İZMİR, ÇİĞLİ’YE BORCUNU ÖDESİN

Milliyet Ege’nin Misafir Odası’nda bu hafta, Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak vardı. Ensari Bulut’un vefatından sonra başkanlığa getirilen Metin Solak, ilçesinin son dönemdeki fotoğrafını anlatırken, beklentileri ve yapacakları yatırımları dile getirdi. Yazı İşleri Müdürü Uğur İşven, İbrahim Akbulut, Muhittin Akbel, yazarımız Kemal Önderoğlu ve Kadir Çetinkaya’nın sorularını yanıtlayan Başkan Solak, İzmir’in, Çiğli’ye çok şey borçlu olduğunu söyledi.

Çiğli’nin şu an ki durumundan biraz bahseder misiniz?

- Şu anda benim en çok uğraştığım meseleler; SİT ve sahil şeridi meselesi. Çiğli’ye hiçbir yerel başkan döneminde önem verilmedi. Çiğli arka planda kalmış, İzmir’in arka bahçesi, küçük bir köy muamelesi görüyor. İzmir’in kanalizasyon atığının arıtılacağı, çöpünün atılacağı bir yer oldu. Bunu aşmaya çalıştık, sesimizi yükseltmeye çalıştık ancak bunun için uğraştıkça bazı sıkıntı yaşamaya başladık. İkinci üniversitenin gelmesi, yatırımların yönelmesi ve devlet hastanesinin yapılması konusunda çok katkımız oldu. İşlemleri hızlandırdık, bekletmedik. Bir an evvel sonuca ulaşılması için çabaladık. Havaalanı açılması konusunda çabalarımız var. Bu çabalarımızı bakanlarımıza anlattım fakat partililerce yanlış algılandı.

İlçede yeterince tarımsal alan var mı?
- Tarımsal alan olarak geçen, fakat tuzluluk oranı çok olduğundan dolayı tarım için geri dönüşü olmayan Kaklıç bölgesinde 3 bin dönüme yakın değerlendirilmeyi bekleyen arazimiz var. Vatandaşların arazisi duruyor. Buranın bacasız sanayi adı altında değerlendirilmesini istedik. Çünkü Çiğli’nin önünü açacak yatırımların yapılması gerekiyor. Bu isteğimizi gerçekleştirebilirsek 15 bin istihdam sağlanacak. Bunu herkesin görmesi gerekiyor. Ordaki SİT sorununu da çözersek sağlanacak istihdam 25 bine yükselir.
Çiğli bir elmastır

Çöplük ve kanalizsyon dışında şimdi de mülteci kampı krizi yaşanıyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
- Yerin çok dibindeki madenler çok daha değerli olur. Bir parça elması çıkabilmek için çok büyük emek vermek, özen göstermek gerekiyor. Üzerine sürekli çöp, toprak dökerek elması çıkarmak mümkün değil. Çiğli bir elmastır. Tüm dünya kentlerinde çöp ve katı atık arıtma tesisleri var fakat bunu modern bir şekilde yapmışlar. Çevreye rahatsızlık vermemişler. Mülteci meselesine gelince... Mülteci kampının kurulmasını engelleyemeyiz. 2005 yılında Avrupa Birliği müzakereleri sırasında Başbakan tarafından imzalanan protokol nedeniyle kurmak zorunda kaldığımız bir kamp. İddia edildiği gibi Suriye ile alakası yok. Spekülasyonlar var, olayı siyasi olarak kullanıp çarpıtıyorlar. Kamp esasen mültecileri halktan izole edip, misafir edip, geri gödermek amaçlı yapılıyor.
n Kongre sürecinde birkaç belediye başkanıyla birlikte, Büyükşehir Belediyesi’nin de dahil olduğu siyasi yapının karşısında durdunuz.

