Ege Her şeyin mübah sayıldığı bir ortamda etik davranabilmek

Her şeyin mübah sayıldığı bir ortamda etik davranabilmek

13.01.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Her şeyin mübah sayıldığı bir ortamda etik davranabilmek

Üstün'ün giderek hepimizin şikayet ettiği etik ve ahlak konusunda gönderdiği mesajdan bir özet yapıyorum sizler için..."Hekim kökenli bir etikçiyim. İnsanlığı bambaşka düzlemlere sürüklemeye çalışan bir kaos düzenini yok etmek belki de birkaç yıl sonra güçleşecektir. Yapılmak istenen her şeyin mübah sayıldığı bir ortam yaratmaktır. Toplumları bozulmaya itecek, tamiri imkansız sonuçlar doğurabilecek tavır ve tutumlardan, uygulamalardan kaçınmak durumundayız. Çünkü etik ve ahlâk ancak bizlerin duygu ve düşüncelerinde hayat bulacaktır. Benim içime sindiremediğim nokta doğruyu bildiğimiz halde yapmayışımız ve etiği adeta kaosa terk edişimizdir. Maddi kaygı ve menfaatlerin kilden bir çamur gibi etik değerlerin üzerini örtmesini kabullenemiyorum.Dünyada ve ülkemizde suç oranlarındaki artışa rağmen hukuki düzenlemelerin buna paralel artması bile bireysel ya da kitlesel suçların oluşumunu engelleyememektedir.Niçin? Çünkü hukukun ortaya çıkış gerekçesi etiğin noktalanışı iledir. Yani, etiği yok etmiş bir yapılanmanın üzerine hukuk yerleştirseniz ne olur ki?* * *Belki de bugün için tüm dünyanın en önemli sorunu ne açlık, ne enerji, ne de ekonomik kaygılardır. Bugün için en büyük sorun, etik değerlerin erozyona uğramasıdır. Vicdanını etik ve ahlâka çeviremeyen bireylere doğru ile gerçeği nasıl anlatabilirsiniz ki?Etik bir tür önlemdir. Yani, insan vicdanının vicdansızlık içinde bulunmasını engelleyen bir önlem. Ben buna kendi türettiğim bir terim olarak 'vicdani caydırıcılık' diyorum. Ancak görünen odur ki, insanlık tercihini yapmıştır. Vicdani caydırıcılık saf dışı bırakılmış, kolay olan seçilmiştir.Çifte standartlar arttığı için insanlar da şaşkındır. Hayata saygının yerini hayatı olduğu gibi kabullen mantığı almıştır. Kendimizi tanıma süreci yerine herkesin birbirine haddini bildirdiği ve güçlünün güçsüzü ezdiği bir tavır benimsenmiştir.Bunu yapanlar daha da büyük bir fenalık içinde şu soruyu sıkça kendimize sormamızı istemişlerdir: Etik değerler ile nereye kadar? İstenen daha da özetle şudur. Siz, gelin etik dışı olanı yapın!* * *Ben bu soruyu şöyle yanıtlıyorum. Etik değerler ile gidebildiği yere kadar... Vazgeçmeden, yılmadan, korkmadan, iki yüzlü davranmadan, çifte standartlara girmeden etik değerler ile varılabilecek her noktaya ulaşmak için devam... Vicdanımızın sesini duyuncaya, kalplerimizdeki kötülükleri iyiliğe çevirinceye kadar devam... Etik değerler ile yok olup gitmeyecek bir birliktelik yaratıncaya kadar devam... Umutsuzluk içinde olanlara böyle olmamalarını ispatlayıncaya ve etik değerler ile bir yerlere varılabileceğine inanmış tek bir bireyin bile varlığının güçlü olmak anlamına geldiğini gösterinceye kadar devam..."* * *Teşekkürler Çağatay Üstün... Köşemde zaman zaman yer verdiğim isimlerden biri Çağatay Üstün... Kendisi Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Etiği Anabilim Dalı'nda yardımcı doçenttir. Eskişehir Emniyet Müdürü Savaş Yücel, vatandaşlara hırsızlığı önlemek için müthiş bir yöntem önermiş.Yücel demiş ki..."Evden çıkarken kapının önüne birkaç çift ayakkabı bırakın..."Nasıl yani..."Ayakkabıları gören hırsız evde birilerinin olduğunu sanıp eyleminden vazgeçebilir. Zemin ve birinci katta oturanlar pencerelerine demir parmaklık yaptırmalılar..."Teşekkür ederiz sayın müdürüm. Hiç aklımıza gelmezdi inanın. Günümüzün hırsızları inanın bırakılan o ayakkabıları da alır götürür, hiç kuşkunuz olmasın.Yücel devam etmiş."Evden kısa süreli ayrılacak olsanız dahi kapıyı kilitleyin. Evden üç, beş saatliğine ayrıldığınızda lambalardan bazılarını, televizyon veya radyonuzu açık bırakın. Seyyar satıcı, falcı, dilenci, tamirci, temizlikçi gibi tanımadığınız kişileri evinize almayın. Hırsızlar gündüzleri genellikle kapıları sert bir cisimle kırarak evlere girerler. Kapı kırılma gürültüsü duyduğunuzda komşunuzun kapısını kontrol edin. Hırsızlar eve girdiklerinde ilk önce yatak odalarını karıştırırlar. Kıymetli eşyalarınızı evin daha değişik yerlerine saklayın. Dalgınlıkla kapı üzerinde anahtar bırakmayın."İnanılacak gibi değil.Sayın emniyet müdürü uyarı değil; herhalde vatandaşla dalga geçiyor olmalı.Şaka gibi... dsipahi@milliyet.com.tr Hırsızlığa karşı müthiş bir önlem