Ege Kent'in hatırlattıkları

Kent'in hatırlattıkları

18.06.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Kentin hatırlattıkları

Bu belgeyle ilgili yapılan toplantıda aklıma bizim meşhur "ISO" furyası geldi. 2001, 2002 diye giden, toplam kalite belgeleri. Hani pek çok özel kamu sağlık kuruluşununda da bulunan. Belgeleri bir kenara bıraktım, bu kez Sağlık Bakanlığı ruhsatlı olup düne kadar doğum yaptırıldığı halde kuvözü olmayan hastaneleri hatırladım. Sonra da pişman oldum.Kent Hastanesi'nin almaya hak kazandığı bu belge daha doğrusu bu belgeyi alabilmek için ulaştıkları standartlar onları sektörde birkaç adım öne geçirecektir, şüphesiz. Benim dileğim, hepimize gerek olan hem kamu hem özel sağlık kuruluşlarının standartlarının "insana yakışır" düzeylere yükseltilmesi. Mobil solunum cihazı bulunamadığı için hastaların bir klinikten diğerine götürülürken iki adımlık yerde ölmemesi... Özel Kent Hastanesi, dünyanın en önemli akreditasyon kurumu Amerikan JCI (Joint Commission International) tarafından tüm teşhis ve tedavi birimleriyle sistemi akredite edildi. Bu haberi bugün de Milliyet EGE'de okuyacaksınız. Hizmet kalitesindeki iddialarının uluslararası bir kuruluşça kabul edilir olduğunu gösterdiler, çabalarından dolayı kutlamak gerek. Bundan sonra işleri daha zor çünkü hem iddialarını sürdürmek hem de belgeyi kalıcı kılmak zorundalar. "Kırk yıllık şeker, 15 yıllık kalp hastasıyım. 7 yılda üç kez by pass oldum" diye başlayan 3 sayfalık mektubunda emekli Necati Pigey, ömrünün sonuna kadar ilaca bağımlı bir yaşam sürmek zorunda olan hastaların sorununu gözler önüne sermiş. Sağır sultanın bile duyup Ankara'dakilerin üç maymunu oynadığı "ilaçta tasarruf"un faturasının kendisi gibi milyonlarca hasta için "ölüm" olduğunu mektubunda bir güzel anlatmış. Doktorun "gereklidir" diye reçete ettiği ama devletin ödemediği ilaçları alacak gücünün olmadığını da. Pigey, Cumhurbaşkanlığı, Sağlık Bakanlığı dahil en yetkilileri bu mektubun birer kopyasını göndermiş. Mektuptaki birkaç satır var ki belkide bugüne kadar bu tür kısıtlamalar karşısında gösterilen tepkilere en vurucu örnek; "Bu LDL kolestrol nedeniyle geçirebileceğim kalp krizi sebebi sizin emriniz olacak. Dolayısıyla varislerime bunun peşini bırakmamalarını vasiyet ettim. Dava hakkım var. Savcılığa suç duyurusu dilekçem hazır bekliyor." 76 yaşındaki Necati Pigey, "Dürüstlüğün bedeli bu güzel ülkede bu olmamalı idi" diye de ekliyor. Sizce Necati Bey'e yanıt veren çıkar mı? Ağır vasiyet Böyle bir söz vardır. Bu sözü bu kez Sağlık Bakanlığı hak etti. Nedenine gelince; Son birkaç aydır bazı ilaçlar konusunda vatandaşların yaşadığı sıkıntılar ortada. (Bu köşede de çok sık okuduğunuz ve yine birkaç örneğini bulacağınız sorunlar) En son Doç. Dr. Murat Kılıç, Hepatit B'li karaciğer nakil hastalarına "ya para ya ölüm" dedirten uyarısıyla çektikleri ilaç sorunu gündeme geldi. İşte o haberler bizde yayınlanınca Sağlık Bakanlığı "uyanmış." Hatta "Neden basına bildiriyorsunuz da bize bilgi vermiyorsunuz" eleştirisiyle birlikte. Bu kriz sadece Sağlık Bakanlığı'na değil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na da Maliye Bakanlığı'na da aynı gün yani "23 Mayıs 2006" tarihinde bildirildi. Sorun medyalık olmadan çözümü istendi. Sonuç, neredeyse bir ay beklendi, ses seda çıkmadı. Sorun medyatik olmadan kimse uyanmadı. Sağlık Bakanlığı'na geçmiş olsun. Bir ay önce gönderilen dilekçelerin akibeti bilinmediği için yenileri tekrar fakslandı. Haydi hayırlısı...Bu arada bağışıklık sistemi ilaçlarıyla ilgili ilaç sıkıntısını bıkmadan yazdık, Sağlık Bakanlığı'nı bıktırdık. Şimdilik çözümlenmiş görünüyor, hastaların gözü aydın. Uyan da balığa gidelim Taşikardi: Kalbin dakikadaki vuru sayısının artmasıdır. Kalbin dakikada 90'dan fazla atmasına, taşikardi deniyor. Bu sayı, yaş gruplarına göre değişiyor. Normal kalp atışları0-1 yaşları arasında; dakikada 120-1401-3 yaşları arasında; dakikada 90-1203-7 yaşları arasında; dakikada 90-100 7-20 yaşları arasında; dakikada 80-90 20 yaşından sonra; 60-80 arasında değişir.Her yaş grubunda normal atışın 1 fazlası kalbin hızlı attığını gösterir. Taşikardi her zaman kalp hastalığının belirtisi değildir. Koşmak, sindirimi ağır yiyeceklerin tüketilmesi, heyecanlanmak, sigara, içki, çay, kahve içilmesi, bazı ilaçlar ve kadınların regl dönemleri taşikardiye neden olabilir. Bu çeşit taşikardi, nedenin ortadan kalkmasıyla geçer. Ancak kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları, ateşli hastalıklar ve zehirlenmeler de taşikardi yapar. Bu nedenle, doktora başvurmak gerekir. Sağlığınızı düşünün Bir adam evinde dinlenirken, gece yarısına doğru kapısı, şiddetle çalındı.Adam, gecenin bu ilerlemiş saatinde evine gelen bu konuğu merak ederek kapıyı açtı.Bitişik komşusu, elinde bir tasla, adamdan bir istekte bulundu:"Aman komşu, benim hanım çok hasta" dedi. "Sizde kırk yıllık sirke varmış. Hastalığına o iyi gelirmiş. İlaç için, biraz verir misin?"Adam komşusuna kızarak yanıt verdi:"Veremem" dedi ve nedenini açıkladı:"Eğer her isteyene verseydim, bende kırk yıllık sirke kalır mıydı?" GÜLÜMSEYİN ÖZLÜ SÖZ ege@milliyet.com.tr

Yazarlar