Ege Kıskanmak çare mi?

Kıskanmak çare mi?

13.12.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Kıskanmak çare mi

Süper Lig'de takımımız olmadıÇı için en çok ceza alan takımların hem ekonomik, hem de tesis yönünden en büyük güvenceleri olan Atatürk Stadı'nı tıklım tıklım doldurmasını elbette kıskandık. Hem de gerçeklerle yüzleşmek gerektiÇini bir kere daha tesbit ettik.Fenerbahçe elbette Türk futboluna damgasını vurmuş takımlarımızdan birisi. Galatasaray, Beşiktaş gibi ülkemizin her yerinde taraftarının bulunduÇu bir gerçek. Atatürk Stadı'nı dolduran seyircilerin tamamına yakını İzmirliydi.İzmir'i Süper Lig'de temsil eden bir takımın olması halinde bu seyirci neden İzmir takımlarını desteklemesin ki ? Fenerbahçe'nin Atatürk Stadı'nda Ankaragücü'nün cezası nedeniyle İzmir'in konuÇu olması ve bu müsabaka sonunda protokol tribününde çıkan olayların Türkiye'nin gündemine oturması, hatta maçın önüne geçmesi seyirci için söylenmesi gereken konuları ikinci plana itti. İşte, Altay'ın pazar günü gittiÇi Eskişehir deplasmanı. Eskişehir'in tribünleri, tam anlamıyla iÇne atsanız yere düşmeyecek şekilde. Hatta bir gazetemiz de "Kıskandık" diye başlık atmış. Siz olun da kıskanmayın. Altay'ın birinci yarıdaki toplam seyirci sayısından daha fazlasının bu maça geldiÇini söylüyordu yorumcu arkadaşımız.Eskişehir, ülkemizin gelişmekte olan gurur duyacaÇı bir ildir. Lütfen bir de İzmir'le karşılaştırın. Peki suçlu seyirci mi? "Seyirci gelmiyor" diye kolay yolu seçerseniz, hiç bir zaman gerçeÇi bulamazsınız.En son suçlu seyircidir. Takımlarımızın başarısından çok idari proplemler, yönetici kavgaları bir de son dönemde İzmir'de artan maziye ve hizmet edenlere vefasızlık, bir çok sorunun yanında öne geçen faktörler olmuştur.Ayrıca yapılmış hatalardan dönmeden mazeretler üretmek hataların en büyüÇüdür. Önce bu şehrin insanları birbirini sevmeli. Kulüplerimizin sıkıntılarının çözümü için doÇru teşhis koyup doÇru teşhise göre de tedavi yapılmalıdır. Mazeretler üretmek hata Toltsoy'un sözünde olduÇu gibi her yönetici "Herkes böyleydi" gibi geçmişte yapılan yanlışlıkları referans olarak almaktadır. Aslında tam tersi daha iyi iletişim, sorunları doÇru algılama, biraz sabır, kavgaların sona ermesidir.İşte Altay: Yönetene güven yok düşüncesiyle imza toplanıyor. Kongre isteniyor. İşte Göztepe: Levent Ürkmez ve arkadaşlarının kulübe sahip çıkma düşünceleri ve kendilerinin yaşadıkları sıkıntıları her gün okuyoruz. Sorunların çözümü doÇru düşünmek, uygulamalarda kararlı olmaktan geçer. Önce yönetimlerde istikrar, başarının ilk adımıdır. İzmir'in çaÇdaş yapısı ve kültürü her başarıyı saÇlayacak yapıdadır. Kulüplerimizi yönetenler de artık başarısızlıklarının sebeblerini söylemekten vazgeçmelidir. Carl Lewis'in sözü de kulüp yönetenlere rehber olsun;"Tarih şampiyonları alkışlar. DiÇer dereceler sadece istatistiklere geçen birer kayıttır..." ege@milliyet.com.tr DoÇru düşünmek ve istikrar