Bu siyasi farklılık, Büyükşehir ile ilişkilerinizi etkiledi mi?
-Benim de içinde bulunduğum, mahşerin 8 atlısı olarak lanse ettikleri arkadaşlarımızın, metropol ilçe belediyelerinin sorunlarını ifade etmeleri gerekiyordu. Oturup konuşunca, birbirimize hak vermeye başladık. Demokrasiyi içselleştirmiş bir partide, sorunlarınızı ifade etmek amaçlı çıkış yapmanız çok doğaldır. Bizim ifade ettiğimiz sorunların hemen hemen tamamında çözüm noktasına gelindi. Başkan Aziz Kocaoğlu’nun ve Büyükşehir’de çalışan arkadaşların artniyetli olduklarını sanmıyorum. Karşılıklı iletişim sorunu yaşadık. Mesela, bir mahallenin yüzde 65’i belediyenizden memnun değilim diyor. ‘Hangi çalışmadan memnun değilsin?’ diye soruyoruz. Ulaşımdan, metrodan, yollardan, su kanallarından diye karşılık veriyor. Bunların yüzde 80‘i bizim yetkimiz dahilinde değil.
Yerinden yönetim şart

Bütünşehir Yasası çıkarsa, daha çok mu hizmet alacaksınız?
- İzmir yaşanacak bir kent olarak kalmalı. Siyasi kaygıların bir kenarda tutulması lazım. Bazı engellemelere rağmen birilerinin İzmir’i, eli yüzü kirli, sümüklü çocuk gibi göstermesinin, iş yapılamıyor imajı verilmesinin önüne geçmek lazım. Kocaoğlu da bürokratları da kötü niyetli değil. Ama hemen hemen hepsi tedirgin, özellikle bürokrat arkadaşlar. Yaptığınız her şeyle ilgili, en çok en iyi işlerle ilgili soruşturma açılıyor. Bütünşehir Yasası’nın sıkıntıları olacak elbette. Biz yerinden yönetimi savunuyoruz. Yetki merkezde toplanmamalı. Yerel yetkiyi genelleştirmeye başlıyorlar. Büyükşehir Belediye Başkanının yetkilerini de alarak merkezde yani Ankara’da topluyorlar. Bu da demokrasi, temsiliyet ve işlerin hızlı bir şekilde yapılmasını engelliyor.

Borçlar ne durumda?
- Ben her zaman emekten yanayım. İşçi arkadaşlarımızın çok hakkı var. O günkü olayda siyasi bir kışkırtma söz konusuydu. 10 milyonluk borcun 9 milyonunu ödemiş, 1 milyonluk borcumuz kalmıştı. Buna rağmen eylem yaptırdılar arkadaşlarımıza. İşçi arkadaşlarla oturup konuştum. Borcum var, veremiyorum, dedim. İşçiyi polis çağırıp coplatmadım, biber gazı sıktırmadım. İşten atmakla tehdit etmedim. Bütün alacaklarını ödedim, haklarını korudum. Ben emeğin ayaklar altına alınmasına karşıyım. İsteseydim eylemi engelleyebilirdim. Ben o zaman baskıcı başkan olurdum.

Masanızın üstündeki projeleriniz neler?
- SİT ile ilgili projelerimiz var. Daha doğrusu kentin gelişmesi, önünün açılması, kent yenilemeyle ilgili projelerimiz var. Bunları yapabilirsek Çiğli’nin hayatı değişecek. Önümüzdeki 5 yıl içinde parmakla gösterilecek bir ilçe olacak. Yine kent meydanı kazandırmak için uğraşıyorum. Anadolu Caddesi’nde araç trafiğini rahatlatmak amaçlı belediyenin önündeki altgeçidi uzatmak istiyoruz. Büyükşehir’deki bürokrat arkadaşlar kendi ilçeleri dışındaki ilçeleri görmüyorlar. 20 yıl öncesi güncel olmayan planlar üzerinden ilerliyorlar, bilmiyorlar, takip etmiyorlar. Metroya bağlı aktarma istasyonuna giden bir köprü var mesela... O köprüde sıkışıyoruz. Dar olduğu için trafik 2 araç karşı karşıya geldiğinde duruyor ve kazalar oluyordu. İhaleye girerse 2 yıl sürer. İhale olmadan 25-30 miyara genişleteyim, ihale bitince bir daha tekrar yapın, dedim. İhale tamamlanana kadar paramız gitsin ama sorun yaşamayalım, can kaybetmeyelim, dedim. Fakat sonuç yok. Üstünden 1 yıl geçti hala bekliyoruz. Sosyal tesisler, kafe, restoranlar, rekreasyon alanı istiyoruz. 75. Yıl Parkı projemiz var, 30 dönümlük rekreasyon alanı, kent arşivi, amfitiyatro...

