Kaptanın kahır defteri

Ne oluyor da günümüz kaptanları kötü günlerde gündemin baş köşesine oturtuluyor. Bir sayın bakalım, kulüpler 15 yılda kaç kaptan değiştirmiş ve bu değişimler sonunda sorunlar çözülebilmiş mi?Takım içinde düzeni disiplini ve uyumu sağlayan, demokratik bir otoriteye sahip, oyunculuğu ve adamlığı ile örnek olan, arkadaşlarını ve kulübünü temsil edebilecek yetenekte, etkin ve yetkin bir kişiliğe sahip olabilen kişi ideal "Kaptan" dır. Atamayla göreve gelir. 90lı yıllardan bu güne kulüplerde sorun haline gelen bir konu var. "Kaptan" lık... Şöyle bir 20-25 yıl öncesini düşünürsek hemen herkes takım kaptanlarını anımsayabilir. Takım iyi gidiyorsa ve ekonomik sorun yoksa detaylar pek önemli değildir.Olsa bile pek önemsenmez, nasıl olsa çözülür diye düşünülür. Ancak belleklerde bir yere de not edilir. Ne zaman ki oyunsal sonuçlar kötüye gider, ekonomik zorluklar yaşama geçer, önce kaptan sorgulanmaya başlar.Belleklere yazılmış olan notlar da birikmiş ve katlanmış olarak ortaya çıkar. Sorgusuz yargılama süreci kaçınılmazdır. Aslında karar en başından bellidir. "Kaptan görevini yapamamıştır" Oysa olasılıklar göz önüne alınarak, kimse dillendirmese de önlem çok önceden alınmıştır.Kaptanın yetkisi ve ondan beklenen nedir? Bu iki soruya önyargısız ve dürüstçe cevap bulunduğu zaman sorun merkezinden kurumaya başlamış olacak. Yetkisi ve beklenen nedir? Kaptan, Takımını yönetecek, oyuncuların psikolojik ve sosyal sorunları ile ilgilenecek, organizasyonlar onun sorumluluğunda olacak, yönetimsel boşlukları dolduracak, Yönetim ile oyuncular arasında -ne demekse köprü görevi üstlenecek, ekonomik sorunlara çözüm arayacak, takımı motive edecek ve asla kendi formundan da kaybetmeyecek.Vay... Vay... Vay... Yani takım yönetmek ve yönlendirmek ile sorunları örtbas etmek arasındaki ince ve tehlikeli çizgide yürümek. Bütün bunlar ve yazılamayanlar yerine getiriliyorsa kaptan hakkında "Yönetimin önüne geçiyor" yorumları hangi mantığa sığar.Yok yapılamıyorsa sorunlu olarak kaptanı ön plana çıkarmak nasıl bir vicdan ürünüdür? Sorumlular bir yerlere kaçmaya veya saklanmaya çalışırken kaptanın sığınabileceği tek yer sahanın içidir. Yani göz önündedir, hedeftedir ve öncelikli muhataptır. Gerçek sorumlular eksiklerinin kamuflajını Onu yavaş yavaş hedef haline getirerek sağlarlar. İnce ve tehlikeli çizgide yürümek Aslında istenen "Yazı-Tura" kaptanlığıdır ama, sorunları da çözmelidir. Sınırlarını zorlamalıdır ama, haddini de bilmelidir. Etkili olmalıdır ama, yetkili olmamalıdır.Kulübü temsil etmelidir ama, oyuncuları temsil etmemelidir. Kan kusmalı ama, "Kızılcık Şerbeti içtim" demeli. Bu zorlamalar ve çelişkiler içinde taraftarın olası tepkisine reaksiyon göstermemelidir.Gösterdiği an filmin kopma anıdır. Çünkü taraftar için önemli olan, sistemin nasıl işlediği değil sonuçların nasıl geldiğidir. Buna şartlandırılmıştır. Ne yazıktır ki bu hep böyle olmuştur. Medyamız da tüm olanlara hem alet olmuştur, hem de seyirci kalmıştır. Manşet bellidir.Kaptanlık filanca oyuncuya verilir, senaryo yeniden yazılır, yeni oyuncular ve seyirciler yerlerini alır, hakem düdüğünü çalar ve "Perde..." egespor@milliyet.com.tr Senaryo yeniden yazılır