar verir" sözünü hatırlatarak, bu isteğine sıcak bakmadı.CHP'lilerin adeta karpuz gibi ikiye bölünmesi, kuşkusuz mecliste 10 üyesi bulunan AKP'nin ekmeğine yağ sürecek.Şimdi 1 Eylül'de yapılacak toplantıda Başkan Durak, eğer ilçe başkanının dediğini yaparsa ya muhalefeti tamamen dışlamak zorunda kalacak. Ya da mecliste kararları oy çokluğu ile alabilmek için komisyonlarda AKP'li üyelerle çalışacak.CHP'lilerin oylarıyla koltuğa oturan başkan, AKP'lilerle el ele verecek.Oysa yerel seçimlerde kimse, "Biz AKP ile işbirliği yapacağız" diyerek oy istememişti... Tam tersine CHP'liler, oy isterken AKP'lileri adeta "öcü" gibi göstermişti.Vatandaş da, AKP'ye karşı oylarını yerel seçimde ortaya çıkan sonuca göre CHP'de birleştirmişti.Ama şimdi koltuk sevdası, "düşman kardeşleri" dost yaptı.CHP Karşıyaka İlçe örgütünde yaşanan bu bölünmeden partinin yanı sıra belediye başkanı ve vatandaş da büyük zarar görebilir. Eylül ayında komisyon seçimleri yine kilitlenebilir.Şayet AKP ile CHP işbirliği yapsa bile en geç seçim sürecine girildiği sırada faaliyet raporuna kırmızı oy vermek suretiyle başkan ve meclis düşürülebilir.İşte asıl kaos ondan sonra başlar.Ve Karşıyaka'nın adı işte o zaman Karışıkyaka olur.Bizden söylemesi. cbilgen@milliyet.com.tr Karışıkyaka olmasın