Hattın 2 kilometresi yeraltından geçmeliydi

İZBAN’la ilgili memnuniyetsizlik var. Neden?
- Kocaoğlu dikkatli ve titiz fakat bir kişinin her şeyi takip etmesi çok zor. Bazı işleri bürokratların düşünmesi gerekiyor. İZBAN çalışması yapılırken tüm ulaşım sorununu İZBAN çözecek diyorlardı. Fakat öyle olmadı. İZBAN’a yolcu taşıyacak güzergahtaki araçları beslemediler. Siz, yarım saatlık ulaşımın 1 saate çıktığı noktada başarılı değilsiniz demektir. Bir kişinin 4 milyonluk kentin her şeyini yönetmesi mümkün değil. Yanında bunları düşünecek bürokratlara ihtiyacı var. Başkanın etrafını yağ takımı sararsa işler tıkanır. Çözüm üretecek, gerektiğinde başkanı sıkıştıracak bürokratlara ihtiyaç var.
n İZBAN hattının Çiğli’yi bölmesi, ne gibi sorunlar yarattı?
- Çiğli, peynir kalıbı gibi kesildi. Alışmak zor. Çiğli’nin içerisinden 5 bin 800 metrelik hat geçiyor. Bunun yaklaşık 2 bin metresi yeraltına alınsaydı, o arazi 35-40 milyon lira getirirdi. Maddiyatın ötesinde kent ikiye bölünmüş bir kere. Bundan ne Büyükşehir ne Çiğli memnun. Hattın yeraltına alınması için bakan, ‘30 milyon dolar getirin, alayım’ diyor. 30 milyon dolar 200 bin nüfusu olan bir kentin heba edilmesini haklı gösteremez. Zamanında 1 adımla gidilmeyen yol, zamanı geçince 1000 adımla varılamaz hale geliyor.

Bize 2 milyon liralık spor salonu yapın

Seçim öne çekildi. Sizin için sorun yaratır mı? Yeniden aday olacak mısınız?
- Seçimlerin erkene alınması bizim için sorun oluşturmaz. Anket sonuçları gayet iyi. Yüzde 50-52 civarındayız. AK Parti yüzde 29 civarında. .

Çiğli’nin çöp sorununun biteceğine inanıyor musunuz?
- İzmir’in çöp sıkıntısını çekiyoruz. Bunlardan dolayı artımızın olması lazım. Eğer çöp Çiğli’ye dökülüyorsa, İzmir belediyelerinin tamamının, başta Büyükşehir’in, Çiğli’ye karşı sorumluluğu var. Çiğli bunun sıkıntısını çekecekse, çekiyorsa, şunu bize fazla yapın dediğimizde karşı çıkılmasın. Bornova’ya 200 milyonluk Aşık Veysel Rekreasyon Alanı yapıyorsan, bana 2 milyonluk spor salonu yapmalısın. Yollarımız, çöpten çıkan pisliklerle kirleniyor, biz yıkıyoruz. İzmir, Çiğli’ye borcunu mutlaka ödemeli.

Bu yıl 3. Lig’deyiz

Çiğli Belediyespor, hep finallerden döndü. 3. Lig’e ne zaman çıkacaksınız?
- Çiğli Belediyespor’a ciddi yatırımlar yaptık. Altyapı, tesisler, kadro, hoca, tepeden tırnağa ciddi takım oluşturduk. Bu sene 3. Lig’e çıkaacağız. Amatör kulüpleri destekliyoruz. 5 bin 500 sporcuyu istihdam ediyoruz. Eğer gençlere destek olmazsanız, spor disiplini vermezseniz, onları spora yönlendirmezseniz; ağabeylerinin bira şişesi, silah, bıçak taşıyor. Biz diyoruz ki; top taşısın, hocasının çantasını, eldivenini taşısın. Profesyonele geçince de federasyondan destek var zaten. Ayrıca Çiğli büyük bir yer. 700 fabrikamız var. Çiğli halkı yılda 3-4 milyon lirayla kulübünü profesyonel ligde tutar. Sponsora gerek yok.

Metin Solak kimdir?

Metin Solak, 1964’te Tokat’ın Zile ilçesinde doğdu. İlkokulu Ankara’da, ortaokul ve liseyi Tokat’ta tamamladı. 1990 yılında Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 1989 yılında SHP’de siyasete başladı. SHP ve sonrasında CHP’de çeşitli yönetim kademelerinde görev aldı. 2004 yılında Karşıyaka’dan, 2009 yılında ise Çiğli’den belediye meclis üyesi seçildi. Belediye Başkanı Ensari Bulut’un vefatı üzerine başkanlığa getirildi.